Gazeteci Yazar Hasan Cemal, köşe yazılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle ifade verdi. Adliye çıkışında konuşan Cemal, “Bu dünya despotlara kalmaz, çünkü demokrasiyi, insan haklarını, mesleklerini savunanlar kazanır” dedi.

T24 yazarı ve Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’ün Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cemal, köşe yazılarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul Adalet Sarayı’na avukatıyla gelerek soruşturma savcısına ifade verdi.

Gazeteci Hasan Cemal hakkında, 12 Ağustos tarihli, “Akan kanın bir numaralı sorumlusu Saray’daki Sultan’dır, nokta!’ başlıklı yazısıyla, 7 Eylül tarihli ‘Heyy sen!’ başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret’ suçlamasıyla soruşturma açılmıştı.

Cemal’e T24 haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın ve Cihan Haber Ajansı (CİHAN) Genel Müdürü Abdülhamit Bilici de adliyeye gelerek destek verdi.

‘YAZI SİYASİ BİR ELEŞTİRDİR’

Adliye çıkışında konuşan Cemal, 47 yıllık gazeteci olduğunu, yazılarında hakaret olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
“Söz konusu yazıda herhangi bir hakaret bulunmamaktadır. Yazı içerisinde geçen tek tek sözcüklerde ya da yazının bütünlüğünde bir hakaret yoktur. Ayrıca benim hakaret kastım da bulunmamaktadır. Ancak bu yazı siyasi bir eleştirdir. Eleştiri sert olabilir. Ancak demokrasilerde bu tür eleştiriler ifade özgürlüğü kapsamında kalır.

“Kaldı ki bir basın mensubu olarak ifade özgürlüğü bizler için daha geniş olarak uygulanmaktadır. Bunun yanında siyasetçilerde eleştirilere açık olmalıdır. Söz konusu yazım şu anda yaşanmakta olan olumsuzluklardan ötürü ülkeyi 13 seneden beri yöneten siyasal iktidara karşı kaleme alınmıştır ve o iktidarın sorumluluğu vurgulanmıştır.

“Elbette ki Cumhurbaşkanının da bütün bunlardan ötürü yazımda sorumlu tutum. Ancak başlı başına bu nitelikteki bir açıklama hakaret suçunu oluşturmaz. Gazetecilerin görevi zaten bu tür eleştirileri yapmak ve kamuoyu da bilgilendirmektir. Bu sebeple ben herhangi bir suçlamayı kabul etmiyorum.

“Sonunda daima demokrasiden yana olanlar, demokrasiyi sevenler kazanır. Sonunda daima özgürlüğü savunanlar kazanır. Sonunda daima mesleklerinin bağımsızlığını, özgürlüğünü savunan, bu konuda titizlik gösteren gazeteciler kazanır. Sonunda daima diye böyle çok şey söyleyebilirim ama bir cümleyle bitirmek istiyorum açıklamamı.

“O da şu; bu dünya despotlara kalmaz, nokta diyorum. Bu dünya despotlara kalmaz çünkü sonunda demokrasiyi, özgürlüğü, insan haklarını, mesleklerinin bağımsızlığını ve özgürlüğünü savunanlar kazanır. Başka bir şey söylemek istemiyorum.

“Özetle dört cümle söyledim ben de savcıya, ‘Bu yazıda hakaret yoktur. Hakaret kastı da yoktur. Sert bir eleştiri yazısıdır. Bu eleşitiri de demokrasiyi demokrasi yapan ifade özgürlüğünün kullanılmasıdır.”