Malatya İl Jandarma Komutanlığı’nın Zirve Yayınevi katliamından altı gün önce kurbanlardan Necati Aydın ’ı dinlediği ortaya çıktı. Jandarma aynı gerekçeyle cinayette eşini kaybeden Sussane Geske’yi, cinayetten kılpayı kurtulan Gakhan Talas’ı ve Emin Mığı’yı da dinledi. Dahası Zirve Davası’nın avukatı ve Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz de cinayetten sonra dinlenmiş.
Yeni iddianamenin ek klasörlerine Malatya İl Jandarma’nın katliamdan önce ve sonra Protestanlara yönelik teknik takip faaliyetlerinin dokümanları girdi. İlk dinleme, Yüzbaşı İsmet Kartal’ın isteği üzerine 18 Nisan 2007’deki katliamdan iki ay önce Angus William, Ryan Daniel ve Gökhan Talas’a yönelik yapıldı. Bu üç kişinin cep telefonları, “İrticai terör örgütlerine yurtdışından eleman temin etmek ve ekonomik finans sağlamak” gerekçesiyle önleyici dinleme kapsamında takip edildi. Bu isimler cinayetten sonra, 16 Mayıs 2007’den sonra da ikinci kez dinlendi. Jandarma cinayetten sadece altı gün önce, katliamda hayatını kaybeden Necati Aydın ile eski Türkiye Protestan Kiliseleri Vakfı Başkanı İhsan Yenal Özbek’i yine ‘İrticai örgüt’ kapsamında dinledi. Necati Aydın altı gün sonra, yani dinlendiği sırada katledildi. İhsan Yinal Özbek’in telefonu ise Eylül 2008’e kadar kesintisiz takibe alındı. Aydın ve Özbek’le aynı gün, 12 Nisan 2007’de, bir başka kararla sekiz isim daha dinlendi. Jandarma, 11 Temmuz 2007’den itibaren, öldüren Thilmann Geske’nin eşi Sussanne Geske ile Zirve Yayınevi’nin yeni çalışanlarından Yılmaz Çakar’ı dinlemeye aldı. Bu arada, 1 Ekim 2007 itibariyle Diyarbakır Protestan Kilisesi önderi Ahmet Güvener ile Zirve Yayınevi Davası avukatı ve Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz hakkında da, “ Radikal dini gruplar lehine Malatya ile bölgesinde propaganda ile yurtdışından Türkiye ’de faaliyet gösteren örgüt sempatizanlarına maddi finans sağlama faaliyetlerinde bulunma çalışmalarına destek” gerekçesiyle dinleme kararı alındı.
DİNLENDİĞİMİ BİLİYORDUM
Avukat Orhan Kemal Cengiz , cinayetten hemen sonra hakkında asılsız ihbar mektupları gönderildiğini anımsatarak, “O tarihte telefonlarım dinlendiği ve hakkımda dezenformasyon kampanyası yürütüldüğü için şikâyette bulunmuştum. Hiçbir sonuç elde edememiştim. Nihayet delilleri ortaya çıktı” dedi. (Radikal)
