Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)'in Kobani’ye yönelik saldırıları üç ayı geride bıraktı. YPG ve YPJ güçleri 90 gündür IŞİD'e karşı direnirken, IŞİD saldırılarını da geri püskürtüyor. Kentin yaklaşık yüzde 80’inde YPG/YPJ savaşçılarının denetimi söz konusuyken, son dönemde IŞİD bomba yüklü araçlar ve canlı bombalarla sonuç almaya çalışıyor.

Kobani direnişinin 90’ıncı gününde YPJ komutanı Gülistan Kobanê, 3 aylık direnişi, YPG/YPJ savaşçılarının durumunu, IŞİD'in saldırılarını ve yapılması gerekenleri ANF'den İbrahim Aslan ve Mehmet Zeki Çiçek'e anlattı.

Gülistan Kobanê'nin açıklamaları şöyle:

'UMUT KAYNAĞI OLDUK'

“Suriye’deki savaşla birlikte bugün karşılaştığımız tehlikelere karşı önlem almak amacıyla oluşturduğumuz YPG ve YPJ dışındaki hiçbir güç DAİŞ (IŞİD) çetelerine karşı savaşacak iradeyi gösteremedi. Tüm Ortadoğu coğrafyasını kendi denetimine almak gibi bir amacı olan DAİŞ, bizi kendisine engel olarak gördüğü için en kapsamlı saldırılarını bizim savunduğumuz alanlara yönelik gerçekleştirdi. Çünkü bizim ortaya koyduğumuz ideolojik, felsefik irade tüm Ortadoğu halkları ve ezilenler açısından ilham kaynağı oldu. Bölge iktidarlarının hemen hepsi bizi yüz yıllardır olduğu gibi tekrar köleci yaşama mahkum etmeyi esas aldığı için, YPG ve YPJ güçleri olarak, yüz yıllardır üstümüzde oynanan oyunları boşa çıkarmayı ve kendi öz gücümüze dayalı bir demokratik, savunma hattını oluşturmayı kendimize esas aldığımız için yıllardır zulme maruz kalmış Rojava halk için, umut kaynağı olduk. Biz köleciliği reddettik ve bu uğurda bedel vermeyi göze aldık.  Çeteler ise bize köleliği dayatıp, kendi üstümüzde iktidarlarını sürdürmek istediler. İşte çeteler üçüncü ayını geride bırakan saldırılarını bu yüzden gerçekleştiriyor. Belli bir siyasi politik bilinç düzeyini yakalamış olan Kürt halkının yeniden dizayn edilen Ortadoğu coğrafyasında rol sahibi olabilmesi için ideolojik bir savunma gücü kaçınılmazdı.”

‘KOBANÊ SAVAŞI ÜÇ AYIN SAVAŞI DEĞİL’

“Bizim savaşçılarımız tüm zorluklara rağmen ellerinde keleşlerle tanklara, toplara karşı insanlık onuruna yaraşır bir destan yazdılar. Kobanê savaşı üç ayın savaşı değil aksine üç yıllık planların sonucudur bize göre. Şehir savaşı deneyimimiz olmamasına karşın heval Baran ve heval Arin gibi onlarca arkadaşımız kendilerini düşmanın içinde patlatarak, hem düşmana hem dünyaya ‘Kendimizi patlatırız ama düşmanın kutsal topraklarımızda hüküm sürmesine, halkımızı köleliğe mahkum etmesine izin vermeyiz’ demiştir.”

‘KAHRAMANSI DİRENİŞ DÜŞMANI GÖRDÜĞÜ DÜŞTEN UYANDIRDI’

"DAİŞ, aldığı şehirlerdeki insan ve silah gücüyle Kobanê’ye ilk olarak Qulbe’den (kentin güney tarafı)  saldırmaya başladı. Tabi o zaman düşmanda, yıllardır hüküm süren bölge devletlerini dize getirmiş olmanın moral ve coşkusu hakimdi. Lojistik destek anlamında Kobanê’nin diğer kantonlardan kopuk olmasını fırsat bilen DAİŞ, ilk olarak burayı ardından da diğer kantonları teslim alabileceğini sandı. Tabi ilk günlerde getirdikleri destekle bazı köylerde etkili oldular ve YPG/YPJ savaşçılarına karşı zafer kazanabilecekleri hayalleri kurmaya başladılar. Hatta çok rahat bir şekilde bayram namazını Kobanê’de kılma hesaplarını yapmaya başladılar. Ama arkadaşlarımızın fedai ve kahramansı direnişi düşmanı gördüğü bu düşten uyandırdı.”

‘DAİŞ SIRADAN BİR OLUŞUM DEĞİL’

“Çeçen, Türk, Alman, Arap ve dünyanın birçok farklı ülkesi ve ulusundan çetelerden oluşan bir düşmanla savaştığımızın belgeleri var elimizde. Mesela yıllardır değişik güçler tarafından özel eğitimlerden geçirilmiş guruplar olduğu ispatlanmıştır. Öyle sanıldığı gibi DAİŞ sıradan bir oluşum değil aksine birçok uluslararası güç ve devlet tarafından destekleniyorlar. Birçok farklı saldırı tarzını denediler, ısrarla ilerlemek istediler ama başarılı olamayınca da güçlerimiz karşısında bir sıkışma durumunu yaşadılar.  Arkadaşlarımızın cephelerdeki savaş becerisi ve çetelere karşı kazandığı üstünlük çetelerin moral motivasyonunu direk etkiledi ve şuan organize olma konusunda zorlanıyorlar. Biz YPG ve YPJ savaşçıları olarak, DAİŞ çetelerinin savaş ve hareket tarzını biliyoruz. En çok ağır silahlar ve bombardımanlarla psikolojik olarak baskı kurmayı ve böylece savaşmadan teslim almayı hesaplıyorlar. Ama bu hesap halk savunma güçleri YPG ve YPJ’nin direnişiyle sarsılmıştır. Biz fedai ruhla halkımızı kanımızın son damlasına kadar savunmaya söz verdik.”

‘NE İLERLEYEBİLİYORLAR, NE ÇEKİLEBİLİYORLAR'

"Son dönemde DAİŞ çetecileri intihar saldırıları ve havan atışlarıyla tekrar saldırı denemelerinde bulunuyor; ancak ne ilerleyebiliyorlar ne de geri çekilebiliyorlar. Üç ay içerisinde 26 bomba yüklü araçla intihar saldırıları düzenlediler. Böylece bir şok etkisi kurup, sonuç almak istediler ama güçlerimiz saldırıları amaçlarına ulaşmadan fark etti ve etkisiz hale getirdi. Savaşın zamana yayılmasının sebebi şehir savaşının taktiksel olarak daha zor bir savaş biçimi olmasından kaynaklanıyor. Tümden şehri çetelerden temizlemeye yönelik savaşıyoruz. Bu çerçevede bazı etkili eylemlerimiz, operasyonlarımız oldu. Bu operasyonlar kapsamında çok sayıda çete ölüsü ve büyük bir cephane elimize geçti. Artık eskisi gibi kalabalık guruplar halinde hareket etme yetilerini yitirdiler. Şimdi öyle uzaktan ağır silahlarla saldırıp sonuç almak istiyorlar. Yeni silahlar kullanarak eylemlerimizden korunmaya çalışıyorlar ama başarılı olamıyorlar.”

"İNSANLIK DEĞERLERİNİ SAVUNMAYA DAVET EDİYORUM"

"DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları tüm Kürt halkının sabrını zorladı ve ortak bir direniş ruhu ortaya çıkardı. Bu nedenle Kürdistan’ın her yerinden genç, yaşlı onlarca kişi sınırları aşarak YPG ve YPJ saflarında direniş mevzilerindeki yerini almıştır. Halkımızın ortaya koyduğu bu kararlı duruş, omuz omuza savaştığı arkadaşlarına büyük bir moral ve güç veriyor. O nedenle ben tüm Kürt ve devrimci gençleri, YPG ve YPJ saflarındaki yerlerini almaya ve insanlık değerlerini savunmaya davet ediyorum.”