"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki dava 3’üncü gününde devam ediyor.

Cumhuriyetçilerin yargılandığı davanın ilk duruşmasına Akın Atalay ve Kadri Gürsel, savunma yaparken dünkü duruşmada Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, avukat Bülent Utku, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Önder Çelik ve gazetenin avukatlarından Mustafa Kemal Güngör savunma yaptı.

Davanın 3'üncü duruşması Cumhuriyet yazarı Hakan Kara'nın savunmasıyla başladı.

Hüseyin Gülerce ve Fethullah Gülen’in eski destekçilerinin dışarıda olduğuna vurgu yapan Kara, “Çoğulcu demokrasiyi, sağlıklı bir çevrede yaşamayı savundum. Suçlamaların tamamını reddediyorum. Ne benim ne ailemin boğazından FETÖ'nün tek kuruşu geçti. Gülerce tanık, ben sanık koltuğunda oturuyorum. 9 aydır hapisteyim. Tescilli FETÖ'cü Hüseyin Gülerce serbest, ben tutukluyum.Hiçbir Cumhuriyetçi Pensilvanya uçaklarına binmedi. Yıllarca FETÖ'yü öve öve bitiremeyen,yere göğe sığdıramayanlar, Hocaefendi Hazretleri derlerdi.Böyle bir ifadeyi hiç kullanmadım” dedi.

İddianame bile hazırlanmadan kendilerine ‘terörist’ denildiğini anımsatan Kara, gazeteciliğin suç olmadığına vurgu yaparak şöyle devam etti:

“Henüz iddianame bile hazırlanmadan terörist dediler. Muhabirlikle başladım gazeteciliğe. 6 yaşında bir kızım var. Türkiye'de çevre konusunda duyarlılık oluştuysa, küçük de olsa benim de gazeteci olarak katkım var. Bunun için mutluyum. Akdeniz foklarını, endemik bitkileri yazdım.

10 yıl boyunca üniversitede ders verdim. 2000'e yakın öğrenci yetiştirdim. Amaç Cumhuriyet'i susturmak ve tüm gazetecilere gözdağı vermek. Telefonumda Bylock yok. Hiçbir Cumhuriyet yazarı veya yöneticisinin de yok. Gazetede bugüne kadar 2 bini aşkın haber röportajım yayınlandı, bir tane terör övgüsü bulamazsınız. Basın Bayramı'nda gazetecilikten yargılanıyoruz ve gazetecilik suç değildir diyoruz.

15 Temmuzun taşlarını döşeyenler cumhuriyetçiler değildir. Vakıf'ta ha bire proje ürettim. Cumhuriyet dijital yayıncılıkta geri kalmasın diye, o yönde katkıda bulundum. 40 yıldır FETÖ ile mücadele etmektedir bu gazete, 35 yılına ben şahidim.

İddianamede 267. sayfada 'BYLOCK' kullanıcısı 2 şüpheli ve haklarında FETÖ soruşturması bulunan 2 kişiyle iletişim kaydı bulunmaktadır' diyor. Oysa daha yakından baktığımızda bu iddiaların gerçek olmaıdğını görüyoruz. 'Bylock'cu olduğu iddia edilen kişilerle 2013'te konuşmuşum, iddianameye gore 'Bylock'un ilk sürümü 2014'te yayınlanmış. HTS kayıtlarında arandı ve mesaj attı seçeneği var. Telesekretere mesaj bıraktı seçeneği de eklensin çok yoğunum.

(Kaynak: Cumhuriyet)