Urfa’da 2019 yılının ilk 6 ayında 287’si kız çocuğu, 91’i erkek çocuğu toplam 378 çocuğun, cinsel istismara maruz bırakıldığı resmi kayıtlara geçti.

Ayrıca, 21 çocuğun istismar sonucu hamile kaldığı ortaya çıktı. Söz konusu sayı, sadece yargıya yansıyanlar olurken, konunun uzmanları çocuğa dönük istismar suçunun geçen senelere göre daha  da artmış durumda.

Kentte çocuğun korunması için yapılan girişimlerin çok cılız kaldığını ekleyen uzmanlar, savcılıkların ve çocuk izleme merkezinin istismar vakalarını kamuoyuna açıklamadığı görüşünde.

MAĞDURLARIN YAŞ ORTALAMASI 12 İLA 16 ARASINDA

Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaş ortalamasının 12 ila 16 yaş aralığı olduğu, faillerin yaş ortalamasının ise 27-28 olduğu belirtildi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Alayumat’ın haberine göre, bu vakaların Urfa geneline dağılımı ise şöyle:

Cinsel istismar vakalarının yüzde 70’i Akçakale, Harran ve Ceylanpınar'da gerçekleşti. Yüzde 20’si Haliliye, Eyyubiye ve Karaköprü gibi merkez ilçelerde yaşanırken, geriye kalan yüzde 10’luk kısım ise Siverek, Birecik, Viranşehir, Halfeti, Hilvan, Bozova ve Suruç ilçelerinde yaşanmış.

21 ÇOCUK HAMİLE KALDI, 21 ENSEST

Vakalarda 21 çocuğun maruz kaldığı cinsel istismardan kaynaklı hamile kaldığı ve bunların hepsinin doğum yaptığı belirtildi. Doğum yapan çocukların devlet korumasına alındığı belirtilirken, 378 vakadan 21’inin ise ensest (aile içi) olduğu öğrenildi.

72 ÇOCUK EVLİLİĞİ YAŞANDI

Yine, çocuk yaşta evlendirilme vakalarının en fazla yaşandığı Urfa’da, 2019 yılının ilk 6 ayında 72 çocuk, bir erkekle ile yaşamak zorunda bırakılmış. Adli makamlara yansıyan bu rakamın da gerçekte çok daha fazla olduğu, sayının 700 ile bin arasında olduğu ifade edildi.

‘VAKALAR ÖRTBAS EDİLİYOR’

İlk 6 aylık rakamlara dair Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuşan Urfa Barosu Çocuk Hakları Merkezi Koordinatörü Avukat Esra Yurum Aktaş, bölge illerinde bu vakaların çok fazla olduğunu, ancak kamuoyundan gizlendiğini ifade etti.

Bu tür vakaların gizli kalma nedenleri olarak, “kapalı ve feodal” toplum yapısını gösteren Aktaş, bu vakaların önüne geçilebilmesi için kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve duyarlı hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

‘SİVİL TOPLUMLA İŞBİRLİĞİ’

Urfa’da çocuk yaşta evliliklerin kronik bir sorun haline geldiğine vurgu yapan Aktaş, Suriye’de yaşanan savaştan sonra bölgeye gelen mülteciler ile rakamların daha da büyüdüğünü kaydetti.

Bu sorunun engellenebilmesi için resmi kurumların, sivil toplumla işbirliği içinde olması gerektiğini ifade eden Aktaş, “Bu kurumlarla işbirliği yapılarak hem hukuki hem de sosyal anlamda çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.

‘TOPLUMUN TEMELİ ÇÜRÜTÜLDÜ’

Urfa Barosu olarak yaşanan bu tür vakalarda davaya doğrudan müdahil olup takipçisi olduklarını, ancak bu çabaların yetersiz olduğunu dile getiren Aktaş, bu vakalara duyarlı yaklaşımın sadece baronun değil, tüm toplumsal kesimlerin sorumluğunda olduğunu kaydetti. Bu tür vakalara karşı eskiden toplumsal tepkinin daha fazla olduğunu, günümüzdeyse sıradan bir vakaymış gibi algılandığını belirten Aktaş, “Toplumun temeli çürütüldü. Bu çürüme ise ülkenin, eril zihniyet ile yönetiliyor olmasından kaynaklanıyor” dedi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı