Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Hrant Dink cinayetine ilişkin hazırladığı rapordaki ayrıntılar, soruşturmadaki skandal eksiklikleri ortaya koyuyor.

 

YASİN HAYAL KEŞİFTEYKEN DİNLEME KESİLMİŞ

‘Hrant’ın Arkadaşları’nın dikat çektiği bu unsurlardan bazıları şöyle: Trabzon Jandarması katil zanlısı henüz yakalanmadan, cinayetin Ardeşen el yapımı silahla işlendiği yönünde rapor tutmuştu. Yasin Hayal’in cinayetten önceki 1.5 yıl boyunca telefonu dinlenmiş ama keşif için İstanbul’a gittiği dönemi kapsayan Ağustos-Eylül 2006 arası hariç.

 

DDK Raporu’nun açıklanmasından sonra ‘Hrant’ın Arkadaşları’ adlı grup dün Taksim’de basın toplantısı düzenledi. Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Orhan Dink, avukatları Fethiye Çetin ve Cem Halavut ile Prof. Turgut Tarhanlı ve Hayko Bağdat’ın katıldığı toplantıda, DDK’nın bugüne kadar açıklanmamış tespitlerine yer verildi. Tespitler şöyle:

 

SİLAH ÖNCEDEN BİLİNİYORDU

Trabzon Jandarması, cinayetten bir gün sonra, tetikçi Ogün Samast yakalanmadan yaklaşık 2 saat önce hazırladığı evrakta, silahın Ardeşen el yapımı olduğunu yazmıştı. Dava avukatları, ilk günden bu yana, jandarmanın bu bilgiye nasıl eriştiğini gündeme getiriyordu. DDK da raporda, bu bilginin ne zamandır jandarmanın elinde olduğu bilgisinin önem taşıdığını kaydetti ve “Silahın edinilmesinden itibaren bu bilgiye sahip olduğunun ortaya çıkması halinde cinayetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmamasının, ihmalin ötesine geçerek, daha ağır bir hizmet kusurunu akla getireceği” vurgulandı.

 

Yasin Hayal’in telefonunun 8 Kasım 2005’ten 2 Ocak 2007’ye kadar 1,5 yıl içinde sadece 3 Ağustos 2006-29 Eylül 2006 tarihi arasında dinlenmediği kayda geçildi. DDK, ‘Bu süre içerisinde Hayal’in cinayetin planlanması için İstanbul’a geldiğini, Agos gazetesi ile Dink’in evi arasında keşif çalışmaları yaptığı’ tespiti üzerinde durdu. Tanık Ergün Çağatay’ın anlatımına göre, Hayal Ağustos 2006’da yanındaki üç kişiyle İstanbul’a gelmiş, Çağatay’a Orhan Pamuk’u öldürme teklifinde bulunmuştu. Avukat Çetin, Çağatay’ın mahkeme süresince bulunamadığına dikkat çekti.

 

Trabzon Jandarma İstihbarat arşivi cinayetten sonra delil karartacak ölçüde yeniden düzenlendi. Bu husus yargıya taşınması gerektiği halde taşınmadı, jandarmanın yanıtlarıyla yetinildi. DDK, Trabzon Jandarması, Giresun Jandarma Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın o döneme ait arşiv ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

İstanbul İstihbarat Şubesi, Trabzon’dan 17 Şubat 2006’da gönderilen “Yasin Hayal’in ağabeyi Osman’ın yanına geleceği” yönündeki ihbarın gereğini yapmadı, Osman Hayal işyerine gitmiş gibi evrak düzenlendi.

 

BELGELER EKSİK

DDK, özellikle Erhan Tuncel ile Yasin Hayal arasındaki konuşmaların ’tek taraflı ve bazı konuşmaların boş bırakılarak’ kâğıda döküldüğünü saptadı. Aynı şekilde Trabzon Emniyeti’nce 22 Şubat 2007’de İstanbul’a gönderilen görüşme tutanaklarından 11 tape kaydı ve bir cep telefonu mesajının sekiz sayfalık dökümünün de eksik olduğunu belirledi.

 

DDK, delil karartma imkânı olan üst düzey görevlilerin görevden alınmadığını ve hatta soruşturmalara yön verdiklerini belirtti.

 

"İSTANBUL VE TRABZON EMNİYETİ'NİN BİLGİSAYARLARINA EL KOYUP İNCELEYİN"

Hrant Dink cinayetine ilişkin hazırlanan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda, yargıdan kaçırılan çok sayıda delile Trabzon ve İstanbul Emniyeti'ndeki bilgisayarlardan ulaşılabileceği kamu görevlileri ile ilgili soruşturmayı yürüten İstanbul Başsavcılığı'ndan bu bilgisayarlara el koyarak incelemesi talep edildi. Cinayetin önlenmemesinden İstanbul ve Trabzon Emniyeti ile Trabzon Jandarması'nın sorumlu tutulduğu raporda sürpriz bir şekilde İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Valiliği'nin kusuru olmadığı iddia edildi.

 

30 SAYFALIK "ŞÜPHELİ" RAPORU

Edinilen bilgiye göre, DDK, savcılığa rapor ve eklerini gönderirken savcılığa 30 sayfalık özel bir yazı da gönderdi. Soruşturma kapsamında araştırılması istenen konuların yer aldığı "suç duyurusu" niteliğindeki bu yazıda, çarpıcı tespitler yer aldı. DDK, soruşturma kapsamında bazı telefon dinleme kayıtlarının ve kamera görüntülerinin Trabzon ve İstanbul Emniyeti bilgisayarlarında bulunabileceğini belirterek bu bilgisayarlara el konulmasını istedi.

 

Yasin Hayal’e ait 17 görüşmenin imha edildiğine dair Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen tutanağın gerçeği yansıtmadığı belirtilen DDK, bu görüşmelerin imha edilmediğini ve Trabzon Emniyeti'nce bu kayıtlardan yararlanılarak 22 Şubat 2007 tarihli tapelerin hazırlandığı ifade edildi.

 

Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in ses kayıtlarının 2 ayrı DVD’ye kopyalandığı ve ilkinin Trabzon Emniyeti’nde silindiği ifade edilen raporda diğer DVD'nin ise İstanbul Emniyeti'nde olduğu vurgulandı. DDK, 6 bin 250 adet kaydın halen savcılıkta ya da adli emanette olduğunu, tekrar incelenmesi gerektiğini kaydetti.

 

TEM POLİSİNİN BİLGİSAYARLARI ARAŞTIRILSIN

İstanbul Terörle Mücadele polisinin, Akbank ATM görüntülerinin yer aldığı hard disk üzerindeki tüm görüntüleri, kendi bilgisayarına veya hard disklerine kaydettikleri, sonra bu görüntüler içerisinden cinayet günü saat 10.00-13.00 arasını ve daha eski günlere ait görüntüleri sildikleri şüphesi olduğu ifade edilen raporda TEM Şube görevlilerinin görüntü kaydı yaptıkları bilgisayar ile taşınabilir hard diskler, DVD ve CD’ler üzerinde araştırılması gerektiği belirtildi. DDK savcılıktan, konuyla ilgili tüm görüntü kayıtlarının ve bu kayıtların yer aldığı veya üzerinde çalışıldığı bilgisayar, hard disk, DVD ve CD’lerin yeniden ele alınarak incelenmesi ve incelettirilmesini istedi.

 

FİŞİ KİM ÇEKTİ?

Sanıklara ait telefon kayıtlarının Emniyet birimleri tarafından yok edildiği, değiştirildiği belirtilen raporda, bu kayıtlara ilişkin incelemelerin doğrudan savcılar tarafından yeniden yapılması, sorumluların soruşturulması gerektiği belirtildi. Raporda Yasin Hayal hakkında 1,5 yıl telefon dinlemesi yapıldığı, ancak Hayal’in cinayet planlaması ve keşif için İstanbul’da bulunduğu tarihler arasında dinleme yapılmadığı da vurgulandı.

 

İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANLIĞI VE İSTANBUL VALİLİĞİ

DDK raporunda İstanbul Valiliği ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı hakkındaki iddiaların ise soruşturma gerektirmeyeceği savunuldu. İstanbul Valiliği’nde yapılan görüşmede Hrant Dink’in tehdit edildiğine ilişkin bir delile rastlanmadığı iddia edilen raporda İstihbarat Daire Başkanlığı'nın ise Trabzon ve İstanbul Emniyeti'nden 'koordinasyon yükümlülüğünün işletilmesine yönelik' bilgi gönderilmemesi nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı ileri sürüldü. (radikal/vatan)