1992’de "yasadışı örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklanarak müebbet hapis cezası alan ve 23 yıldır cezaevinde bulunan Evcan, daha önce yine kendi mücadelesi sonucunda elde ettiği vegan beslenme hakkının cezaevi yönetimi tarafından keyfi şekilde engellendiğini ifade ederek açlık grevi başlattı.

Konuyla ilgili olarak basına gönderdiği mektupta, vegan beslenme hakkının cezaevi tarafından keyfi şekilde engellendiğini anlatan Evcan, "Hayvan eti ve hayvansal ürünler yemediğimi, sebze-meyve, tahıl ve bakliyat türü gıdalarla beslenmekte olduğumu cezaevi idaresine ve açık cezaevi kurum müdürlüğüne ilettim. Vegan beslenmemi bu gıdalarla sürdürmüş olduğumdan dolayı yemeklerimin bu tür beslenmeye uygun olacak şekilde düzenlenmesini talep ettim. Haziran ayından bu yana karşılanan bu taleplerimiz bugün keyfiyetçi bir yaklaşımla karşılanmamaktadır" dedi.

Evcan'ın mektubu şöyle:

Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan vegan eko anarşist bir tutsağım. Vegan yaşama başlamam nedeniyle hayvan eti ve hayvansal ürün yemiyorum. Hayvan bedeninde yapılmış olan hiçbir eşyayı kullanmıyorum. Bu yaşam tarzım, hayvan özgürlüğü ve hayvan haklarıyla ilişkili olduğundandır.

Kocaeli 1 Nolu F Tipi’ne 24 Nisan 2014 tarihinde gelmiş oldum. Vegan beslenmekte olduğumu bir dilekçe yazarak cezaevi yönetimine bildirmiş oldum. Hayvan eti ve hayvansal ürünler yemediğimi, sebze-meyve, tahıl ve bakliyat türü gıdalarla beslenmekte olduğumu cezaevi idaresine ve açık cezaevi kurum müdürlüğüne iletmiş oldum. Vegan beslenmemi bu gıdalarla sürdürmüş olduğumdan dolayı yemeklerimin ve iaşemin bu tür beslenmeye uygun olacak şekilde düzenlenmesini talep etmiş oldum.

Ayrıca cezaevi iç ve dış kantininde vegan beslenme ihtiyacımı karşılayacak vegan ürünlerin bulundurulmasını ve satılmasını talep etmiş oldum.

Uzunca bir süre bu taleplerim kabul edilmedi. Bulunmakta olduğum Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi İdaresi’ne ve yemeklerin pişirildiği Kocaeli Açık Cezaevi Kurum Müdürlüğüne onlarca kez dilekçeler yazmama rağmen dilekçelerime yanıt verilmedi.

Yıllarca bu yaşamsal sorunlarımızın çözülmesi için yine daha üst kurumlar olan Adalet Bakanlığı’na, Cumhuriyet Baş Savcılığı’na ve Kocaeli İnfaz Hakimliğine aynı şekilde dilekçeler yazmış oldum. vegan beslenebilme sorunum çözüme kavuşturulmadı.

Bunun yanı sıra ailem ve dışarıda bulunan vegan arkadaşlarımızda vegan beslenme sorunumuzun çözülmesi için ilgili yasal kurumlara dilekçeler yazıp girişimlerde bulundular.

Bir yıldan fazla süren bir zaman içerisinde vegan tutsaklar olarak yasal, hukuki ve insani haklarımızın sağlanabilmesi için tüm bu çabalarımız, girişimlerimiz sonuçsuz kaldı.

Vegan beslenme, iaşe ve iç-dış kantinden ihtiyacımız olan vegan gıdaları temin edemediğimiz için sağlık problemleri yaşamaya başladım. Yetersiz dengesiz beslenme durumu sık sık hastalanmamı beraberinde getirmiş oldu. Vücudum dayanıklığını yitirmiş oldu.

Bu süreçte baskıcı, otoriter ve keyfi uygulamalara karşı direnmek ve temel insani haklarımızın iadesi için en son çare olarak 25 Mayıs 2015 tarihinde süresiz açlık grevi eylemine başladım. Bu eylemim 33 gün sürmüş oldu. 26 Haziran 2015 tarihinde açlık grevi eylemimin talepleri kabul edildi.

Yapılan anlaşma gereğince;

1. Cezaevi iç kantininde bulundurulmayan ve ihtiyacımız olan vegan ürünleri, gıdaları cezaevi yönetiminin gözetiminde Vegan Dükkan’dan temin edebileceğiz,

2. Kocaeli Açık Cezaevi Kurumu’nda pişirilip getirilen yemeklerimiz;
-Mevsimlik sebzelerden pişirilip tarafımıza verilecek,
-Mevsimlik olmayan sera ve konserve ürünler verilmeyecek,
-Yeterli düzeyde ihtiyacımız olan tahıl ve bakliyat türü yemekler verilecek,
-Haftalık olarak ve topluca iaşemizle orantılı olarak mevsimlik sebze ve meyve ihtiyacımız (karnıbahar, brokoli, çiğ mantar, havuç vb. sebzeler) tarafımıza çiğ olarak verilecek.

Yukarıda belirtmiş olduğumuz yasal, hukuki, insani haklarımız yapmış olduğumuz süresiz açlık grevi eylemimiz sonucunda biz vegan anarşist tutsaklara verilmiş oldu. Bu açlık grevi eylemim nedeniyle sakat kalabilir ya da ölebilirdim. En temel yasal, insani, evresel, hukuki haklarımız dahi ölüm pahasına yaptığımız açlık grevleri sonucu tarafımıza iade edilmiş oluyor.

Biz vegan tutsaklara sağlanan bu haklar 26 Haziran 2015 tarihinde kabul edildi ve uygulamaya konuldu. Yaklaşık olarak 4 ay kadar sürmüş oldu. En son olarak da 06 Kasım 2015 tarihinde cezaevi idaresi tarafından keyfi bir biçimde ve otoriter bir uygulamayla yasaklandı. Bu uygulama insani olmayan, hukuki olmayan baskıcı bir uygulamadır. Hak gaspıdır, hak ihlalidir. Yıllarca süren çabalarımız, mücadelemiz ve ölüm pahasına yaptığımız açlık grevi eylemimiz sonucu vegan anarşist tutsakların kazanmış olduğu bu yaşamsal haklar bir çırpıda gasp edilmiştir. Temel insani evrensel haklarımız bir anda ihlal edilip yok sayılmıştır.

En son olarak 6 Kasım 2015 tarihinde ihtiyacımız olan vegan gıda-ürün kolisi kargo ile Vegan Dükkan tarafından bulunduğum cezaevine postalanmış oldu. Koliyi almaya gittim. Koli açıldı, içindekiler tek tek incelendi. fakat tarafıma verilmedi, depoya konuldu. Cezaevi idaresi bundan sonra kargo ile gelen ürünleri vegan tutsaklara vermeyeceğiz demiş oldular.

Aynı uygulama C-Blok’ta bulunan ve vegan beslenen Kemal Toka isimli arkadaşa da yapıldı. Onun vegan beslenme hakları da aynı şekilde gaspedildi. Söz konusu bu hak gaspları ve hak ihlalleri vejetaryen ve hasta tutsaklara yönelik olarak da sistematik olarak uygulanmaktadır.

Cezaevi idaresinin bu keyfi uygulamalarının bir başka biçimi ise yemeklerimizin pişirildiği, dağıtıldığı ve haftalık olarak planlandığı Kocaeli Açık Cezaevi Kurum Müdürlüğü tarafından gönderilen 12 Kasım 2015 tarihli Haftalık Vegan Yemek Listesi mevcut içeriğiydi. Listede bal ve yoğurt gibi tahakküm içeren hayvansal gıdalar bulunmaktaydı. Cezaevi idaresi bir buçuk yıldır vegan beslenme tercihimizi bilmesine rağmen bu tür psikolojik baskı ve saldırılara başlamıştır.

Vegan tutsaklar, vejetaryen tutsaklar ve hasta tutsaklar olarak yaşadığımız bu özgün hak gasplarına ek olarak cezaevinde yaşanan ve tüm tutsaklara yönelmiş pek çok sorun yaşanmaktadır. Cezaevi idaresinin uygulamış olduğu otorier, keyfi uygulamalar insani hak ihlallerini ve gasplarını beraberinde getiriyor.

Cezaevi idaresinin bu hak gaspları ve ihlallerini kınamak ve ihlal edilen temel insani haklarımızın geri iade edilmesi amacıyla 10 Kasım 2015 tarihinde süresiz açlık grevi eylemine başladım. insani haklarımız iade edilene kadar süresiz açlık grevi eylemine devam edeceğimi kamuoyunun bilgilerine sunmak istiyorum.

Sürdürmekte olduğum süresiz açlık grevi eylemim nedeniyle sağlık durumum bozulabilir, sakat kalabilirim ya da yaşama hakkımı yitirmiş olabilirim. Yaşanabilecek tüm bu olumsuz durumların tek sorumluları;

1. Adalet Bakanlığı
2. Cumhuriyet Başsavcılığı
3. Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi
4. Kocaeli Açık Cezaevi Kurum Müdürlüğü
olacaktır.

Aşağıya cezaevi idaresinin keyfi, otoriter, baskıcı uygulamaları nedeniyle oluşan yaşamsal sorunlarımızı maddeler halinde sıralamaktayım. Bu sorunlarımız çözülene kadar süresiz açlık grevi eylemimi sürdüreceğim. Bu bilgiyi ve eylemlilik halimi kamuoyu ile paylaşmak ve kamuoyunun bilgilerine sunmak istiyorum.

Süresiz Açlık Grevimin Nedenleri:

Çözümlenmesini istemiş olduğumuz sorunlarımız;

1. Vegan tutsakların kazanılmış haklarının keyfi olarak gasp edilmesi uygulamasına son verilmelidir. vegan tutsakların sağlıklı ve dengeli beslenebilmeleri için ihtiyaş duydukları vegan gıdalar, ürünlerin temin edilmesinin maddi koşulları sağlanmalıdır.
Kantinde olmayan, satılmayan ve ihtiyacımız olan vegan gıdaların idarenin denetiminde gözetiminde dışarıdan ailelerimiz ve yakınlarımız aracılığıyla karşılanmalıdır. Bu olanaklar sağlanmalıdır. Bu konuda yasaklama ve kısıtlama yapılmamalıdır.
Kantine getirilip satılan vegan ürünler fahiş fiyatlarla vegan tutsaklara satılmaktadır. Bu ürünler kâr amacı güdülmeden vegan tutsaklara satılmalıdır.

2. Vegan tutsaklara sağlanan bu haklar aynı şekilde vejetaryen ve hasta tutsaklara da sağlanmalıdır. Hasta tutsakların yasal, insani ve hukuki hakları keyfi biçimde ihlal edilmiştir. Bu hak ihlaline son verilmelidir.

3. Vegan, vejetaryen ve hasta tutsaklara özgün beslenme koşulları nedeniyle sağlıklı ve dengeli beslenebilmeleri için ihtiyaç duydukları elektrik ocağı sağlanmalıdır. Çünkü vegan, vejetaryen ve hasta tutsakların elektirik ocağına ihtiyaçları vardır.

4. Sebze-meyve dış kantininden vegani vejetaryen ve hasta tutsakların ihtiyaç duydukları sebze ve meyveyi satın almalarının önü açılmalıdır.

5. Vegan, vejetaryen ve hasta tutsaklara ihtiyaç duydukları mevsimlik sebze ve meyve haftalık olarak ve topluca iaşe bedeliyle orantılı olarak açık cezaevi kurumu tarafından hazırlanmalıdır.

6. Tüm uyarılarımıza rağmen haftalık vegan yemek listesine bal, yoğurt vb. hayvansal ürünler eklenmektedir. Bu tür psikolojik baskılara, uygulamalara son verilmelidir. vegan tutsaklar bu tür hayvansal ürünleri tüketmemektedirler.

7. Tutsakların ihtiyacı olan semaver (su ısıtıcısı) satışı iç kantinde yapılmalıdır. Tutsaklar bu ihtiyaçlarını iç kantinden karşılayabilmelidir.

8. Tutsakların cezaevine ilk gelişlerinde uygulanan ve insani olmayan baskıcı, otoriter, rencide edici çıplak arama uygulamasına son verilmelidir.

9. Cezaevi içinde keyfi olarak ve sık sık yapılan ayakkabı çıkarttırarak arama uygulamasına son verilmelidir.

10. Açık görüşme esnasında diğer arkadaşlarımızın ziyaretçileriyle bir araya gelebilme ve fotoğraf çektirme olanağı hakkı sağlanmalıdır.

11. Açık görüşme odalarına çay pişirme makineleri konulmalıdır. Açık görüşe gelen ailelerimize ve arkadaşlarımıza çay ikram edebilme olanağı sağlanmalıdır.

12. Kürt halkına yönelik otoriter baskılara, şiddete, teröre, katliamlara son verilmelidir. Kürt halkının kendi dilini, kültürünü, toplumsal yaşamını, özgürce belirleme hakkı ihlal edilmemelidir. Kürt halkının ve diğer milliyetlerden tüm Türkiye halkları bu temel, evrensel ve doğal haklarını eşit bir biçimde özgürce kullanabilme hakkına kavuşmalıdır.

13. Kadınlara yönelik cinsiyetçi baskılara, şiddete, teröre, katliamlara son verilmelidir.

14. Doğanın talanına, kirletilmesine, katledilmesine ve sömürülmesine son verilmelidir.

15. Hayvanlara yönelik türcü katliamlara, şiddete, sömürüye son verilmelidir.

16. LGBTİ bireylere yönelik homofobik, transfobik, şiddete, teröre ve katliamlara son verilmelidir.

17. Emperyalist küresel sömürgeci devletler Suriye’de ve tüm Ortadoğu coğrafyasındaki işgale, sömürüye, savaşa, katliamlara son vermelidir. Suriye’de ve Ortadoğu’da yaşanan savaşın başlatıcıları ve sorumluları Batılı sömürgeci devletlerdir. Tüm Ortadoğu halkları işgalci, sömürgeci, katliamcı Batılı sömürgeci devletlere karşı aktif bir mücadeleyi kolektif bir biçimde hayata geçirebilmelidir.

18. Ortadoğu’da, Suriye’de çıkartılan savaş nedeniyle ülkemize göç eden göçmen halklara yönelik şiddete, sömürüye, tecavüzlere, katliamlara son verilmelidir.

Yukarıda sıralamış olduğum sorunların çözülmesi amacıyla 10 Kasım 2015 tarihinde süresiz açlık grevi eylemine başlamış oldum. Kamuoyunun bilgilerine sunarım. Sevgi ve selamlarımla.”

Vegan Eko Anarşist Tutsak

Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi 10.11.2015
A-7-21
Kandıra/KOCAELİ