Hakkâri’de 23 Nisan 2009’da, dipçikle bir çocuğu dövüp kafatasının kırılmasına yol açan, baygın haldeki çocuğu bırakarak giderken kameralara yansıyan polis memurunun davasında, savcılık, 12 yıl sonra, “nitelikli yaralama” suçunun işlendiğini belirterek, 4,5 yıldan 13,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.  

Daha önce sadece 6 ay 7 gün hapis cezasına mahkum edilen ve bu cezası ertelenen polis hakkında, Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” tespitinden sonra yeniden açılan davada, karar gelecek duruşmada verilecek. Anayasa Mahkemesi kararını uygulayarak, “öldürmeye teşebbüs” suçundan polisin savunmasını isteyen mahkemenin, nitelikli yaralama yerine öldürmeye teşebbüs suçundan da ceza verebileceği ifade edildi. Polis, mahkemede, “Tüfeği cop niyetine kullanmak istedim.

Dipçikle eline vuracaktım. Yaralama kastim dahi yoktu” demiş, PKK saldırısı altındayken olayların yaşandığını belirtmişti. Mağdur çocuk ise son duruşmada, “Sadece top oynuyordum” diyerek, şikayetini yineledi.

Hakkâri’de 23 Nisan 2009 yılında yaşanan olaylar sırasında, 17 yaşındaki S. Turan’ı tüfeğinin dipçiğiyle öldüresiye döven ve kafatasının kırılmasına neden olan polis memuru B.T.’nin davasında 12 yıl sonra “öldürmeye teşebbüs” suçundan başlatılan yeniden yargılamada, savcılık, esas hakkındaki görüşünü açıkladı.

Hakkında “kasten yaralama” suçundan açılan davada 5 yıldan 9 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan ancak suçu kasıt altında işlemediği gerekçesiyle sadece “taksirle yaralama” suçundan 6 ay 7 gün hapse mahkum edilen ve cezası ertelenen polisin dosyası için Anayasa Mahkemesi, “hak ihlali” kararı vermişti. AYM, S. Turan’ın ‘yaşama hakkının ihlal edildiğine’ ve ailesine 35 bin lira tazminat ödenmesine hükmetmişti.

ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SORGUSU

Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesi, AYM’nin kararından sonra polisin yeniden savunmasını aldı. Mahkeme, daha sonra yargılamanın “öldürmeye teşebbüs” suçundan yapılması gerektiği görüşüyle dosyayı Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Görevsizlik kararını uygulayıp uygulamayacağı merak konusu olan Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, geçtiğimiz aylarda, AYM ve asliye ceza mahkemesinin kararlarını uygulayarak, polisten, “öldürmeye teşebbüs” suçundan ek savunma istediği ortaya çıktı. Geçtiğimiz Haziran ayında mahkemede savunma yapan polis tahrik altında olduğunu ve olayların PKK saldırısı sürerken yaşandığını öne sürerek şunları söyledi:

“Örgüt, 23 Nisan kutlamalarına izin vermeyeceğine yönelik bildiri yayımlamıştı. 23 Nisan günü rutin görevimiz için dolaşıyorduk. Ancak biz görev noktamıza giderken aniden bizim aracımıza taşlarla saldırmaya başladılar… Arkadan da molotof ve taşlarla saldırmaya başladılar. Yan tarafımız uçurumdu. Şu an söylemeye utandığım daha ağır şekilde küfürler ediyorlardı. Bizi tahrik ediyorlardı.

Çevik kuvvetten ek destek istedik. Biz 4 kişiydik. Yaklaşık 10-15 dakika sonra çevik kuvvet ekibi geldi. Grup bu sırada aşağıya doğru inmeye başladı. Bizde TEM görevlileri ile birlikte bu molotof atan şahısları yakalamak için oraya doğru gitmeye başladık… Kayalık bir yerdi. Bu nedenle kendi grubumun bayağı bir arkasında kaldım. Bu nedenle diğer bir saldıran grubun içerisine düştüm. Bu grubun arasında yanlışlıkla kaldım. Bu gruptaki şahıslar beni görünce bir anda dağılmaya başladılar. Ancak müşteki bu sırada beni görmedi. Taş atmaya devam ediyordu. Ben kamuflajlıydım.

Özel hareket polisi olduğum için cop taşımıyordum. Yanımda gaz tüfeği vardı. Plastikti. O tüfeği cop niyetiyle kullanmak isteyip müştekinin elindeki taşa doğru vurmak istedim. Günün verdiği stres ve biber gazının verdiği bunaltıcı etki ile müştekiyi tam olarak göremedim. Elimdeki gaz tüfeğinin dipçik kısmı ile eline vurmak istedim ancak müştekinin neresine isabet ettiğini bilmiyorum. Kaç kez vurduğumu bilmiyorum. Saymadım. İki veya üç kez vurmuş olabilirim… Grup etrafımı sarınca silahımı çektim. Havaya ateş ettim. Tek amacım canımı kurtarmaktı. Ben öldürmeye teşebbüs iddiasını kabul etmiyorum. Benim yaralama kastım dahi yoktur, tek amacım müştekinin elindeki taşı atmasını engellemekti.”

13,5 YILA KADAR HAPİS

Savcılık, 30 Kasım’da yapılan duruşmada verdiği esas hakkındaki görüşünde, polisin savunmasını dikkate almadı. Savcılık, nitelikli yaralama ve kamu görevlisinin bu eylemi işlemesi suçlarından, polisin, 4,5 yıldan 13,5 yıla kadar hapsini istedi.

Mahkeme, gelecek duruşmada kararını açıklayacak. Mahkeme, savcının talebi doğrultusunda nitelikli yaralamadan ceza verebileceği gibi, 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesini gerektiren öldürmeye teşebbüs suçundan da hüküm kurabilecek.

Kaynak: Gökçer Tahincioğlu/ T24