Bakanlar Kurulu’nda “riskli alan” ilan edilerek yıkılması planlanan Fiskaya olarak bilinen Dicle ve Feritköşk mahallelerinde, 10 binlerce insan yerinden edilme tehdidi altında. Ayrıca her iki mahalle, UNESCO sınırları içerisinde yer alıyor.

Esra Solin Dal'ın Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haber şöyle:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 11 Temmuz 2017 tarih ve 8972 sayılı yazısı üzerine Temmuz 2017 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu’nun Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesine bağlı Dicle ve Feritköşk mahallelerini "riskli alan" ilan ettiği ortaya çıktı. 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu"nun ek 1. Maddesi uyarınca alınan karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile 18 Ağustos'ta Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

10 BİN İNSAN YERİNDEN EDİLECEK

Bakanlar Kurulu'nun 25 Mart 2016 tarihinde aldığı karar doğrultusunda yayımlanan kararname ile Sur ilçesinin yüzde 82’sini kapsayan ve 6 bin 300 parselin kamulaştırılması kapsamında Dabanoğlu, Fatihpaşa, Hasırlı, Cevat Yılmaz, Alipaşa ve Lalebey mahallerinde başlatılan yıkım sürüyor. Bu kapsamda yürütülen yıkım Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile kayyum atanan Yenişehir Belediyesi’ne devredildi. 

Şimdi ise halk arasında "Fiskaya" olarak bilinen ve kamulaştırma kararı alınan her 2 mahallede ikamet eden yurttaş sayısı ise 10 ila 12 bin arasında değişiyor. Olası bir yıkımın gerçekleşmesi durumunda yaklaşık 10 bin kişi yerinden edilecek.

BİN 40 YAPI YIKIM TEHDİDİ ALTINDA

Diyarbakır Şehir Plancıları Odası tarafından yapılan incelemelere göre, "Riskli Alan Bölgesi"ne giren Dicle ve Feritköşk mahallerinde yıkılması planlanan toplam bin 40 yapı bulunuyor. Genellikle müstakil ve iki ile üç katlı olan bu evler, kat sayısıyla çarpıldığında 2 binin üzerinde haneye tekabül ediyor. Dolayısıyla bu hane sayısı da 10 bin insanın orada yaşam sürdüğünü ve planlanan yıkımın gerçekleşmesi durumunda 10 bin kişinin yerinden edilmesi anlamına geliyor.

BİLİMSEL VE JEOLOJİK ÇALIŞMA YAPILMADI

Bir alanın "riskli" ilan edilebilmesi için yasa ve usule göre; "Öncelikle jeoloji ve inşaat mühendislerinin ayrıntılı raporu, Şehir Plancıları Odası’nın alanda yapılara ilişkin risk oluşturup oluşturmadığı yönündeki raporu, bilimsel ve gözlem raporlar oluşturularak 'riskli alan' kararı verilebilir” şartı konuluyor.

Fiskaya’nın kamulaştırılmasında ise, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin alanda herhangi bir bilimsel veya jeolojik çalışma gerçekleştirmediği, sadece “Yapı ruhsatı var mı yok mu?”, “Yapının niteliği, fiyatı, fonksiyonu, nizami kat sayısı” benzeri çalışmalar yürütüldüğü öğrenildi. Belediye tarafından yapılan maddi gözlemlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderildiği ve Bakanlar Kurulu’nun söz konusu gözlem raporu üzerinden kamulaştırma kararı aldığı belirtildi. 

FİSKAYA’DA YAŞAYANLAR KİMLER?

Kamulaştırma kararı üzerine gözlerin çevrildiği Fiskaya'da ikamet edenler, 1990'lı yıllarda devletin baskı politikaları sonucu yakılıp, yıkılan köylerden göç etmek zorunda kalanlar. Fiskaya sokakları, "kentsel dönüşüm" adı altında yıkımın sürdüğü tarihi Sur ilçesinin sokaklarında örülen yaşamı andırıyor. Geçim kaynakları tarımcılık ve hayvancılık olan Fiskaya sakinleri, ayrıca Hevsel Bahçeleri’nde yetiştirdikleri sebze ve meyveleri satarak geçimini sağlıyor.

UNESCO SINIRLARI İÇERİSİNDE

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin DBP'li eski yönetimi tarafından hazırlanan proje kapsamında “yerinden dönüşüm” esas alınarak yapıların onarılıp tekrar halkın kendisine verilmesi öngörülürken, atanan kayyumlar tarafından bu projeler Sur’un Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde olduğu gibi “kentsel dönüşüm” olarak hayata geçiriliyor. 

Ayrıca kamulaştırılan Dicle ve Feritköşk mahalleleri, UNESCO Dünya Miras Listesi sınırları içerisinde yer almasına rağmen "riskli alan" ilan edildi.