28 Aralık 2008 tarihinde TRT 1’de yayınlanan “Şahların Labirenti” isimli belgeselin Maraş Katliamının anlatıldığı bölümünde Hrant Dink’in fotoğrafının tam ekran yayınlanmasının ardından Dink ailesi Hrant Dink’in kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle mahkemeye başvurmuştu.

 

İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, Dink ailesinin talebini haklı bularak, belgeseli yayınlayan TRT, programın yapımcısı Bey Yapım ve belgeselde Hrant Dink’in Maraş Katliamının faillerinden biri olduğu kanısını uyandıran ifadelerin sahibi Ökkeş Şendiller’i tazminat ödemeye mahkum etmişti. Hatırlanacağı gibi Ökkeş Şendiller adlı eski MHP’li, yeni BBP’li Maraş katliamının sanıklarından biriydi.

 

Davalıların kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, söz konusu belgeselin “doğruluk, gerçeklik ve tarafsızlık” ilkelerine uygun olduğu gerekçesiyle kararın esastan bozulmasına karar verdi.

 

Belgeselin 11. Bölümünde Ökkeş Şendiller’in “Bunun ne Alevilikle ne Sünnilikle bir alakası yoktur. Bu örgütün, ki örgütün içerisinde Ermeni Garbis Altınyan var, Ermeni Garbis Altınoğlu bildiğiniz gibi, 1971’in yine önde gelen liderlerinden ve TİKKO’nun kurucularından, işte Hrant Dink, Ermeni Garbis Altınyan, efendime söyleyim Orhan Bakır, ki bunların hepsi beraber ismini değiştirenler zaten. Ölenler arasında, daha sonra çatışmalarda ölen militanlar arasında yedi tane sünnetsiz ceset var. Ermeni Garbis Altınyan’ın ve yedi tane sünnetsiz cesedin Aleviyle Sünniyle Kürtle Türkmenle Avşarla ne alakası olabilir. Bir, buradan bakıyoruz ki, bu işin arkasında dış mihrakların da parmağı var” şeklinde konuştuğu sırada ekranda Hrant Dink’in fotoğrafı tüm ekranı kaplayacak şekilde yayınlanmıştı.

 

Hrant Dink'in avukatı Fethiye Çetin, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararının düzeltilmesi talebiyle karar düzeltme dilekçesi verdi.

Dilekçede özetle şunlar dile getirildi:

Sayın Daire dava konusu yayının “gerçeklik, doğruluk, tarafsızlık ilkelerine uygun olduğu” görüşündedir ancak yayın içeriğine bakıldığında gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygunluktan bahsetmenin mümkün olmadığı görülecektir:

 

1)Dava konusu yayın doğruluk ve gerçeklik ilkelerine aykırıdır:

 

Maraş Katliamı ile ilgili yapılan yargılamalarda, tartışmalarda, olay anlatımlarında, tanıklıklarda ve benzeri yazılı ya da görsel herhangi bir materyalde bugüne kadar Hrant Dink ile ilgili herhangi bir ize, emareye, imaya dahi rastlanmamıştır. Davalılar tarafından dosyaya bu yönde herhangi bir bilgi, belge, delil sunulmamıştır. Hal böyleyken, Sayın Daire hangi gerekçeyle yayının doğru ve gerçek olduğu kanısına ulaşmıştır, bunu neden izah etmemiştir?

 

Üstelik, davalı Ökkeş Şendiller ırkçı ve ayrımcı olduğunu düşündüğümüz şu sözleri sarf ederken bütün ekranı kaplayacak şekilde Hrant Dink’in fotoğrafı izleyiciye sunulmuştur:


“Bunun ne Alevilikle ne Sünnilikle bir alakası yoktur. Bu örgütün, ki örgütün içerisinde Ermeni Garbis Altınyan var, Ermeni Garbis Altınoğlu     bildiğiniz gibi,1971’in yine önde gelen liderlerinden ve TİKKO’nun kurucularından, işte Hrant Dink,  Ermeni Garbis Altınyan, efendime söyleyim Orhan Bakır, ki bunların hepsi beraber ismini değiştirenler zaten. Ölenler arasında, daha sonra çatışmalarda ölen militanlar arasında yedi tane sünnetsiz ceset var. Ermeni Garbis Altınyan’ın ve yedi tane sünnetsiz cesedin Aleviyle Sünniyle Kürtle Türkmenle Avşarla ne alakası olabilir. Bir, buradan bakıyoruz ki, bu işin arkasında dış mihrakların da parmağı var.”

 

Davalı Ökkeş Şendiller’in bu yorumu üzerine Hrant Dink’in fotoğrafının tüm ekranı kaplayacak şekilde yayınlanması, ortalama zekaya sahip her insanın zihninde Maraş Katliamı faillerinden birinin Hrant Dink olduğu algısını yaratmıştır. Eğer Hrant Dink’in bu olayla bir ilgisi var ise ve davalıların amacı, basının hak ve görevleri kapsamında toplumu bilgilendirmek ise o halde belgeselde bu bilgilere de yer vermeleri gerekirdi.

 

Eğer Hrant Dink’in anılan olayla herhangi bir ilgisi yok ise, ki yoktur, davalıların onun adını ve fotoğrafını neden kullandıklarını ve bu yayının nasıl hukuka uygun olabildiğini Sayın Daire izah etmelidir.

 

2) Dava konusu yayının tarafsızlık ilkesine aykırıdır:

 

Dava konusu belgeselde “görüş”üne başvurulan ve yukarıda aktarılan cümleleri sarf eden Ökkeş Şendiller, Maraş Katliamı olarak bilinen olaylarla ilgili yapılan yargılamada Ökkeş Şendiller Diyarbakır 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesinde bir numaralı sanık olarak yargılanmıştır. Sonuç itibariyle delil yetersizliğinden dolayı beraat etmiş olsa da tarafsız olduğu iddia edilen bir yayında bu bilgiye de yer verilmesi ve izleyicinin, objektif ve tarafsız olarak sunulan iddiaları kendi akıl ve vicdan süzgecinden geçirip kendi yorumuna ulaşması beklenebilirdi.

 

Ancak Ökkeş Şendiller bakımından gerçek ve doğru olduğu şüphe götürmez kesin bir bilgiye yer vermeden ve eski milletvekili kimliği ile lanse edilirken, hiçbir ilgisi olmadığı halde Hrant Dink’in adının ve fotoğrafının kullanılmasını ne hukukla ne de vicdanla açıklamak mümkün değildir.

DEMOKRAT HABER