Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlerle ilgili görülen davada, tutuklu sanıklardan Varol Bülent Aral, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'yı, bir önceki duruşmada olduğu gibi yine ölümle tehdit etti.

Aral, kendisini salondan çıkaran Mahkeme Başkanı Kısa'ya, "İkinci kez kafana sıkacağım senin. Şerefsiz. Satılmış hakim" diye bağırdı.

Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bu görülen 62'nci duruşmaya tutuklu sanıklar Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir ile birlikte olayın 'azmettirme ve terör örgütü' boyutunun tutuklu sanıkları Varol Bülent Aral, Malatya eski İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen, Adem Gedik ve Hüseyin Yelki katıldı. Sanıklardan emekli Orgeneral Hurşit Tolon ise duruşmaya katılmazken, tutuklu sanık Emre Günaydın da duruşmaya getirilmedi.

Duruşmada, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün geçtiğimiz günlerde İstanbul 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla alınan ifadesinin ellerine ulaştığını belirtirken, daha sonra Kerkük Kardeşlik Derneği Başkanı Veysel Şahin, müşteki olarak ifade verdi.

Veysel Şahin, davada tutuklu bulunan dönemin İl Jandarma Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ile Binbaşı Haydar Yeşil, Astsubay Murat Göktürk ve Uzman Çavuş Mehmet Çolak'ı Zirve Yayınevi olayından önce tanıdığını ifade ederek, eskiden Jandarma istihbarat adına haber elemanı olarak çalıştığını ve imam hatip lisesi mezunu olması nedeniyle aşırı sağ örgütlerle ilgili istihbarat bilgileri topladığını ileri sürdü.

Jandarmaya haber elamanı olarak görev yaptığı sırada kendine ödeme yapıldığını iddia eden Şahin, daha sonra silah kaçakçılığı yapmakla suçlandığını ve sonrası bu davadan beraat ettiğini kaydederek olayda mağdur olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne açtığı davayı kazandığını ileri sürdü.

Şahin, Kerkük Kardeşlik Derneği olarak faaliyet yürüttüğü sırada 2008 yılında merkez Kışla Caddesi'ndeki derneklerine jandarma tarafından yapılan operasyonda 3 el bombası bulunduğunu ve bombaların seri numaralarını ajandasına kaydettiğini belirtti.

2007 yılında işlenen Zirve Yayınevi cinayetleriyle bir alakasının bulunmadığını ileri süren Şahin, haber elemanlığı sürecinde Malatya İl Jandarma Komutanlığı'nda İncil satışları ile ilgili çalışmalar yapıldığını bildiğini söyledi. Kendisinin de irticai bir örgüt üyesi olarak gösterilip usulsüz olarak dinlendiğini iddia eden Şahin, davaya da müdahil olmak istediğini söyledi.

Şahin ifade verirken izinsiz olarak söze giren tutuklu sanık Varol Bülent Aral, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa tarafından uyarıldı. Mahkeme Başkanı Kısa'nın "Konuşma, herkes konuşursa burada yargılama yapılamaz" uyarısı üzerine Aral, "Siz yargılamıyorsunuz, yargısız infaz yapıyorsunuz" dedi.

Mahkeme Başkan'nın tüm uyarılarına rağmen Aral konuşmasını sürdürünce, duruşma salonundan çıkartılması talimatı verildi. Jandarmalar tarafından salondan çıkartılan sanık Varol Bülent Aral, Mahkeme Başkanı Kısa'ya "Yargısız infaz yapıyorsunuz. İkinci kez kafana sıkacağım senin. Basın bunu görsün" dedi. Bu sırada araya giren Veysel Şahin, "İçeride şişletirim seni" diye konuştu. Salondan çıkartılan Varol Bülent Aral, "Şerefsiz, satılmış hakim" diye bağırmaya devam etti. Aral'ın tüm bu sözleri, mahkeme tutanaklarına geçirildi.

Bu sırada Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, sanık Mehmet Ülger'e dönerek, "Varol Bülent Aral'a kağıt gönderiyorsun, sanığı mahkemeye karşı kışkırtıyorsun. Buradan her şeyi görüyorum. Siz ne zaman kağıt gönderseniz, ortam geriliyor. Siz ne zaman bir şey gönderseniz, adam bize hakaret ediyor" dedi. Sanık Mehmet Ülger ise söz konusu kağıtları avukatına gönderdiğini belirterek, sanık Aral'dan kendilerinin de rahatsız olduğunu ve duruşma salonunda kendilerine uzak oturtulmasını talep etti.

Veysel Şahin, Malatya İl Jandarma'nın bir önceki dönemin Cumhuriyet Başsavcı Vekilini kamera ve fotoğraf makinesi ile takip etiğini ileri sürdü. Şahin, Mehmet Ülger'i 'Ülkücü düşmanı' olarak tanıdığını ileri sürdü.

Sanık Mehmet Ülger, Veysel Şahin'in kendilerine getirdiği bir ihbar üzerine operasyon yaptıkları Battalgazi İlçesi'ndeki aslen Ermeni olan bir demirci ustasını üzdüklerini söyleyerek, "Bundan dolayı utanıyorum" dedi. Sanık Mehmet Ülger, "Zirve olayını ülkücü kesime yıkmak istediler, beceremediler. Beceremeyince de Jandarma'nın üzerine yıktılar" diye konuştu. Mahkeme heyeti, ardından duruşmaya ara verdi.

Sanık Aral, bir önceki duruşmada da Mahkeme Başkanı'nın yine "Kafana sıkarım" diyerek tehdit etmişti. Aral, 60'ncı duruşmada ise gazetecilere dönerek, "Basından hesap sorulacak. Bütün hepsinin tek tek hesabını soracağım" diyerek tehditler savurmuştu. Aral, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın uyarısıyla sözlü tehdidine son vermiş, ancak bu kez 2 gazeteciye dönüp el işareti ile boğaz kesme ve silah hareketi yaparak ölüm tehdidinde bulunmuştu. Gazeteciler, Aral hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.