Barış İçin Vicdani Ret Platformu, vicdani ret konusunda oyalamadan vazgeçilerek, bunun yasal düzenlemeye kavuşturulmasını istedi.

 

Nilay VARDAR / BİA

 

Barış İçin Vicdani Ret Platformu, bedelli askerliğin sadece varlıklı olanları kapsayarak rüşvete meşruiyet kazandıracağını vicdani ret ile ilgili ise oylamaya devam edildiğini belirtti.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde yapılan basın açıklamasında, Özgür Küçüktülü, Umman Deniz Karataş, Kasım Doğan ve Eylem Karakaya da vicdani redlerini açıkladılar. Böylece vicdani retçilerin sayısı 142'ye çıktı.

 

GENÇLER ASKERE GİTMEK İSTEMİYOR

 

Basın açıklamasını okuyan savaş karşıtlarından Oğuz Sönmez, 1 milyon gencin asker kaçağı olduğunu hatırlatarak, farklı nedenlerle gençlerin askere gitmek istemediğini söyledi.

 

Sönmez, bedelli askerlik sistemiyle varolan rüşvet ve torpil sisteminin meşrulaştırılacağı, parası olanların yararlanabileceği, diğerlerinin ise zorla askere alınacağı ya da kriminalize edileceğini söyledi.

 

"TÜRKİYE'YE ARALIK'A KADAR MÜHLET"

 

Vicdani ret ile ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in açıklamalarının kafa karıştırdığını söyleyen Sönmez, "Ergin'in vicdani ret ile ilgili 'Milli Savunma Bakanlığı'nın bir çalışması' var söyleminin aslında vicdani retçilerin 'aynı suçtan tekrar tekrar yargılanmaları'nın önüne geçmeyi amaçladığını öğrendik. Böylece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) beklediği düzenleme yerine getirilmiş olacak" dedi.

* AİHM, 2006'da vicdani retçi Osman Murat Ülke davasında Türkiye'yi mahkum ederek vicdani retçilerin maruz kaldıkları "sivil ölüm", "aynı suçtan tekrar tekrar yargılanma" ve "kötü muamele" konularında yasal düzenleme yapılmasını istemişti.

 

* Konuyu takip eden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK) de her yıl Türkiye'ye bu kararı hatırlatıp uyardı.

 

* Temmuz ayında AİHM, Ermenistanlı vicdani retçi Bayatyan davasında aldığı kararda, Ermenistan'ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) düşünce, vicdan ve inanç hürriyetini düzenleyen 9. maddeyi ihlal ettiğine karar verdi ve vicdani reddi zorunluluk haline getirdi.

 

* AKBK, bu karar ertesinde aldığı yeni kararla, Türkiye'ye gerekli düzenlemeyi yapması için Aralık ayına kadar süre verdi. Bu yıl sonunda süresi dolacak olan Avrupa Konseyi Başkanlığını yürütmekte olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, kararın uygulanmaması halinde "üyelikten çıkarma"nın söz konusu olacağını söylemişti.

 

"SİVİL HİZMET CEZAYA DÖNÜŞMEDEN DÜZENLENMELİ"

 

Sönmez, tüm bu süreç çerçevesinde hükümetin oyalama ve kandırma sisteminden vazgeçip, vicdani reddin yasal düzenlemeye kavuşturulması gerektiğini söyledi.

 

"Zorunlu askerlik yapmak istemeyenler için 'alternatif sivil hizmet" yasası düzenlenmeli. Ancak bu hizmetin uygulama şekli ve süresi cezaya dönüşmemeli; zaten şimdiye kadar vicdani reddini açıklayanlar bu hizmeti de reddediyor. Yasa bunu da göz önünde bulundurmalı. Bugüne kadar vicdani reddini açıklayanların mağduriyeti giderilmeli."

 

Son olarak, 2010 Ağustos ayında tutuklanan ve "çürük" raporu olmasına rağmen halen Balıkesir Cezaevi'nde tutulan vicdani retçi İnan Süver'in serbest bırakılması talep edildi.

 

‘BAYATYAN KARARI'NI GÖRMEZDEN GELİYORLAR'

 

Çok sayıda vicdani red davasının avukatlığını üstlenen Davut Erkan, yapılması planlanan düzenlemeyle, vicdani red açıklayan kişinin defalarca yargılanmasının önüne geçileceğini söyledi. Erkan, mükerrer cezalandırmayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının 2006 yılında verildiğine, Türkiye'nin 5 yıldır adım atmadığına, AİHM'in 2011 Bayatyan Kararı'nı görmezden geldiğine dikkat çekti.

 

'GASP ETMEYE ÇALIŞMAK EŞKIYALIKTIR'

 

Avukat Erkan, şöyle konuştu: "AİHM, insan hakları için standart değil, asgari sınırdır. Bir ülkenin vatandaşlarını insan olarak görmesinin asgari sınırıdır. Türkiye, Avrupa'nın en aşağı sınırında durmaya, onu bile yapmamaya çalışıyor. Vicdani red, insan olmamızdan kaynaklı en doğal hakkımızdır. Gasp etmeye çalışmak eşkıyalıktır, eşkıyalığa karşı başı dik durmaya devam edeceğiz."