Virüs bilimci Prof. Dr. Selim Badur, sıtma ilacında da bulunan ve yeni tip Koronavirüs’e karşı etkili olduğu söylenen klorokinin kalp yetmezliğine neden olabileceğini söyledi. Türkiye’de de Covid-19 tedavisinde kullanma eğiliminin olduğuna dikkat çeken Badur, bunun tartışmalı olduğunu söyledi. Badur "İnsanlar hekim kontrolü olmadan kullanmak istiyorlar bu da çok sakıncalı bir durum. Buna dikkat etmek gerekiyor” dedi. 

Açık Radyo’da yayınlanan Korona Günleri programında yeni tip Koronavirüs(Covid-19) ile ilgili dünyada yaşanan tartışmaları ve yayınlanan makaleleri aktaran Mikrobiyoloji Uzmanı Prof.Dr. Selim Badur, sıtma ilacında da bulunan ve yeni tip Koronavirüs’e karşı etkili olduğu söylenen klorokinin kalp yetmezliğine neden olduğuna dair haberler yayınlandığını söyledi. Bilim dünyasında Koronavirüs’e karşı aşı çalışmalarının devam ettiğini ancak bazı ülkelerde halihazırda var olan bazı ilaçlar üzerinden tedavinin yapılıp yapılmayacağına dair çalışmaların sürdüğünü ifade eden Badur, “Covid-19 tedavisinde yeni bir molekül bulunamadı henüz ama biz ebola, sıtmada kullanılan ilaçların farklı ekiplerce kullanıldığını biliyoruz” dedi. Avustralyalı bilim adamlarının da parazit öldürücü ilaçlar üzerinde çalıştığını belirten Badur, bu ve benzer çalışmalar için, “Bu yayınlarda herhangi bir kontrol grubu yok. Bunlara çok güvenilmemeli” ifadelerini kullandı. 

"SALGININ DAĞILIMI ADALETSİZ"

Salgının dünya genelindeki dağılımının adaletsiz olduğunu ve en çok yoksulları etkilediğini dile getiren Badur, “Güney Afrika'da 125 milyondan fazla insanın gecekonduda yaşadığını ve bunların yüzde 25'inin HIV ve AİDS ile birlikte yaşadığını aynı zamanda bu kesimin Koronavirüs'e karşı hassas olduğunu söylüyorlar” dedi.

UNICEF’in raporundan da söz eden Badur, “Rapora göre 23 Mart itibari ile Latin Amerika ve Karayipler’de 154 milyon öğrenci okulu kapatıldığı için okula gidememiş. Bu öğrencilerin 85 milyonu okulda dağıtılan yemeklerle besleniyor. Bu öğrenciler, ailelerin imkanları kısıtlı olduğu için beslenme sorunu yaşayacaklar” diye konuştu. Badur, ABD’de de sokağa çıkma yasağına zenginlerin uyduğunu ancak yoksulların şartlar nedeniyle uymadığının belirlendiğini söyledi. 

Salgına karşı okulların kapatıldığı ülkeler arasında bulunan ABD’de yapılan bir araştırmaya değinen Badur, sağlık çalışanlarının çocuğuna bakmak için evde kaldığını ve bunun sağlık hizmetlerinde aksama yarattığını söyledi. Badur, “Lancet’te yayınlanan yazıya göre; sağlık çalışanlarının yüzde 28.8’inin çocuğu okula gidiyor. Okullar kapanınca bunların bir kısmı çocuklarına bakmak için evde kalıyor ve sağlık hizmetleri aksıyor veya yavaşlıyor. Bu tespite göre ölüm oranları bu nedenlerle yüzde 32'den yüzde 32.5'e yükseliyor” diye konuştu. 
 
"MASKE KONUSUNU BİLİM DÜNYASI DA YENİ ÖĞRENİYOR"

Maske konusunda bilim dünyasındaki çelişkili açıklamalara da değinen Prof. Dr. Badur, “Bu yeni bir virüs ve bilim dünyası da bunu yeni öğreniyor. Klasik olarak solunum yolu enfeksiyonlarında maske kullanımlarının hiçbir yararı olmadığını hatta zararı olabileceğini söylüyoruz. Bunu Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) de dedi. Ancak geçen süre zarfında o kadar fazla belirtisi olmayan olgu çıktı ki başta gerek yok derken daha sonra DSÖ de bilim dünyası da maske kullanılması gerektiği yönünde görüş belirtti” dedi.

Badur ayrıca kullanılan maskeyi cebe sokup çıkarmanın veya ertesi gün tekrar kullanmanın da riskli olduğunu dile getirdi.