Gazeteci Hasan Cemal laiklik tartışmalarına yönelik, “Türkiye Cumhuriyeti’nde demokratik ya da gerçek laiklik hiç olmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı ile yürütülüyordu. Bu çerçevede Sünnilik dikte ediliyor, Alevilik dışlanıyordu. Sünniliği esas alan mecburi din dersleri anayasada yer alıyordu” ifadelerini kullandı.

Hasan Cemal’in t24’te yayınlanan “Sizin laiklik anlayışınız hikâyedir hikâye, siz ‘dindar Kemalist’ oldunuz” başlıklı yazısı şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti’nde demokratik ya da gerçek laiklik hiç olmadı.

Çünkü devlet dine karışıyordu.

Dini kontrol ediyordu.

Belli bir inancı empoze ediyordu.

Allah’a ulaşmanın farklı yolları olan tarikatlar, tekke ve zaviyeler yasaklanmış, yer altına itilmişti.

Devletin dine dönük bu kontrolü bir yandan kanuni yasaklarla, öte yandan bir devlet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı ile yürütülüyordu.

Bu çerçevede Sünnilik dikte ediliyor, Alevilik dışlanıyordu.

Sünniliği esas alan mecburi din dersleri anayasada yer alıyordu.

Başörtüsüne, örtünmeye dönük yasakçı anlayış en hoyrat biçimde uygulanıyordu.

Bütün bunlar alt alta sıralandığında tek bir sonuç çıkıyordu:

Bu ülkede laiklik hikâyedir!

Din ve vicdan özgürlüğünü hiçe sayan, inanç ve inançsızlıklara eşit mesafeyi yok sayan bir anlayışa, isterseniz, otoriter ya da militan laiklik sıfatını takabilirsiniz.

Ama bu laikliğin özgürlükle, demokrasiyle ilgisi yoktur.

Demokratik laiklik değildir.

Peki, AKP 14 yıldır ne yaptı?..

Başörtüsüne, türbana, örtünmeye dönük yasakçı anlayış ve uygulamalara son verdi.

Hepsi bu kadar galiba.

Bunun dışında her şey yerli yerinde duruyor.

Sünniliğin dayatılması...

Aleviliğin dışlanması...

Dinin, farklı inanç ya da inançsızlıkların denetimi...

Bu konularda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın devlet kurumu olarak varlığını sürdürmesi...

Mecburi din dersleri...

Eğitimin sistemli bir biçimde dinileştirilmesi, Sünnileştirilmesi...

Bunların hepsi yerli yerinde...

Ve AKP iktidarı bütün bunlardan herhangi bir rahatsızlık duymuyor.

Tersine sahip çıkıyor, savunuyor bunları...

Bu arada AKP’li Meclis Başkanı kalkıp laiklik anayasadan çıksın diyor.

Dindar anayasa istiyor.

Anayasa’da Allah sözü geçsin diyor.

AKP Meclis Grubu’nda da tartışılıyor:

“Madem Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzde 99’u Müslüman, o zaman yeni anayasada da İslam dinine ve Allah inancına neden vurgu yapılmasın?..”

Daha birkaç gün önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’de laikliğin tam bir hikâye olduğunu vurgulayan bir karar verdi, dedi ki:

Türkiye’de Alevilere ayrımcılık yapılıyor!

Türkiye düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü ihlal ediyor!

Eyy AKP!

Kaç yıldır iktidardasınız.

Bunca yıldır Aleviler için kılınız kıpırdamadı.

Seçimden seçime Alevi çalıştayları toplayıp habire laf öğüttünüz.

Anlaşılan, sizin laiklik anlayışınız hikâye!

Farkında mısınız?

Siz çoktan dindar Kemalist oldunuz.

Yazın bir kenara:

Özgürlüğü tepeleyenlerden ne demokrasi gelir, ne de demokratik laiklik!