Silivri Cezaevi’nde 61 tutukluya halay çektikleri gerekçesiyle görüş ve iletişim cezası verilirken, tutuklu Şiyar Yıldırım’ın da müdür tarafından ölümle tehdit edildiği kaydedildi.

Silivri Cezaevi Kampüsü’nde bulunan 5 Nolu L Tipi Cezaevi’ne 8 Ekim tarihinde jandarma eşliğinde yapılan baskında 150 civarında tutuklu 2, 3 ve 7 Nolu L tiplerine zorla sevk edildi. Sevk sırasında tutuklular darp edilirken, eşyalarına el konulması, hakaret gibi birçok ihlale maruz kaldı. 

DİSİPLİN CEZASI 

Mehmet Aslan'ın Mezopotmya Ajansı'nda yer alan haberin göre, Silivri’de tutukluların sevk edilmesinden sonra da ihlaller yaşanmaya devam ediyor. Silivri 7 Nolu’ya sevk edildikten sonra halay çektikleri için 61 tutuklu hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma sonucunda tutuklulara, disiplin cezası kapsamında “1 ay boyunca mektup, telefon ve aile görüşüne” dair yasak getirildi. 

‘HALAY ÇEKMEK SUÇ MU?’

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Gürkan İstekli, müvekkilleriyle yaptığı görüşme sonucunda yaşanan hak ihlallerini anlattı. İstekli, “Halay çekmek suç mu?” diye sorarak tutuklulara verilen disiplin cezasına tepki gösterdi. 

MÜDÜRDEN ÖLÜM TEHDİDİ 

7 Nolu’da bulunan ve halay çektiği için disiplin cezası verilen müvekkili Şiyar Yıldırım ile görüştüğünü aktaran İstekli, müvekkili Yıldırım’ın ihlaller nedeniyle cezaevi müdürü ile görüştüğünü söyledi. İstekli, görüşmede cezaevi müdürünün müvekkili Yıldırım’ı tehdit ettiği bilgisini vererek, şunları söyledi: “Görüşme esnasında cezaevi müdürü,  Şiyar Yıldırım’a ‘Yanlış anlama ama ben 25 yıldır bu işi yapıyorum. Bir imzaya bakar düştü kayboldu demek’ diyerek ölümle tehdit etmiş. Bir cezaevinde tutsakların yaşam hakkı, güvenlik hakkı, sağlık hakkından birinci derecede sorumlu olan bir müdürün müvekkillerimizi bu şekilde tehdit etmesi asla kabul edilemez.” 

‘SORUŞTURMA BAŞLATILMALI’

Tutukluları ölümle tehdit eden müdürün acilen görevden alınması gerektiğini kaydeden İstekli,  “Müdür hala görevde tutuluyor. Bu çok ciddi riskler barındırmaktadır. Hakkında soruşturma başlatılmalıdır. Bunun dışında bu aynı zamanda bir suç itirafıdır. Bu müdür 25 yıldır bu işi yapıyorsa ve rahatlıkla bunu söylüyorsa geçmişte çalıştığı hapishanelerde de benzer uygulamaların olup olmadığı araştırılması gerekiyor. İşkence vakası olmuş mudur çalıştığı kurumlarda, herhangi bir ölüm olmuş mudur bu kurumlarda. 25 yıldır bu işi yapıyorsa 97-98’den beri çalışıyor demektir. 2000’lerde ‘Hayata Dönüş’ operasyonlarında hapishanelerde yapılan tüm o katliamlarda o cezaevlerinde görev almış mıdır?” diye belirtti. 

‘SOYKIRIMIN BİR PARÇASI’

Bir ay önce Soydan Akay adlı tutuklunun hastaneye götürüldüğü sırada saldırıya uğradığını anımsatan İstekli, bu yönlü saldırıların gittikçe yoğunlaştığını kaydetti. İstekli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yoğunlaşan saldırıları dışarıdaki siyasal atmosferden bağımsız ele almıyoruz. Sonuç olarak özellikle Kürt halkı üzerinde bir soykırım savaşı yürütülüyor. Bunun bir ayağını da cezaevi olarak okumak gerekiyor. Dışarıda sürdürülen faşist saldırılar aynı şekilde cezaevinde de böylesi müdürler üzerinden sürdürülmeye devam ediliyor. Ama biz Kürt halkının evlatları, avukatları olarak asla müvekkillerimizi yalnız bırakmayacağımızı buradan söylemek istiyoruz. Sonuna kadar bu tür hukuk dışı uygulamalarla mücadele edeceğiz.”