Halfeti'de gözaltında işkence gören 17 kişiden 14'üne toplamda verilen 50 yıl ceza verilmesinin hukuka uygun olmadığını belirten dava avukatları, dosyada delil olarak sunulan tek şeyin işkence altında alınan ifadeler olduğunu ancak mahkemenin işkence soruşturmasının tamamlanmadan karar verdiğini söyledi. 

Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Dergili'de gözaltına alınan ve işkenceye maruz kalan 55 kişiden 8'i tutuklu 17 kişi hakkında açılan davada 14 kişiye 50 yıl hapis cezası verildi. Gözaltına alınanların Yalak Jandarma Karakolu bahçesinde ters kelepçeli yüzüstü yere yatırıldıklarına dair fotoğraf ve Urfa TEM Şube'de tutulurken aldıkları rapor ve anlatımlarıyla işkenceye uğradıkları ortaya çıkmıştı. Söz konusu işkence uluslararası yankı uyandırmış ve Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Soruşturma tamamlanmadan işkenceye uğrayan 17 kişi hakkında Urfa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında 14 kişiye toplamda 50 yıl hapis cezası verildi. 

HUKUKA AYKIRI

Barış Polat'ın Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberine göre, işkence soruşturma dosyasını takip eden Avukat Meral Halat, soruşturmanın sonuçlandırılmadan davada karar çıkmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi. Davada işkence altında alınan ifadeler ve hukuka aykırı şekilde elde edilen delillere dayanarak ceza verildiğini belirten Halat, "Gerek iç mevzuatımızda gerekse de tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ihlal edilmiştir. Ceza yargılamasının amacı usulüne uygun olarak elde edilmiş olan delillere dayanarak suçu cezalandırmaktır. İşkence altında verilen ifadelere dayanarak sanıkların cezalandırılması yoluna gidilmesi vahim ve hukuksuz bir karardır. Sanıklara işkence yapıldığına ilişkin suç duyurusunda bulunulmuş. Mahkeme heyetinin soruşturmanın neticelendirilmesi beklemesi gerekmektedir. Dosyada çok ciddi işkence iddiaları bulunmaktadır. Soruşturma dosyasında yer almakta olan adli tıp raporları dahi tek başına işkencenin vahametini ortaya koymaktadır" dedi. 

'HALA PSİKOLOJİK SORUNLAR YAŞIYORLAR'

İşkenceye maruz kalanların halen psikolojik sorunlar yaşadıklarını belirten Halat, "Bu insanlar her an tekrar işkenceye uğrayabilme korkusu ile yaşamaktadır. Ne yazık ki iç huzur ve güvenliklerini yitirmişlerdir. Akla gelebilecek her türlü işkenceye maruz kalan insanların işkenceden kurtulmak için suçu kabul etmeleri dışında belki de başka bir seçenekleri kalmamaktadır. İşkence ve kötü muameleye tabi olmama ve bu nitelikte cezaya çarptırılmama hakkı, uluslararası hukukta mutlak yasaklanan, savaş hali dahil olmak üzere hiçbir istisnası olmayan bir haktır. İşkence ve kötü muamele gerek tarafı olduğumuz İnsan Hakları Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi, Anayasa ve ceza kanunlarımızda açıkça yasaklanmış ve işkence altında alınan ifadelerin hükme esas alınmayacağı kabul edilmiştir. İşkence gibi çok ciddi bir iddianın araştırılmasına soruşturma sonucu beklenmeden hükme esas alınması kaygı vericidir" ifadesinde bulundu.  

'KAPATILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Verilen kararın bozularak beraat kararı verilmesi gerektiğini dile getiren Halat, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa, Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler. Aslında iddianamenin düzenlemesi için dosyadaki ifadeler ve raporlar bile tek başına yeterlidir bu aşamada. Soruşturmanın bu kadar ağır ilerlemesi dosyanın üzerinin kapatılmaya çalışıldığı endişesi yaratmaktadır. Dosyadaki eksiklikler hala giderilmemiştir" diye konuştu. 

DELİLLER ESAS ALINAMAZ 

Dava dosyasının avukatlarından Faruk Bedlek, müvekkilerinin işkence ve baskı altında ifade vermeye zorlandıklarını bu durumu hem sorgu hakimliğinde hem de mahkemede dile getirdiklerini dile getirdi. 2 yılı aşkındır süren yargılama sürecinde her duruşmada müvekkillerinin maruz kaldığı işkencenin açığa çıkması için taleplerde bulunduklarını söyleyen Bedlek, davanın tamamlanmaması için işkence soruşturmasının bekletici sebep olması gerektiğini ifade ederek, "Her duruşmada bunu talep etmemize rağmen talebimiz yasal gerekçeden yoksun bir şekilde reddedilmiştir. Bu işkence dosyası yargılama davasında neden önemli? Çünkü, yargılama dosyasında işkence altında alınan ifadeler müvekkiller aleyhine dosyaya delil olarak sunulmuştur. Oysa ki hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller hiçbir suretle hükme esas alınamaz. Hazırlanan iddianamede çok ciddi suçlamalar vardı. Müvekkiller aleyhine somut ve kesin bir delil var olmadığından beraat etmeleri gerekirdi, karara karşı itiraz yoluna gideceğiz" dedi.