İstanbul Okmeydanı Cemevi önünde beklerken başına isabet eden kurşunla can veren Uğur Kurt’un öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması görülüyor.

Sanık polis S.K., ifadesinde, silahında 12 kurşunun bulunduğunu, birini molotofkokteyli atan kişiye, diğerlerini havaya sıktığını savundu. S.K. ifadesinde, “Keşke hayatı ileri geri alabilseydik de bu olay olmasaydı. Kimseye hiçbir zararı olmayan bir kişiye bu acıyı yaşatmak istemezdim. Keşke onun yerine ben ölseydim” dedi.

Duruşmada Kurt’un annesi Güllünaz Kurt, S.K.’nin başına yumruk attı. 

İsmail Saymaz’ın Radikal’deki haberine göre, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ilk olarak sanık polis memuru S.K. katıldı. S.K., alınan ifadesinde, sokağa girdiklerinde içinde bulundukları zırhlı araca molotofkokteyli atıldığını, mazgal deliğinden içeriye alevlerin girdiğini, panik halde araçtan indiklerini söyledi. Şefinin elleri yandığı için silahını kuramadığını savunan S.K., bu esnada molotof kokteyli atılmaya devam edildiğini ileri sürdü.

Araca dönerek silahını aldığını kaydeden S.K., “Bize doğru molotofkokteyli atan kişiyi etkisiz hale getirmek için ayaklarına doğru ateş ettim. Ateş ettiğim şahıs, 25 metre ilerimdeydi” dedi. S.K., silahında 11-12 kurşun bulunduğunu, bir el yere doğru ateş ettikten sonra diğer kurşunları havaya doğru attığını savundu.

S.K., kendisine ateş etmesi yönünde kimsenin talimat vermediğini de eklerken, bu arada başka polislerin de ateş etmiş olabileceğini vurguladı.

'KEŞKE OLMASAYDI'

Böyle bir ölüme sebebiyet verdiği için çok üzgün olduğunu anlatan S.K., “Hayatım boyunca başıma böyle bir olayın gelmesini istemezdim. Benim eşim de bir trafik kazasında bütün ailesini kaybetti. Kurt Ailesi ne dese haklıdır. Keşke hayatı ileri geri alabilseydik de bu olay olmasaydı. Kimseye hiçbir zararı olmayan bir kişiye bu acıyı yaşatmak istemezdim. Keşke onun yerine ben ölseydim” dedi.

Kurt Ailesi’nin avukatı Turgut Kazan, polis S.K.’ye sorular yöneltti. Kazan, S.K.’nin daha önceki ifadesinde, “Biber gazı atan FN silahımla aracın arkasında oturuyordum” dediğini hatırlatarak, bu silah varken, neden tabanca ile ateş ettiğini sordu. S.K., ise ilk ifadesinin aksine silahın elinde değil, aracın orta koltuğunda bulunduğunu ve yirmi kilogram ağırlığında olduğunu savundu.

Kazan ayrıca, S.K.’nin savcılıkta “Olay yerinde bir iki dakika kaldıktan sonra hastaneye gittim” dediğini, oysa görüntülerde olay yeri inceleme işlemine katıldığının anlaşıldığını vurguladı. Polis S.K., ifadesini değiştirerek, olaydan 3-4 saat sonra hastaneye gittiğini, herhangi bir incelemeye katılmadığını söyledi. Kazan ayrıca, araçta üç adet gaz bombası bulunduğunu da hatırlattı.

UĞUR KURT’UN ANNESİ SANIK POLİSE YUMRUK ATTI

Bu arada, Uğur Kurt’un üç yaşındaki oğlu da annesi Narin’in kucağındayken ağlamaya başladı. Bunun üzerine Kurt’un annesi Güllünaz torununu alarak, bir aile ferdine vermek üzere, müdahillerin bulunduğu bölümden çıktığı sırada, sanık polis S.K ile karşı karşıya geldi. Torununu teslim eden anne Güllünaz, S.K.’nin başına bir yumruk attı. S.K. anneye karşılık vermeyip başına önüne eğdi.

Daha sonra tanıklardan Ali Turan dinlendi. Turan, Kurt’un vurulmasından önce ve sonra biber gazı atıldığını belirterek, Molotof kokteyli atanlar varken, cemevine doğru ateş edildiğini savundu.

Turan, “Ben polislerin yanına gittim. Anons edin, ambulans çağırın, dedim. 'Sizinle mi uğraşacağız, seni de alırız' dediler” diye konuştu.