Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın Yargıtay'daki duruşması yapıldı. Duruşma 15 Mayıs 2013 tarihine ertelendi.

Duruşmaya 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Ersin Yolçu'nun Avukatı Feyzullah Şama ile Dink ailesinin avukatları İsmail Cem Halavurt ve Hasan Üre katıldı. Müdahil vekiller, sözlü beyanlarını sunmak amacıyla duruşmaya katılma talebinde bulundu.

Yargıtay'daki temyiz duruşmasının ilk derece mahkemesiyle aynı olmadığı, burada yeniden bir olay yargılaması yapılmayacağını belirten Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu nedenle katılan vekillerinin duruşmaya katılma ve sözlü beyanda bulunma taleplerinin oy birliğiyle reddine karar verildiğini açıkladı. Dink ailesinin avukatlarının duruşmayı izleyici olarak takip edebilecekleri ifade edildi.

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ise Yolçu hakkında verilen 12 yıl 6 ay hapis cezasının onanması yönünde görüş bildirilen tebliğnameyi aynen tekrar ettiğini vurguladı.

Ersin Yolçu'nun avukatı Feyzullah Şama da mahkemede toplanan delillerin müvekkilinin yardım suçunu ispatlar nitelikte olmadığını iddia etti. Yolçu'nun suçtan önce ve sonraki eylem ve faaliyetlerinin adam öldürme suçuna yardım kapsamında değerlendirilemeyeceğini ileri süren Şama, kararın bozulmasını talep etti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Yolçu hakkındaki kararını 15 Mayıs'ta açıklayacak.

Diğer 18 sanık ise duruşma talebinde bulunmadığı için temyiz incelemesi dosya üzerinden yapılacak.

Öte yandan Hrant Dink Dava İzleme Grubu da katılma talebinin reddedilmesine tepki gösterdi. Yaptıkları yazılı açıklamada, "Yargıtay 9. Ceza Mahkemesinin 2013/1 esas sayılı dosyasıyla görülen davada Müdahil vekillerinin sözlü beyanlarını sunmak amacıyla duruşmaya katılma talebi mahkemece reddedilmiştir. Verilen karar hukuka, Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Adil yargılama hakkını düzenleyen anayasal hükümler ile AİHS 6 maddesi dikkate alındığında müdahil tarafın duruşmada kendisini temsil etme hakkı elinden alınmıştır. Mahkemece gerekçesi oluştururken Anayasa'yı ve Uluslararası sözleşmeleri dikkate almamıştır. Bilindiği üzere Anayasanın 90. maddesine göre uluslararası sözleşmelerle yasa hükümlerinin çelişmesi halinde uluslararası sözleşmelere üstünlük tanınacağına ilişkin hükmü dikkate alınmamıştır" değerlendirmesinde bulundu. (Haber7)