Hakim ve savcılar, kendi özlük haklarının yanı sıra “adaleti” gerçekleştirmek amacıyla yeni bir hareket başlattı.

Vatan'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre, yeni bir örgütlenmeye giden hakim ve savcılar 10 maddelik “Etik Anayasa” da yayımladı.

Farklı görüşlerdeki 200 hakim ve savcının imza attığı “Kürsü Hareketi” adı verilen oluşum, kurulduğunu adalet.org internet sitesinden “Var mısınız?” başlıklı bir duyuruyla açıkladı. “Meslektaşlarımızı, farklı kimlik ve yaşam tarzlarına göre ayırt etmeksizin, ‘adalet insanı’ olma temelinde ve mesleki hak ve menfaatlerin sağlanması amacına yönelik güçlü ve etkin bir birlik çatısı altında bir araya getirebilmek amacıyla yola çıktığımızı ilan etmiş bulunuyoruz” denilen kuruluş açıklamasında, hem hakim ve savcıların sorunları hem de halkın hukuksal sorunlarına çözüm aramak için yola çıkıldığı belirtildi:

KULLANILIYORUZ: Gündeme taşınmamıza vesile olan bir çok ‘yargılama’ faaliyetinin gerçek aktörü ve doğrudan belirleyicisi olamadığımızı, toplumun hafızasına kazınmış ‘şeriatın (adaletin) kestiği parmak acımaz’ ön kabulünün suiistimali ile çoğu zaman neşter niyetine kullanılmaya çalışıldığımızı da biliyoruz.

SUÇ ÖRGÜTÜ: Şüphesiz ki Adalet; bir arada var olabilmemizi sağlayacak temel harçtır. Adalet, demokrasinin olmazsa olmazı, hakimiyetin yegane meşruiyet kaynağıdır. Adalet kaygısıyla hareket etmeyecek devlet yapılanması, nihayetinde en büyük organize suç örgütlenmesi olarak karşımıza çıkabilecektir.

YA MEMUR YA HAKİM: Bu ülkenin hakim ve savcıları olarak, gelinen aşamada önümüzde iki seçenek kalmıştır; ya bu ülkenin yargı erkinde ekmeğini kazanan sıradan birer memura dönüşüp itibarsızlaştırılmayı kanıksayacağız ya da bu gidişata dur diyerek ‘Berlin’ dışında da hakimler bulunduğu algısını oluşturacak çareler üretmeye çabalayacağız.

FARKLILIKLARIMIZ: Bizler değişik renk ve tonlarla yola çıkmayı, birer zenginlik ve güç kaynağı olarak kabul ediyoruz. Geldiğimiz yerleri değil, varacağımız hedefi ve buna dair umudumuzu önemsiyoruz. Birlikteliğimizin mayası ‘adalet endişesi’, gücümüzün kaynağı ise her koşulda ‘adil davranma’ idealinden ödün vermeyen meslektaşlarımızın engin vicdanları olacaktır.”