Semih Öz

Bölünme süreci yükselen milliyetçilikten kaynaklı, Zastava gibi kendi otomobili, Brutalizm akımına dahil olan, fütürist heykel ve yapıların olduğu Yugoslavya kanlı şekilde dağıldı.

Fakat Yugoslavya Federasyonu içinde bulunun bu dağılmada en az zarara uğrayan ülkedir. Önceki yazılarda görüldüğü üzere, Yugoslavya’da çok partili seçimlerin yapılmasının hemen ardından, milliyetçi hükümetler başa geçti ve iç savaş patlak verdi.  Bu süreçte Makedonya’da yükselen milliyetçilik akımının etkisinde kaldı. Makedonya Anayasası’nda 1989 yılında yapılan değişiklik buna örnektir. Makedonya Sosyalist Anayasası’nda yazan “ Makedon, Arnavut, Türk ve diğer etnik grupların cumhuriyeti” olarak tanımlanan bölüm, değişikliğin ardından “ Makedon ve diğer halk ve etnik grupların cumhuriyeti” olarak düzenlendi. 

11 Kasım 1990’da yapılan, çok partili Makedon seçimlerinin ardından, Makedon Parlamentosu “ Egemenlik Bildirisi”ni yayınladı. Bu bildiride ülkenin Yugoslavya Federasyonu’ndan ayrılma hakkı olduğu ve diğer cumhuriyetlerdeki siyasi yapılarla bağımsız şekilde görüşebileceği vurgulandı.

ARA ÇÖZÜM YOKSA BAĞIMSIZLIK

Bildiri yayınlandıktan sonra ise Makedonya Parlamentosu Cumhurbaşkanı olarak daha önce Makedonya Federal Cumhuriyeti’nde Genel Sekreter Yardımcılığı, Ekonomi Bakanlığı; Yugoslavya’da Maliye Bakanlığı görevlerinde bulunmuş Kiro Gligorov’u Cumhurbaşkanı olarak seçti.

Kri Gligorov

30 Ocak 1991 yılında ise Gligorov ve İzzetbegoviç, Saraybosna’da bir araya gelerek toplantı yaptı ve iki lider Yugoslavya birliğinin dağılmaması konusunda görüşe vardı.

Bunun sebebi ise nüfus yapısının çıkarabileceği sorunların önüne geçmekti. Fakat başarısız oldu ve 25 Haziran 1991’de Hırvatistan ve Slovenya bağımsızlıklarını ilan etti ve çatışmalar başladı. Gelişmelerin ardından ise Gligorov birliğin olamayacağını anladı ve Makedonya’nın bağımsızlık süreci ile ilgili adımlar attı. Gligorov, çeşitli ülkeler ile görüşmeye başladı ve destek aldı. Görüşmelerin ardından ara çözümün olmaması durumunda Gligorov, bağımsızlık referandumu yapacağını bildirdi. 13 Ağustos 1991’de Makedonya bağımsızlık referandumu yaptı. Referandumu Arnavutlar boykot etti.

Buna rağmen katılımcıların verdiği oylar ile referandumda %90 oranında, bağımsızlığa evet sonucu çıktı. Referandumun ardından ise Makedonya’da, Ege ve Pirin Makedonya’sı bölgelerinin, Makedonya’ya katılımı sorunu ortaya çıktı. Bulgaristan bu bölgelerin katılımına olumlu bakarken, Yunanistan bu bölgelerin katılımına olumsuz baktı.

SİYASİ GELİŞMELERE GÖRE BAĞIMSIZLIK İLANI

Makedon Parlamentosu sonuçların ardından bağımsızlık adımlarını çabucak atmadı ve siyasi gelişmeleri izleyerek politika yürütmeyi tercih etti. Yugoslavya’da dört cumhuriyetinin bağımsızlık kazanması ve başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinin desteği, Makedonya’nın bağımsızlık adımlarını rahat atmasının koşullarını sağladı. 

17 Eylül 1991 yılında Makedonya Parlamentosu bağımsızlık kararını oyladı. Oylamanın ardından Makedonya bağımsızlığını ilan etti.  Bağımsızlık ilanının ardından Kiro Gligorov “Makedonya Yugoslavya’daki son gelişmeleri takip etmiş ve yapılan durum değerlendirmesinden sonra artık bağımsızlık ilanından başka bir çarenin kalmadığı görülmüştür. “ dedi.

Kiro Gligorov

Gligorov bu açıklamanın yanında herkesle dost kalmak istediklerini, daha şeffaf bir federasyonun olması durumunda Yugoslavya’da kalabileceklerini de belirtti. Makedonya Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı olan Nikola Kljusev ise “ Makedonya’nın iyi teçhiz edilmiş 100 bin kişilik bir orduya sahip olduğunu, savaşın ülkelerine sıçraması durumunda ordunun müdahalede bulunacağını” açıkladı. Yugoslavya’da bağımsızlık mücadeleleri kargaşalı geçmesine rağmen, Makedonya bağımsızlık sürecini sancısız geçirdi. Makedonya, bağımsızlık kazandıktan sonra iç politikada Arnavutlar ile olan problemleri çözüme kavuşturdu. Fakat dış politikada ise Yunanistan ile sancılı süreçler yaşadı. Bu sürecin en temel sebebi,  Makedon milliyetçilerinin Ege ve Pirin bölgesindeki hak iddiaları ve karşılığında ise “Büyük Yunanistan” ve “ Büyük Bulgaristan” fikirlerinde olan milliyetçiler ile yaşanan rekabetti.

MAKEDONYA İSMİ SORUNU

Yunanistan uluslararası arenada, Makedonya’nın isim ve bayrağını kullanmaya hakkı olmadığını belirtti. Makedonya’yı “Üsküp Cumhuriyeti” olarak adlandırdı. Yunanistan bu isim sorununa tarihsel olarak bakıyordu. Makedonya Cumhuriyeti denilen bölge aslında 3’e bölünen tarihsel Makedonya’nın Vardar bölgesi kısmını kapsıyordu. Makedonya bölgesi, Osmanlı Devleti’nin Balkan savaşlarının ardından Bükreş Anlaşması ile Ege, Pirin ve Vardar Makedonya’sı şeklinde 3’e bölünmüştü. Diğer bir deyişle Makedonya Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan arasında paylaştırılmıştı. Yunanistan başka sebep olarak ise Makedonya adının ve bayrağının, Büyük İskender dönemine dayanarak bunların Yunan kültürü olduğunu savundu. Uzun yıllar isim sorunu Makedonya’ya sorunlar açtı. Avrupa Birliği’nde isimden kaynaklı ve Yunanistan’ın vetosu ile karşılaştı. NATO’ya katılım süreçlerinde de Yunanistan’ın karşı çıkmasına denk geldiler. Makedonya, NATO üyeliğine “Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya” adıyla başvurması hukuki olarak doğru olsa da Yunanistan’ın tutumu değişmediği için katılım sağlayamadı. ve en sonunda Yunanistan ile birlikte Haziran 2018’de ülkenin isminin Kuzey Makedonya olması konusunda anlaştılar. 12 Şubat 2019’da ise Prespa Anlaşması ile ülke ismini Kuzey Makedonya olarak değiştirdi ve bunu Avrupa Birliğine iletti. İsim değişikliğine rağmen bugün bu devletin bu kuruluşlara üyeliğinde değişim görülmedi.

Dayton Anlaşması sonrası

(Solda İzzetbegovic, ortada Milosevic, sağda Franjo Tudjman)

DAYTON ANLAŞMASI VE SAVAŞ SUÇLARI

Yugoslavya dağılması 14 Aralık 1995 yılında ABD’nin Ohio eyaletinde Dayton kentinde yapılan anlaşma ile tamamen bitti. Bu sürecin ardından ise çatışma bölgelerine 1996’da NATO kuvvetleri gönderildi. Savaş bitmiş olsa da 27 Mayıs 1999’da Slabodan Miloseviç, Lahey’de bulunan BM Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde “Savaş suçlusu” ilan edildi.

Milosevic Lahey fotosu

“Bosna Kasabı” lakaplı Ratko Mladiç 31 Mayıs 2011’de Sırp İstihbaratı tarafından yakalandı ve Lahey’e gönderildi. 8 Haziran 2021’de başta Srebrenitsa’daki katliam sorumlusu suçu ile müebbet hapsi onandı. Fakat 11 Mart 2006’da Milosevic hücresinde hayatını kaybetmişti. Sırbistan eski Devlet Güvenlik Şefi Jovica Stanisic ve yardımcısı Franko Simatovic 2003’te Sırp polsinin düzenlediği “Kılıç” kod adlı operasyonda yakalandı ve Lahey’e gönderildi. “Arkan’ın Kaplanları” ve “Akrepler” isimli Sırp olmayanları infaz etmiş, bu iki milis gruplarını kurup ve destekleme ve etnik temizlik suçlarından Stanisic ve Simatovic 30 Haziran 2021’de hapis cezası aldı.

Güney Slavya iç savaşı – Srebrenitsa -2

Güney Slavya iç savaşı -1