Artvin Cerattepe'de maden çıkarılması için şirket yetkililerinin, asker ve polis eşliğinde zırhlı araçlarla bölgeye girmesine Zülfü Livaneli tepki gösterdi.

Cerattepe'ye ve son kalan güzelliklere kirli ellerini uzatıyorlar ifadelerini kullanan Artvinli Livaneli’nin, mesajı şu şekilde:

Dedelerimin memleketi Artvin (eski adıyla Livane), Kafkasya'nın nefes kesici güzelliklerini  yansıtan bir mücevher. Kafkasör'ü, yaylaları, şelaleleri, sis basmış dağları, Kafkas arıları ve binbir çeşit çiçeğiyle insanı sarhoş eden bir güzellik.

Doksan yaşındaki sırım gibi erkeklerin kıvrak Kafkas dansları yaptığı mucize bir doğa.  Halkı kültürlü, bilinçli, uygar. Artvin'de müzik, şiir, kültür var ama cinayet yok, kan davası, töre cinayeti vs. yok.

Belleğimdeki Artvin buydu. Ama geçen yıl sevgili kardeşlerim Can Dündar, Nebil Özgentürk ve Coşkun Aral bir belgesel çekmek üzere beni Artvin'e götürdüklerinde, deyim yerindeyse içim parçalandı.

O güzelim yollar delik deşik; her yere maden arama ruhsatı verilmiş, güzelim şelaleler kurumuş, binbir nadide çiçek beton künklerin altında ezilmiş,  Madendi, HES'ti derken Artvin'in canına okumuşular. Lanet olası kar hırslarıyla, dünyanın en güzel doğasını mahvetmişler.

Şimdi bu kadarla da yetinmiyorlar. Cerattepe'ye ve son kalan güzelliklere de uzatıyorlar kirli ellerini.

Sarp sınır kapısından geçiyorsunuz, aynı doğa, aynı kültür ama bozan, kirleten yok. Gürcistan, eskiden Artvini'de de görülen güzelim ahşap evlerini bile koruyor.

Biz, bu ülkeye düşman adamların elindeyiz diyesi geliyor insanın. Nazım'ın dediği gibi ''Sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman'' Doğaya düşman, yeşile düşman, akarsuya düşman, Cerattepe'ye düşman.

Yiğit Artvin halkı, doğasını korumak için kahramanca mücadele veriyor.

Ve Artvin yenilmeyecek! Bu haramzedelere geçit vermeyecek.

Zülfü Livaneli