Demokrasi Partisi'nin ilk kurucu genel başkanı ve 1994'te kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin sahibi Yaşar Kaya, 90'lı yıllarda Kürt işadamlarını hedef alan faili meçhul cinayetlere ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cihan Haber Dergisi'ne konuşan Kaya, işadamı Behçet Cantürk'ü Susurluk kazasında hayatını kaybeden Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ'ın tuzağa düşürdüğünü açıkladı.

"Tansu Çiller'in ölüm listesinde ben ikinci sıradaydım. Birinci sıradaki Behçet Cantürk'tü" diyen Kaya, "İsmimi listeden sildirmek için bir girişimde bulunmadım. Devlet bizi o zaman çok tehlikeli insanlar olarak görüyordu. Zaten Demirel'in söylemi var 'Bunlar gazeteci değil militandır.' diye. Kimseyle görüşmem olmadı" dedi.

Behçet Cantürk'ün Özgür Gündem gazetesinin finansörlerinden olduğu iddiasının abartılı olduğunu belirten Kaya, şu ifadelere yer verdi: "Bu afakî bir durumdur. Behçet Cantürk'ün yüzde beş hissesi vardı. Son ortaklar toplantısında dedi ki: 'Arkadaşlar ben bu işten anlamıyorum, benim işim değil. Yarın ben yüzde beş hissemi Yaşar abiye devredeceğim noterden'. Behçet'in bu gazeteye finansmanı hiç olmadı."

Cantürk'ün, Hüseyin Kocadağ'ın oyununa geldiğini anlatan Yaşar Kaya şunları kaydetti: "Behçet Cantürk öldürüleceğini biliyordu ve bunu açık açık söylüyordu. Bana da söylüyordu. Zırhlı arabası ve iki silahı vardı. Ondan sonra öldürüldü. Bolu Tugayı'nın önünde birçok insan öldürüldü onun gibi... Behçet Cantürk pusuya düşürüldü. Bu şey var Hüseyin Kocadağ, onu Bolu tarafına davet etti. Çok samimi bulduğu bir kişi olarak gitti; orada öldürdüler. Ölüm listesinde hatırlayabildiğim kadarıyla Behçet Cantürk vardı. Ondan sonra şey vardı, Necdet Buldan'ın kardeşi vardı. Savaş Buldan vardı. Savaş Buldan'ın üç ortağı vardı ve birkaç Kürt işadamı daha vardı."

İşadamı Behçet Cantürk ve şoförü Recep Kuzu'nun cesedi 15 Ocak 1994'te Sapanca yakınlarında bulunmuştu. Polis şefi Hüseyin Kocadağ ise 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen kazada yaşamını yitirmişti.