Okmeydanı’ndaki olaylarda öldürülen Uğur Kurt soruşturmasında, tanık ifadelerinin alınmaması tartışma başlattı. Hukukçular, savcının görev suçu işlediğine dikkat çekerek delillerin karartılabileceğini vurguladı.

Okmeydanı’nda bir cenazeye katılmak için cemevi bahçesinde beklerken başından vurulup hayatını kaybeden Uğur Kurt cinayetinin tanıklarının ifadesinin alınmaması haberi ses getirdi. Hukukçular, olay yerine 27 saat sonra giden savcının cinayetin tanıklarıyla görüşmemesinin ‘görevi ihmal suçu’ olduğunu kaydetti.

SAVCI DİNLEMEK ZORUNDA

Bugün Gazetesi’nden Kamil Maman’ın haberine göre, polisin fail olduğu iddia edilen soruşturmalarda delillerin sıcağı sıcağına toplanmasının önemine dikkat çeken hukukçular, delillerin karartılabileceğine dikkat çekti.

DELİLLER KARARTILABİLİR

Avukat Erdal Doğan: Savcı soruşturmanın amiri olarak adli kolluğu da polisin içinden seçer. Buradaki şüpheli olan kişiler de yine polislerdir. Savcının cinayet mahallini incelemesi, kurbanın nasıl öldürüldüğünü görmesi ve sıcağı sıcağına delilleri toplayarak tanıkları dinlemesi gerekir ve zorunludur.

Polisin fail olduğu soruşturmalarda geçen zaman, delillerin karartılma ve tanıklar üzerinde baskı kurulma olasılığını arttırır. Bu gibi soruşturmalar sonuçlanmadığı için tanıklar da tanıklık yapmaktan vazgeçer. Bu nedenden savcının olay yerine gidip soruşturmaya başlaması ve tanıkları dinlemesi hayati bir önem arz eder.

TANIKLARI TESPİT BİRİNCİ KURALDIR

Avukat Kemal Aytaç: Olay yerinde delillerin toplanması ve görgü tanıklarını tespit etmek hukukta birinci kuraldır. Savcının kamera kayıtlarına bakarak, tanık ifadelerine başvurması lazım.  Savcının görgü tanıklarını soruşturmaması ve görgü şahitlerinin tespit edilmemesi olayı soruşturan polis ve adli makamların büyük ihmalidir ve suçtur.

NE SAVCI ARADI NE POLİS

Uğur Kurt’un öldürülmesi ile ilgili tanıklar, polisin direkt cemevi tarafına ateş ettiğini öne sürmüştü. Önceki günkü haberlerin ardından da yetkililer tanıkları aramadı. Olayın tanığı Yusuf Gülen, “Kimse aramadı ve gelmedi” dedi.   Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin de savcılık veya polisin kendilerini aramadığını kaydetti.

TANIK İFADELERİ ÖNEMLİ DELİLDİR

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi: Bir insanın ölümüyle sonuçlanan ve sorumluları kamu görevlileri olan bir olayda hızlı şekilde delillerin toplanarak el konulması gerekirdi. Böyle bir şey varsa açık ihmal ve görevi ihmal suçudur.

Bir saat içinde olay yerine gidilmesi ve ekiplerin incelemesini tamamlayıp sıcağı sıcağına delillere el koyması gerekiyordu. Bir suçun delilleri sadece maddi deliller değildir.

Olay yerinde bakkal, esnaf ve cemevi görevlileri de cinayeti görmüşlerse bu da çok önemli bir delil teşkil eder. Tanıkların hâlâ dinlenmemesi açıkça etkili ve ciddi bir soruşturmanın yapılmadığını gösteriyor.

HSYK İNCELEME BAŞLATMALI

Avukat Şule Gökkılıç: Savcılık makamı, tanıklar olduğunu bildiği halde bunları dinlemiyor ve ifadesini almıyorsa görevini ihmal etmiş olur.

Halen tanıklara ifade için bir tebligat göndermediyse bu da ihmaldir. Savcı ifade alma işlemini geciktiriyorsa HSYK’nın inceleme başlatması gerekir. Savcının, tanıkları tespit edip ifadeye çağırması gerekir. Eğer savcı görevini zor şartlar altında yapıyor ve tanıklara ilerleyen zamanlarda ulaşamayacağını düşünüyorsa olay yerinde tanıkların ifadesini alır ve zabıt tutanağı tutar.

ŞÜPHELİ AĞI OLUŞTURULMALI

Avukat Hakan Tunçkol: Faili meçhul dosyalarda bir yerden bir kurşun geliyorsa kamera kayıtları, deliller toplanmalı ve tanıkların ifadesi alınmalı. İfadeler toplanarak şüpheliye ulaşılması hukuki bir metottur. Alman hukukunda buna ‘trol ağı’ denir. 50 kişi ‘kareli gömlekli’ ateş etti diyebilir, başka tanıklar MİT’çi yaptı diyebilir, bazıları da şu örgüte mensup kişiler ateş etti diyebilir. Bir havuz oluşturursunuz ve maddi delillerle ifadeleri karşılaştırarak cinayeti işleyene ulaşırsınız. Polislerin de tanık olarak ifadeleri alınmalıdır.

‘VURULAN VAR DEDİK AMA ATEŞE DEVAM ETTİLER’

Uğur Kurt’un öldürülmesine tanık olan Cemevi Başkanı, Akrep aracından inen polislerin kendilerine doğru ateş ettiğini aktardı. Baba Kemal Kurt da oğlunun hasmı olmadığını belirtti “Zanlılar tespit edilsin” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz, Uğur Kurt'un öldürülmesiyle ilgili olaydan tam 27 saat sonra keşif için Okmeydanı Cemevi'ne gitti.

Savcının tuttuğu keşif tutanağında, cemevinin avlusundaki banklar üzerinde beyaz örtü olduğu, bölgede kurumuş kan izine rastlandığı belirtildi.

Kalabalığın dağılmaması nedeni ile öldüren kurşunun yönü ve mesafesini alamadan keşfe son verdiği tutanağa yansıdı.

AMBULANS GELENE KADAR GAZ ATTILAR

Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin, Kurt'un vurulma anından ambulansın gelmesine kadar geçen 25 dakikada, polislerin caddenin aşağısına gaz fişekleri atmaya devam ettiklerini aktardı.

Bu esnada polis memurlarına, 'Vurulan var ateşi durdurun' şeklinde bilgi verdiklerini belirten Şahin, “Buna rağmen gaz fişeği atılmaya devam edildi.

Hatta birçok gaz fişeği cemevine düştü. Uygun şartlarda olay yeri incelemesi yapılırsa hangi noktada bulunduğumu, nereden nasıl şekilde ateş edildiğini, inceleme heyetine açıklayabilirim” ifadelerini kullandı.

BABA KURT: HASMI YOKTU

Savcının, Uğur Kurt'un babası Kemal Kurt'un ifadesini müşteki sıfatı ile aldığı belirlendi.Baba Kemal Kurt, oğlunu öldüren kişilerin tespit edilmesini istedi. Zanlılardan şikayetçi olduğunu söyleyen Kurt, “Herhangi bir hasmı ve düşmanı yoktu” dedi.

KOVANLAR DOSYADA

Mahalleliden alınan 3 adet 9 mm çaplı boş kovanın Savcı Yılmaz'a teslim edildiği ve soruşturma dosyasına eklendiği öğrenildi.

‘POLİS BİZE DOĞRU ATEŞ AÇTI’

Uğur Kurt'un vurulduğu ana tanıklık eden Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin de ‘tanık’ olarak alınan ifadesinde, Uğur Kurt'un vurulduğu an kendisine 1 metre mesafede bulunduğunu söyledi.

Şahin, “Uğur çıkacağı esnada silah sesleri geliyordu. Uğur yana doğru düştü ve ağzından kan geliyordu. O anda, Akrep tabir edilen araçtan inen, üzerinde koruma yeleği olan polis olduğunu düşündüğüm kişiler aşağıya, bizim yöne doğru ateş etti. Sayısını hatırlamadığım kadar ateşli silahla ateş edilmeye devam edildi. Akrep aracından inenler haricinde ateş eden olduğunu görmedim” şeklinde konuştu.