Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 5. Genel Kurulu, tüzük ve karar önergelerinin görüşülmesinin ardından Eş Sözcü ve Genel Meclis üyelerinin seçilmesiyle sona verdi.

HDP  Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel bir kez daha HDK Eş Sözcüsü seçildi.

HDK'nin Ankara Kocatepe Kültür Merkezi'nde gerçekleşen Genel Kurulu sona erdi. HDK tüzüğünde çeşitli değişiklikler yapılan genel kurulda, iş cinayetlerinden çevre ve kent sorunlarına, Kürt sorununun demokratik çözümünden farklı inanç gruplarının sorunlarına pek çok konuda kararlar alındı.

'TOPLUMSAL GÜÇLERİN ORTAK ZEMİNİ'

Genel kurulun sonuç bildirgesinde “HDK, toplumumuzun ezilen ve sömürülen çoğunluğunun gelecek umudu olmak için sürekli bir çaba içinde olacaktır” denildi. “Meclislerimizle özgür geleceğe yürüyoruz” başlıklı bildirgeyi, HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü okudu.

AKP iktidarının iç ve dış siyasetinin iflasa yol aldığı, halkların demokrasi ve toplumsal özgürlük arayışının yükseldiği bir dönemde toplanan genel kurulun karar ve irade birliği içinde sonuçlandığı ifade edilen bildirgede, şunlar ifade edildi: “HDK, yeni mücadele döneminde, kendisini toplumsal mücadeleler içinde yeniden kuracaktır. Bu amaçla, barış mücadelesinin toplumsallaşması ve yerelleşmesinde; işçilerin amansız sömürüye, -son örnekleri Soma, Torunlar ve Ermenek olan- iş cinayetlerine karşı mücadelelerinde, Gezi'den başlayan, Yırca, Validebağ, Fatsa ve daha pek çok yerde doğanın ve toprağın kapitalist talanına karşı süren direnişlerde; kadın ve LGBTİ'lerin erkek şiddetine karşı başkaldırılarında; Alevilerin hak arayışlarında; inanç özgürlüğü ve laik eğitim mücadelelerinde yer alarak HDK'yi bu toplumsal güçlerin ortak zemini kılma çabası içinde olacaktır.”

'SAVAŞ SİYASETİ SÜRÜYOR'

“Halklarımızın Kürt Sorunu'na demokratik ve adil bir çözüm beklentisi içinde müzakere sürecine destek vererek barışa yol almayı umduğu bir dönemde AKP hükümetinin ırkçı ve milliyetçi bir dalga eşliğinde Türkiye ve Kürdistan'da uygulamaya soktuğu Türk-İslam Sentezi zihniyetine dayalı savaş siyaseti yeni dönemde barışın önündeki en önemli engel olarak yükseliyor” denilen bildirgede, AKP'nin savaş siyasetinin yıkıcı sonuçlarının 6-8 Ekim'de 50'den fazla ölümle sonuçlandığı ifade edildi.

'PARAMİLİTER GÜÇLER SOKAĞA SALINDI'

Kobani direnişinin AKP'nin mezhepçi ve katliamcı iç ve dış siyasetini ifşa ettiği vurgulanan bildirgeden, Rojava'da yaşamını yitiren Suphi Nejat Ağırnaslı, Kader Ortakaya, Selahattin Adın ve Arin Mirkan anıldı.

Sonuç bildirgesinde, hükümetin Kobanê ile dayanışma eylemlerini bahane ederek gündeme getirdiği baskı yasaları da şu sözlerle eleştirildi: “AKP iktidarı, otoriter rejimini sürdürme kaygısıyla ve her tür baskıyı meşrulaştırma hedefiyle, Kobanê dayanışması başta olmak üzere bütün hak mücadelelerine karşı polis şiddetinin dizginlerini salıverdiği, paramiliter güçleri sokağa saldığı, sokak infazlarını hortlattığı bir yeni dönemin kapısını aralıyor. HDK bu baskı ve tahakküme karşı toplumsal dayanışma ve direnişin odağı olacaktır”

'BULUŞAMADIKLARIMIZLA BULUŞACAĞIZ'

HDK'nin şimdiye kadar buluşamadığı toplumsal güçlerle buluşmayı, özgürlük ve demokrasi mücadelesi dinamiklerini en geniş biçimde içermeyi, Türkiye halklarının demokratik meclisi haline gelme kararlılığıyla yürüyüşünü sürdüreceği belirtilen bildirgede “Genel Kurulumuzun baş söz olarak benimsediği Yeni Yaşam Çağrısı'nın programımızın özü olduğunu vurgulayan HDK, bu çağrı doğrultusunda toplumumuzun ezilen ve sömürülen çoğunluğunun gelecek umudu olmak için sürekli bir çaba içinde olacaktır” denildi. (Kaynak: EVRENSEL)