İSTANBUL - Barış İçin Öcalan'a Özgürlük Platformu, Taksim Hill Otel'de basın toplantısı düzenledi. Siyasetçiler ve yazarların katıldığı basın toplantısında PKK Lideri Abdullah Öcalan'a özgürlük istendi. Yazar Vedat Türkali, "Öcalan'a özgürlük demek, Kürtlere özgürlük demektir, Türklere özgürlük demektir" dedi.

 

Eren Keskin, Emine Ayna, Ayla Akat Ata, Ayşe Batumlu, Zübeyde Teker, Hürriyet Şener, Şebnem Korur Fincancı ve Ayla Yıldırım'ın oluşturduğu "Barış İçin Öcalan'a Özgürlük Platformu" Taksim Hill Otel'de basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında PKK Lideri Abdullah Öcalan'a özgürlük istenerek, “Müzakereler yeniden başlansın" denildi.

 

Basın toplantısında ilk olarak söz alan platformunun sözcülerinden Eren Keskin, "Kürtlerle savaşmayın barışın. Kürtleri kazanın. Kürtlerden özür dileyin. Aldığınız canlar, çocuklarının paramparça ettiğiniz cenazeleri, topraktan fışkıran kafatasları ve kemikler için özür dileyin" çağrısında bulundu.

 

Abdullah Öcalan'a özgürlük tanınması gerektiğini söyleyen Keskin, Öcalan ile görüşmelerin kesildiği ana geri dönülmesini istedi. "Gözaltı ve tutuklama kampanyaları, hukuk ve hak ihlalleri, insanların bombalarla parçalanması, yanmış gerilla cesetleri, asker cenazeleri, hepsi hepsi Abdullah Öcalan ile görüşmelere son verilmesiyle başladı" dedi.

 

Görüşmelerin "barışa adım" demek olduğunu kaydeden Eren Keskin, görüşmelerin aynı zamanda çözüm niyetinin ifadesi olduğunu belirtti. Görüşmelerin kesilmesinin ardından Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin ağırlaştırıldığına dikkat çeken Keskin şunları söyledi: "Başlattığınız savaş kırda ve kentte tüm yaşamı teslim aldı. Vazgeçin. Tutuklaya tutukluya, öldüre öldüre hiçbir şey kazanamayacaksınız. Kürtleri kazanırsanız, bu kazanç savaşa, ölmeye ve öldürmeye karşı, yaşamın ve yaşatmanın kazancı olacak. Derhal, hemen şimdi, Abdullah Öcalan’a özgürlük tanıyın ve görüşmelere başlayın. Ülkeye barışı getirin. Barış hepimizi hayata geri döndürecek."

 

‘İKTİDARIN KULAĞI DUYUYOR AMA YÜREĞİ SAĞIR’

Basın toplantısına katılan tek aydın ise yazar Vedat Türkali oldu. İlerleyen yaşına, güçlükle konuşmasına rağmen basın toplantısına katılarak söz alan Türkali, kulakları duymadığı için Eren Keskin'in okuduklarından bir şey anlamadığını söyledi. Türkali sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama yine de bir şeyler anladım, çünkü yüreğimden duydum. Bugünkü iktidarların kulakları duyuyor ama yürekleri sağır."

 

Eski TKP'li olduğunu hatırlatan Türkali, o dönem savunduklarını hatırlattı, "İşçi sınıfı iktidara gelirse toplu halde yaşayan azınlıklara başta Kürtlere ve Lazlara ayrı bir devlet kurma hakkını bahşeder" dedi.

 

'ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK KÜRTLERE VE TÜRKLERE ÖZGÜRLÜK DEMEK'

Öcalan'a özgürlük istemenin hem Kürtlere hem de Türklere özgürlük anlamına geldiğini vurgulayan komünist yazar Türkali, Başbakan'a gönderdiği mektupta, İslami kesimin önderi diye tanımladığı Muhammed'in sözüne yer verdiğini söyledi. Arapça olarak okuduğu sözleri Türkçe olarak şöyle tercüme etti: "Muhammed der ki; iyilik ettiklerinizin kötülüğünden sakının."

 

'TAYYİP SENUN TUFEĞUN BOŞA ATAYİ'

Yunan mitolojisinde bir canavarın öldüreceklerini önce kör ettiğini hatırlatan Türkali, Başbakan Erdoğan'a Karadeniz şivesiyle seslendi: "Tayyip senun tufeğun boşa atayi. Kendini ölüme atıyorsun. Öcalan’a özgürlük ver, rahatça konuşalım. Türkler de bütün halklar da kurtulsun."

 

Abdullah Öcalan'a "Heval Öcalan" şeklinde hitap eden Türkali son olarak, "Heval Öcalan'a saygılarımı, başarı dileklerimi iletiyorum" dedi.

 

'İMRALI'DAKİ TECRİT KALDIRILSIN, DİYALOG BAŞLASIN'

Eski İstanbul Milletvekili EDP’li Ufuk Uras, akan kanın durması için İmralı'daki tecridin kaldırılması, diyalog ortamının başlatılması gerektiğini söyledi. Meclis Başkanı ve Başbakan'a İmralı'ya akil insanların gönderilmesi önerisinde bulunduğunu kaydeden Uras, "Habur ve Oslo büyük fırsat sundu. Barış politikaları, savaş politikalarının önüne geçmeli. KCK operasyonları gösterdi ki Kürt sorununu mahkemelerle çözmenin yolu yok. AKP iktidarına aynı tutuyoruz, karşılıklı güven verici adımları atın diyoruz. Atmamanız savaş politikalarının devamı anlamına gelir" diye konuştu.

 

Uras, Roboskî'de 34 kişinin öldürülmesi olayını hatırlattı, "ABD istihbaratıyla kendi halkını bombalayanlara karşı HDK olarak bu oyunu bozmaya kararlıyız" diye konuştu.

 

Sanatçı Zeynep Tanbay, yapılması gerekenin Kürtlerle savaşmamak ve barışmak olduğunu söyledi. Oslo görüşmelerine kamuoyunun büyük destek verdiğini kaydeden Tanbay, "Bugün bir görüşme varsa bunların kamuoyuna açıklanması gerekiyor. Gizli görüşme yapılmıyorsa da bir an önce görüşmeler başlamalı" dedi. Tanbay da akil insanlardan oluşan bir heyetin görüşmeleri yürütmesini istedi.

 

‘ÖCALAN ŞAHSINDA KÜRTLER VE TÜRKLER REHİN ALINDI’

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Abdullah Öcalan'ın İmralı'da rehin tutulduğunu söyledi, !Abdullah Öcalan şahsında rehin alınan sadece Kürtler değil, Türkiye halklarıdır! dedi.

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) olarak bir an önce sorunun yeniden tartışılması ve çözüm üretilmesini istediklerini söyleyen Tuncel, "Kürt halkının özgürlüğüne kavuşmasının bir yolu kendisine önder olarak belirlediği kişinin rehin alınmasına son verilmesidir" dedi. Oslo ve İmralı'da sürdürülen görüşmelerin PKK'ye silah bıraktırma üzerine kurgulandığını belirten Tuncel, "Sorun böyle çözülmez" diye konuştu.

 

‘BARIŞ İÇİN ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK’

Son olarak Barış İçin Öcalan'a Özgürlük Platformu Sözcüsü Emine Ayna söz aldı. Ayna, 14 Temmuz 2011'de Öcalan ile görüşmelerin sona erdiğini hatırlattı, Öcalan'ın 300 gündür avukatları ve ailesiyle görüştürülmediğini söyledi. Görüşmelerin sona ermesiyle tecrit politikasının başlamasının siyasi bir tercih olduğunu kaydeden Ayna, asker ve gerilla ölümlerinin sorumlusunun Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğunu söyledi, "Sonuçta yaşanan şey ölüm. Gerilla öldüğünde, çocuk öldüğünde, asker öldüğünde yaşanan ölüm" diye konuştu.

 

Oslo görüşmelerinde çözümcü yaklaşılmadığına dikkat çeken Ayna, "Abdullah Öcalan bir halkın özgürlük mücadelesini başlattığı için mi suçludur. Bu nedenle barış için Öcalan’a özgürlük diyorum" dedi. (ANF)