Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Mescid-i Aksa'ya çirkin bir saldırı yapıldı. İsrail askerleri postallarıyla girdiler. Biz de kınadık. Bütün dünya da kınadı. Bunlar da kınadılar ama efendim çıktı bunlardan biri dedi ki, 'O kutsal topraklarda İsrail postalını ellerine vereceğiz' dedi. E git ver bakalım, git ver, elinden tutan mı var? Boyundan büyük laflar söylemeyeceksin, boyundan büyük laflar söylersen açıkta kalırsın, havada kalırsın, ne diyordu Davutoğlu, bizim gücümüzü test etmesinler diyordu, test ettiler ne oldu, hiçbir şey olmadı, gene oturdun oturduğun yerde kalıyorsun. Şunu söylüyoruz, hiçbir kutsal mekanda asker postalı istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yabancı asker postalı istemiyoruz. Bu topraklarda peşmergenin ne işi var? Hangi gerekçeyle benim topraklarımı çiğniyorlar?

AKP'ye oy veren bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, elini vicdanına koy ve düşün, benim topraklarımda benim askerim varken peşmergenin buraya gelmesine hangi gerekçeyle sen izin veriyorsun?

"TESLİM ALINMIŞLAR"

Şu anda devlet yok, başbakan yok, cumhurbaşkanı da yok. Diyorlar ki koltukların boş olduğunu söylüyor Kılıçdaroğlu, evet söylüyorum, koltuklarda oturanlar görevlerini yapamıyorlar. Teslim alınmışlar, onların görev yapmaları mümkün değildir. Ülkeyi yönetemiyorlar. Ülke yönetilse kendi bakanı çıkıp alan hakimiyetini kaybettik diyor. Sen alan hakimiyetini kaybettiysen Başbakanlık koltuğunda ne işin var, sen orada niye oturuyorsun? Senin Cumhurbaşkanı koltuğunda ne işin var? Sen niye orada oturuyorsun?

Koşa koşa gittiler İmralı'dan yardım istediler, aman ne olursun, talimat verin, olaylar olmasın. Şu devletin düştüğü hale bakın.

Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Devleti bu hale sokanlardan hesap sormak benim görevim olduğu kadar senin de görevindir."

“BUNU ANCAK FİRAVUNLAR YAPABİLİR”

"Bunlar ne yapıyorlar, vergiyle kaçak saray yapıyorlar. Zaten helal olacağı yok. Milletin parasıyla kaçak saray mı yapılır? Diyorlar ki büyük saray yapıyoruz, kaçak saray yapıyoruz, bu bizim itibarımızdır. Bak bir şey doğru, hırsızlar için güzel itibar kaynağı olabilir. Ama o saray bu ülkenin itibarı değildir.

ABD Başkanı'nın oturduğu beyaz ev, kaçak saraydan 6 kat küçük, bu demektir ki Erdoğan ve Davutoğlu'na göre Amerika itibarsız ülke, biz onlardan 6 kat daha itibarlıyız, çünkü bizim kaçak sarayımız 6 kat daha büyük, böyle bir anlayış olabilir mi, ama öyle diyorlar.

Almanya Başbakanı bir apartman dairesinde oturuyor, zavallı gariban, itibarı sıfır herhalde.

Kremlin Sarayı, eski bir saray, 12 tane Kremlin Sarayı yapabilirsiniz bu kaçak sarayla... 30 tane Elysee sarayı yaparsınız.

1 katrilyon 370 trilyon lira para gömüldü oraya... Zeytin üreticisinin alın teridir. Yer altında çalışan madencinin alın teridir.

Sana o parayı devleti yönet diye verdik, kendine kaçak saray yap diye vermedik.

Sarayla itibar mı olur?

Devleti itibarlı kılmadın sen, Türkiye Cumhuriyetini bütün dünyaya alay konusu yaptın. Herkes bunlarla dalga geçiyor. Yolsuzluğun itibarı olabilir mi, kaçağın itibarı olabilir mi, haramın itibarı olabilir mi, kul hakkı yemenin itibarı olabilir mi?

"BUNLAR HERHALDE 20 YIL SONRA FALAN BULUŞURLAR"

Bin odalı saray....Herhalde birisi bir odaya, birisi öbür odaya oturursa, bunlar herhalde 20 yıl sonra falan buluşurlar.

Bir de bu sarayı daha dolduracaksın, daha bu söylediğim 1 katrilyon 370 trilyon daha başlangıç, daha bunun içine adam koyacaksınız, mobilya koyacaksınız bunun içine.

Gülüyoruz ama var ya güzel bir atasözümüz, güleriz ağlanacak halimize diye...

Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygı değer yurttaşlarıma sesleniyorum, inanıyorum sizin de vicdanınız sızlıyor. O zaman düşünelim. Bu memleket iyi mi yönetiliyor, kötü mü yönetiliyor?

İtibar, üretirseniz itibarlı olursunuz.

Eğer yöneticiler zenginleşip halk fakirleşiyorsa orada itibar falan aranmaz. İtibarsızlık vardır orada.

Bizim itibar karnemizi söyleyeyim. İnsani gelişmişlik endeksi 187 ülke arasında 69'uncuyuz. Malezya, Umman ve Libya bizim önümüzde. Cinsiyet eşitliği bakımından 142 ülke arasında 125'ciyiz. İyi yaşam açısından OECD üyesi ülkelerde sonuncuyuz. Sen kendine kaçak saray yapıyorsun.

Ebu Zer, sevgili peygamberimizin de övgüsünü kazanmıştır. Söylediği bir cümle çok önemlidir, ne zaman yoksulluk bir kapıdan girerse din başka bir kapıdan çıkıp gider.

Dönemin yöneticisi Muaviye, Ebu Zer'e tahammül edemedi ve onu sürdü. Muaviye kendisine Şam'da yeşil saray inşa ediyordu, görkemli bir saray... Ebu Zer bir gün bu saraya gitti ve Muaviye'ye aynen şunu söyledi, 'ey Muaviye eğer bu sarayı kendi paranla yapıyorsan israftır, eğer halkın parasıyla yapıyorsan ihanettir'.

Ebu Zer'in söylediğini aynen tekrarlıyorum. Davutoğlu ve Erdoğan için. Bu sarayı bu kaçak sarayı halkın parasıyla yapıyorsan ihanettir, kendi paranla yapıyorsan israftır. Bunu ancak firavunlar yapabilir. Onlar yapmışlardır. Firavunlara baktığınız zaman görkemli sarayları onlar yapmışlardır.

Tam bir israf var. Beş kuruşun hesabını veren bir yönetime bizim ihtiyacımız var."