İngiltere merkezli yardım kuruluşu Save the Children, dünyanın dört bir yanından binlerce çocuğun Suriye'de belirsiz ve tehlikeli bir gelecekle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.

Kuruluş, sadece üç kampta 30 ülkeden 2500 çocuk bulduklarını açıkladı.

Çocukların, eski IŞİD militanları olduklarına inanılan kadınlarla birlikte kamp sakinlerinden ayrı tutulduğu belirtildi.

Save the Children'ın uyarısı, bu çocuklara ne olacağı konusundaki tartışmanın alevlendiği bir dönemde geldi.

Konu, bir dizi kadının yaptıklarından pişman olduklarını ve aralarında İngiltere, ABD ve Fransa gibi ülkelerin bulunduğu memleketlerine dönüp, çocuklarını huzur içinde yetiştirmek istediklerini söylemesiyle gündemdeki yerini aldı.

İngiltere ve ABD iki kadının dönüşünü engelledi. Ama bu, uluslararası bir savaşta sıkışıp kalan kadınların çocukları ve bazıları sadece birkaç günlük olan diğer çocuklar için ne anlama geliyor?

Çok kişi için bu sorunun yanıtı açık.

Quilliam International'ın İslami Çalışmalar Başkanı Usama Hasan "Her bir ülke için bu çocukları geri almak gibi bir ahlaki sorumluluk var. Bu bir ahlaki sorumluluk." diyor.

KAÇ ÇOCUK VAR?

Tam olarak kaç çocuk olduğu bilinmiyor.

Uluslararası Radikalleşme Çalışmaları Merkezi'nin (ICSR) geçen yılki raporuna göre, yabancı ülkelerde doğmuş en az 3074 çocuk ebeveyleri ya da bakıcıları tarafından IŞİD hakimiyetindeki topraklara götürüldü. Bunların 460'ı Fransa, 350 Rusya ve 400 kadarı Fas'tan.

Birkaç yüz çocuğun memleketlerine geri döndükleri biliniyor. Bazı çocuklar da büyük ihtimalle IŞİD bölgelerinde öldü.

Ama İngiltere'den Şamima Begüm ve ABD'li Hoda Muthana'nın gösterdiği gibi, çok sayıda kadın da Suriye ve Irak'a gitmelerinin ardından çocuk sahibi oldular.

ICSR geçen Temmuz'da 19 ülkeden 730 çocuğun doğumunu doğruladıklarını belirtti. Ancak henüz doğrulanmamış diğer verilere göre bu sayı 5 bine yakın.

IŞİD MİLİTANLARININ ÇOCUKLARI ŞU ANDA NEREDE?

Bu çocukların tam olarak nerede olduklarını söylemek zor. En az iki ükeye, Suriye ve Irak'a yayılmış haldeler.

Save the Children özellikle Suriye'nin kuzeyindeki kamplardaki koşulların çok kötü olduğunu söylüyor.

Öncelikle, çocuklar diğer IŞİD zanlılarıyla birlikte tecrit altında tutuluyor ve sıklıkla gereken gıdayı ve tıbbi bakımı alamıyorlar.

Dahası, kampların içinden gelen haberler bir yıldırma ve korku ortamını tasvir ediyor

Kuzey Suriye'de Kürtlerin yönettiği bir kampın başı France 24'e yapktığı açıklamada "Yabancı kadınları, adapte olabilsinler diye Suriyeliler ve Iraklılarla bir arada tuttuk. Ama vahşiler. Bazı Suriyeliler'in çadırlarını yaktılar. Onlara hamamböceği, kafir diyorlar. Sadece kendilerini gerçek Müslüman olarak görüyorlar. Dolayısıyla, ayırmak zorunda kaldık." dedi.

Bu "vahşi" kadınlar tecrit alanlarında da dehşet yönetimlerini sürdürüyorlar. Gazeteciye daha sonra, yanmış bir çadırdan geriye kalanlar gösterildi.

Bir yabancı kadın, yanmış çadır bezinden geriye kalanları kameraya gösterirken "Bir çocuk öldü" dedi.

Bu arada, komşu Irak'ta yaşları dokuza kadar düşen çocuklar kendilerini mahkeme önünde buluyor. Bir yandan da yüzlercesi, anneleri IŞİD'de oynadıkları rol yüzünden yargılanırken, hapiste tutuluyorlar.

Tüm bunlar, çocukların ülkelerine gönderilmesi için yapılan çağrıların aciliyetini vurguluyor.

Save the Children'dan Kirsty McNeill "IŞİD ile bağlantılı görülen ya da gerçekten bağlantılı olan tüm çocuklar çatışmanın kurbanları ve buna göre muamele görmeliler." diyor.

HANGİ ÜLKE ÇOCUKLARI GERİ ALMAK İÇİN NELER YAPIYOR?

Şu ana dek çok az sayıda çocuk ülkelerine geri dönebildi. Ancak çocukları geri getirmede, kimlik tespiti gibi zorluklar olsa da, dünya genelindeki hükümetler zor kararlar vermekten kaçınmak için oyalanmakla suçlanıyor.

Çocukların akrabaları, Suriye'deki kamplarda tutulan çocukları alabileceklerini söylüyor.

Rusya'da 100'den fazla çocuk, geri getirilip akrabalarına teslim edildi. Çoğu da hapisteki ebeveynlerinin isteğiyle. Son uçuşta 30 çocuk geri götürüldü ve Rusya bu ay 40 çocuğu daha geri götürmeyi planlıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Avrupa ve Orta Asya Direktörü Tanya Lokshina, ay başında Bloomberg'e yaptığı açıklamada bunun Irak ve Suriye'de tutulanların geri alınması için yürütülen en faal program olduğunu söyledi.

Ama diğer ülkelerde aileler, torunlarını veya yeğenlerini Suriye ve Irak'tan memleketlerine geri götürmek için mücadele veriyorlar.

Belçika'da, Fatiha adlı bir kadın Washington Post'a, altı torununu almaya hazır olduğunu söyledi.

Ancak, Belçika hükümeti annelerinin dönüşünü engellemeye çalışırken, Suriye'deki bir kampta, bir hukuk mücadelesinin ortasında kaldılar.

Rusya ve Belçika gibi bir dizi ülke, ebeveynleri değil ama küçük çocukları almaya hazır olduklarını açıkladı.

ICSR'a göre Temmuz 2018 itibariyle sadece dört çocuğu geri alan İngiltere'nin İçişleri Bakanı Sajid Javid'in, Şamima Begüm'ün vatandaşlığının geri alınması kararının yeni doğan çocuğu için geçerli olmadığını söylemesi, Londra'nın da benzer bir politika izleyebileceğini gösterdi.

Javid "Çocuklar acı çekmemeli, yani anne veya baba Britanya vatandaşlığını kaybedince, bu durum çocuklarının haklarını etkilemez." dedi

Ancak Save the Children, çocukları annelerinden ayırmanın zararlı olabileceği uyarısını yapıyor.

Mc Neill "Biz çocuğun çıkarlarının öncelikli olması gerektiğini düşünüyoruz, bu da bir çocuk ve annenin mümkün olduğunca çok beraber kalması gerektiği anlamına gelir." diyor.

Bazı ülkeler de tutumlarını değiştirmeye başladı. Fransa, vaka vaka inceleyerek sadece çocukları geri alıyordu. Ancak şimdi durumlarını Fransa'da belirlemek için IŞİD militanlarını da geri almayı değerlendiriyorlar.

ÇOCUKLARI GERİ ALMAK TEHLİKELİ Mİ?

ICSR'ın çalışmasının yazarı Gina Valley "Muhtemelen" diyor.

"Küçük yaştakiler, özellikle de erkek çocukları, IŞİD topraklarında çok küçük yaşlardan itibaren psikolojik beyin yıkamaya maruz kaldılar ve yoğun askeri eğitimden geçirildiler."

Ancak bu kaygılarla bireysel düzeyde başa çıkılması gerektiğini söylüyor ve dahası, çocukları geri almamanın uzun vadede daha kötü soruçlara yol açabileceğine dikkat çekiyor.

Valley "Hem IŞİD topraklarında doğan bebekler hem de bir dönem grupla bağlantılı olan yaşı daha büyük çocuklar için damgalanmak ve toplumdan tecrit edilmek potansiyel mahrumiyetlere ve yakınmalara yol açabilir ve bu korumasız bireyler gelecekte radikalleşebilir." diyor.

"İngiltere de dahil yabancı hükümetler vatandaşlarını gözetme görevini yerine getirmeli ve geri getirilmelerinde ve rehabilitasyonlarında insan hakları temelli bir yaklaşım benimsemeli."

"Bu olmazsa, cihatçı şiddet sarmalının, radikalleşmenin ve istikrarsızlığın kuşaklar boyunca devamı, hatta daha da kötüleşmesi riski var."

Kaynak: BBC Türkçe