KHK’yle ihraç edildikten 4 ay sonra yaşamını yitiren SES Malatya Şube Eşbaşkanı Bülent Uçar, OHAL Komisyonu tarafından işe iade edildi. SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, “Peki ya yaşam hakkı, Bülent’in yaşam hakkını gasp edenler hesabını verecek mi?” diye sordu.

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES)  “OHAL ve KHK’lar Eliyle Yaratılan Hukuksuzluk” ile ilgili Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) EŞ Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, KESK’e bağlı sendikaların genel merkez yöneticileri, SES Malatya Şube Eş Başkanı Zuhal Güler, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Gülriz Erişgen, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile Hakların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu, Semra Güzel, Mehmet Rüştü Tiryaki ve Necdet İpekyüz katıldı. Açıklamayı yapan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, “AKP iktidarı sağlıksız bir toplum yarattı” diyerek sözlerine başladı.
 
‘HESAP VERECEK Mİ?’
 
Erden, 29 Ekim 2016 tarihinde 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) ihraç edildikten 4 ay sonra kalp krizi geçirerek, yaşamını yitiren SES Malatya Şube Başkanı Bülent Uçar’ın Olağanüstü Hal Komisyonu tarafından yapılan başvurusunun kabul edildiğini açıkladı. İhraç edilen Uçar’ın iktidarın kara propagandası nedeniyle iş bulamadığını ve yaşadığı hukuksuzluklar sonrasında yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Erden, “OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu kararında Bülent Uçar ile ilgili adli- idari hiçbir soruşturma ve kovuşturmanın olmadığı ve ayrıca herhangi bir yasa dışı örgüt veya yapı ile ilişkili olmadığı ve bütün hakları ile kamu görevine iadesine karar verilmiştir. Peki ya yaşam hakkı, Bülent’in yaşam hakkını gasp edenler hesabını verecek mi?” diye sordu.
 
‘MEDENİ ÖLÜM’ 
 
OHAL döneminde yaşanan hukuksuzluklara dair Erden, şu bilgileri paylaştı: “O günden bu güne, 732 gün OHAL sürdü. 32 KHK çıktı. 152 kanun değiştirildi. Bu KHK’lerde toplam 48 özel sağlık kuruluşu. 179 basın yayın kuruluşu, bin 767 Dernek, 4 bin 722 işyeri kapatıldı. 48 bin 535 kişi işsiz kaldı. 209’u gazeteci, 95’i belediye başkanı, 12’si milletvekili olmak üzere 70 bin 689 kişi tutuklandı. 99 belediyeye kayyum atandı, 19 sendika ve konfederasyon kapatıldı. 7 grev yasaklandı, 11 bin 257’si sağlık ve sosyal hizmet emekçisi olmak üzere 135 bin 856 kişi sorgusuz sualsiz bir şekilde işinden oldu. 58 kişi OHAL ve KHK bağlantılı intihar ve şüpheli ölümle yaşamını yitirdi.”
 
OHAL’in Anayasaya aykırı olduğunu ve temel hakların hiçe sayıldığını kaydeden Erden, “Kamu görevinden çıkarılan kişilerde ‘medeni ölüm’ hali yarattığını her defasında ifade ettik. İnsanları mağdur eden, toplumu kıskacına alan ve geri dönüşü olmayan bu uygulamalar sonuçları ile birlikte derhal iptal edilene, bu uygulamaları hayata geçirerek insanların sağlığından edenlerden hesap sorana kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi.
 
‘OHAL KOMİSYONU TARAFSIZ DEĞİL’
 
KESK EŞ Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Bu hukuksuz uygulamalar ile beraber çalışma hakkımız elimizden alındın. 40 aydır devam eden bu uygulamalar için KESK olarak, OHAL komisyonun tarafsız olmadığını ve Cumhurbaşkanlığı’na bağlı çalıştığını dile getirdik. 40 aydır ortaya çıkan uygulamalarda birçok arkadaşımız hayatına son vermiştir, birçok akademisyenin yaşamına mal olmuştur. Bülent arkadaşımızda bu baskılara dayanamayarak kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmiştir. KESK olarak OHAL komisyonunun yaşattığı hukuksuzluklar karşısında durmaya devam edeceğiz. Derhal Meclis’te yasal bir uygulama ile işine son verilen herkesin işine iade edilmesi gerek” diye konuştu.
 
‘CANIMIZI ÇOK ACITTI’ 
 
Malatya SES Şube Eş Başkanı Zuhal Güler’de Uçar’ın işten çıkarılmasına dair şunları söyledi: “Sadece Malatya’da Bülent ile çalıştığımız hastanede ihraçlar oldu. Biz de hastanenin genel sekreteri ile görüştük ve bize söylenen hastane personelleri ile görüşme olduğu ve personellerin söylemelerine dayanarak bir liste çıkarıldığı. Bu listede sendika çalışanları yer alıyor ve listeyi başhekim onaylıyor. Bülent için başhekim en iyi arkadaşım derdi, ilginçtir Bülent listenin başında yer aldı. Bülent hayatında hiç kimseyi kırmadı, hiç bir canlıya zarar vermedi.”
 
“Bülent’in hayatını kaybetmesinde Malatya devlet hastanesi başhekimi sorumludur” diyen Güler devamında şunları söyledi: “Hangimiz AKP’nin sağlık politikalarını eleştirmiyoruz. Bir arkadaşımız eleştirdiği için telefon ile kaydedilmesi suretiyle işinden atıldı. Bu iş ne zaman sonlanacak bilmiyoruz. Biz mesleğimizi torpille kazanmadık, çalıştık öyle kazandık hepimiz yoksul ailelerin çocuklarıyız Bülent’te öyleydi, tek derdi çocuklarıydı. Ve Bülent hiç bir yerde iş bulamadı. Öldükten sonra işine iade edilmesi bizim canımızı çok acıttı. Niye ihraç ettiniz, sonra niye iade edildi?”
 
‘FAŞİZM İLE ANLATILABİLİR’
 
“Bu uygulamaları hiç bir açıklaması yok, sadece faşizmle anlatılabilir” diyen TTB Merkez Konsey Üyesi Gülriz Erişgen de şunları söyledi: “Biz işimizi yapıyoruz doğrusunu yapıyoruz. Hem mücadele edenlere hem bu mücadeleyi yaşamı pahasına sürdürenlere teşekkür ediyorum onların mücadelesi için bu işin peşini bırakmayacağız. ”
 
‘İNSANLARIN SAĞLIK DURUMUNU BOZDUNUZ’
 
İşinden ihraç edilenlerin yaşam hakkının gasp edilmesine dair birçok benzer olay yaşandığını kaydeden HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’de 3 yıldır bir soykırım yaşanıyor. KHK ile işinizden olduktan sonra her şeyden mahrum edilmiş bir varlıksın artık, bilinmeyen gizli bir teröristsiniz hiç bir arkadaşınız sizi aramıyor. KHK’li olup intihar eden 60 kişi var. Bu insanlar niye intihar ediyor? İnsanların sağlık durumunu bozdunuz. Bülent Uçar vefat etti, ama şunu da çok iyi biliyoruz bu yargılamalar istiklal mahkemeleri gibiydi o dönemde idam edildikten sonra af ediliyordu insanlar şimdi de ihraç edildikten sonra öldüğünde işine iade ediliyor. Bu cinayettir, bunun sorumluları yargılanmalıdır. Bülent’in ne yaşadığını çok iyi biliyorum bende KHK’lı bir doktorum Bülent gibi olan onlarca arkadaşımız var biz HDP olarak bu işin peşini bırakmayacağız. Meclis kürsüsünde haykırmaya devam edeceğiz.”
 
Türkiye’de son 3 yılda yapılan uygulamaların bütününe faşizm denilebileceğini ifade eden İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, kötülüklerle mücadele edeceklerini söyledi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı