Çarşı grubuna açılan davanın ilk duruşmasında sanıklara mahkeme başkanından ilginç bir teklif geldi. Çarşı grubunun suçlarını kabul etmesini teklif eden mahkeme başkanı sanıklara denetimli serbestlik yasasından yararlanmalarını söyledi.

Çarşı grubuna açılan davanın ilk duruşması başladı. İstanbul Adalet Sarayı'ndaki dava yetersiz bir salonda görülüyordu. Avukatlar daha büyük bir salon talebinde bulundu. Mahkeme heyeti bu talebi kabul etti.

Duruşmaya CHP'li milletvekilleri İlhan Cihaner, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Umut Oran, Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, CHP eski İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Ressam Bedri Baykam ve çok sayıda Beşiktaş taraftarı duruşmaya izleyici olarak hazır bulundu. Sanıkların savunmak için İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 100 avukat duruşmaya katıldı.

Çarşı grubunun başında olduğu iddia edilen Cem Yakışkan'ın savunması alınmaya başladı. Yakışkan Darbe suçlaması için ne diyeceği sorulunca 'Öyle bir gücümüz olsa Beşiktaş'ı şampiyon yapardık' dedi.

İşte Cem Yakışkan'ın savunması:

O tarihlerde twiter adresim yoktu. Benim konuşmalarımda yönlendirme ifadem de yoktur. "Mesele birkaç ağaç meselesi değil" sözleri bana ait değildir. Hakkında beyan da bulunan Yusuf Demirciyi simasını tanırım diğer tanığı ise hiç tanımam. "Koyun gibi öleceğimize Aslan gibi ölürüz" lafını ise başka bir olay için söylemişti.

Gezi döneminde pizza ve köfte paralarını ödemesi konusunda ise "benim pizza restoranım var. Bacanağım telefonda Divan otelinin oraya yemek göndereceğini söyledi. İyi olur dedim. Yeni açmıştım dükkanı. Bin TL'lik iyi bir siparişti ve ödemeyi havaleye yapacağını söylemişti"dedi.

İtalya'dan destek amaçla geldiğini söyleyen kişi hakkında yapılan Görüşmenin içeriği hakkında ise "ben o görüşmeyi yapamadım. Bulamadı beni" dedi.

Tüm sanıklara ek savunma  hakkı verileceği hatırlatıldı. Çarşı taraftar grubu olarak hukuka aykırılıklara el uzattık. Faaliyetlerimiz arabında suç işlemek adına faaliyet yapmak yoktur. Çarşı'yı suçlu göstermek haksızlıktır. Çarşı bir size korunması gereken bir değerdir. Asılsız suçlamaları reddediyorum. Suç işlemedim. Somut delillere Dayalı suçlama varsa ispatını istemek benim hakkımdır. Çarşı Grubuna girmenin ritüeli yoktur. Beraatimi istiyorum.

Darbe suçu konusunda ne diyeceksin sorusuna ise, "öyle bir gücümüz olsa Beşiktaş'ı şampiyon yapardık" cevabını verdi. Salonda alkışlarla karşılanan bu cevap Yakışkan 2 kez tekrarladı. Cezanın ertelenmesi hakkı olduğu hatırlatılınca da "hayır benim bir suçum yok. Beraat kararı verilmesini istiyorum. Sarı kart istemiyorum. Ancak sonra bu konuda beyanda bulunacağım" şeklinde konuştu.

Numan Bülent Ergenç'in savunması

Numan Bülent Ergenç, arkasın aldığı kitleyi Başbakanlık ofisine yürütmek suçu hakkında, "1 Haziranda yapılan yürüyüşte Tekirdağ'daydım" dedi. Örgüt kurma suçu hakkında bilgisi olmadığını anlatan sanık "ruhsatsız silah bana ait. Yazlıkta hırsızlık olayları olduğu için bulunduruyordum. Başbakanlığa  dozerle yürüyüş yapıldığı gün Marmara Ereğlisi de düğündeydim. Düğün CD'sini suna bilirim. Avukatım İstanbul Seyatatten aldığım belgeyi de ibraz etmişti"dedi.

 Ergenç,"Gezi Park'ı yürüyüşlerine katıldım kabul ederim. Dosyada bulunan bazı fotoğraflarda bu zaten mevcut. Kandil günüydü Dolmabahçe imamını kutlama yürüyüşüdür. Kandil simidi dağıttığımız yürüyüş benim katıldığım" şeklinde konuştu

Arda Mutlu Doğan'ın savunması

Arda Mutlu Doğan, "Olayların bittiğini Taksim'in halka açıldığını televizyondan duydum. suçlamayı kabul etmiyorum. Hayatımda hiç Gezi parkına girmedim. Insanların Türk bayraklarıyla sokakta Taksim'e gittiğini görünce ben de gittim. Yarım saat kaldım. Polislerle temasım olmadı. Yaşa dışı hiçbir şeye katılmadım. Kamu malına zararı vermedim. Diğer sanıkları Örgütsel bağlantım yoktur. Mahkemeniz yanıltılmaya çalışılmıştır.

Sezgin Günler'in savunması

Sezgin Günler, "sabıkam yok. Daha önce de hiç gözaltına alınmadım. Gezi Olayların da katılmadım. Olaylardan 6 ay sonra emniyete çağırıldım. Dava açılmasına da şaşırdım. Sanırım Çarşı Grubuna dahil olmam nedeniyle sanık oldum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

Kaan Kabaş, "Benim evimde Muşta ve kardeşimin bireyi bulunmuştu. Suçlamalar gerçekçi olmadığından atılı suçu kabul etmem. Espiri niteliğindeki Konuşmalar suç olarak karşıma Çıkarıldı. Neden buradayım anlamadım. Çarşıda esnafım. Beşiktaş taraftarıyım. Grubun üyesi olduğum söylenemez" dedi.

Koray Yalnız,"taksime gitmiştim. Aracım olaylar içinde kaldı. Sarı kart gördük. Dede yadigarı 3 silah vardı. Benimle ilgisi yoktur. Ben Beşiktaş taraftarıyım ancak Beşiktaş da oturmuyorum. Çarşı'nın ferdi olarak görmüyorum. Çarşı grubu Dünya'ya malolmuştur. Terör örgütü olarak görülmesi hatadır. Başbakanlık konutu önünde eylem yaptığım iddiası doğru değildir. Eylem yapıldığını duymuştum. İnşaat dozerini ele geçirdiğimiz ve polisin kolonun kırıldığını konuştuğumla ilgili olarak da o tarihte ehliyetim bile yoktur" dedi.

Sarp Dağ,"Başbakanlık ofisine yapıldığı iddia edilen yürüyüş sırasında Bağdat Caddesindeydim. Birkaç kez Beşiktaş maçına gittim. Çarşı Grubuyla ilgim yok.sanıkları tanımam. Yasal Hakkımı kullanarak gezi parkına gittim. Orada Bülent Ergen'le tanıştım.

"BERKİN ELVAN ONURUMUZDUR"

İçeride çArşı'nın darbeye teşebüs davası sürerken, Beşiktaş taraftarı, her yer Beşiktaş İnönü , Beşiktaş çarşı faşizme karşı sloganları atıyor. Berkin Elvan onurumuzdur sloganları atılıyor. Adliye stadyuma döndü, meşaleler yandı.

BERKİN'İN AİLESİ DE ÇAĞLAYAN'DA

Gezi Parkı Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle vurulduktan sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ailesi de davayı yerinde takip edebilmek için Çağlayan'da geldi.