Yargıtay, 2012 yılındaki kürtaj tartışmaları sırasında bir kadına, “Sen çok mu kürtaj yaptırdın” diyen eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için yapılan “Ata’mın yattığı şehirde kemiklerini sızlatanların başında ismin geçtiğinde EdepsizsinMelihGökçek”, “Müslümanım diye geçinip kul hakkı yediğin için EdepsizinMelihGökçek”  paylaşımlarının "hakaret değil, eleştiri olduğuna" karar verdi. 

Gökçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'ye yönelttiği "metal yorgunluğu" eleştirileri sonrası 23 yıldır sürdürdüğü belediye başkanlığı görevinden istifa etmişti. 

Kararda, ifade hürriyeti demokratik toplumun temeli olduğu belirtilerek, “Siyasetçiler eleştirilere daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadır” denildi.

"RAHATSIZ OLDUĞUM İÇİN ELEİTİŞTİRDİM" 

Bahsi geçen iki tweet nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İ.A. hakkında ‘Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret, hakaret’ suçlamasıyla Ankara 3. Çocuk Mahkemesi’ne dava açtı.

Hürriyet'te yer alan habere göre İ.A., savunmasında ‘EdepsizsinMelihGökçek’ başlığını kendisinin açmadığını, Gökçek’in yaptıklarından ve uygulamalarından rahatsız olduğu için eleştiri amacıyla iki tane yorum yazdığını, hakaret etmek kastı ile hareket etmediğini belirtti. Gökçek’in avukatı ise İ.A.’nın müvekkiline görevinden dolayı küçültücü ve hakaret içeren sözlerle hakaret ettiği için cezalandırılmasını istedi. 

"HAKARET DEĞİL, SERT ELEŞTİRİ"

Mahkeme, “Yazdığı yorumlar, konu başlığı dışında herhangi bir hakaret ibaresi taşımamaktadır. Yaptığı yorum metinlerindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslupla dile getirilmiştir. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere, kamu görevinde bulunan veya talip olanların, diğerlerine oranla daha sert eleştirilere muhatap olması da doğal karşılanmalıdır” diyerek İ.A. hakkında beraat kararı verdi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı ele alan Yargıtay 18. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin beraat kararını 16 Mayıs 2017’de oy birliğiyle onadı. Yargıtay, gerekçeli kararını tamamlayarak geçen hafta taraflara tebliğ etti. Kararda şöyle denildi: 

“Sonuç olarak, suça sürüklenen çocuğun yorumlarının yazıldığı yer ve zaman unsurları da gözetildiğinde, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, eleştiri niteliğindedir. Aksi düşünce, suçla korunmak istenen değeri ölçüsüz bir şekilde genişletmek ve ifade özgürlüğünü ön plana çıkaran evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum anlamına gelebilecektir. Bu itibarla, hakaret suçunun unsurları somut olayda oluşmamıştır.”