Müze arkeologları 3. köprü güzergâhına gitti. Güzergâh didik didik aranacak ve hafriyat çalışmaları arkeologlarca denetlenecek. Kültür varlığına rastlanılması halinde kurul kararı doğrultusunda Yenikapı'daki gibi kazı başlayacak. Elde edilecek bulgulara göre belli noktalarda güzergâh değişikliği de olabilir.

Ömer Erbil'in Radikal’de yer alan haberine göre uluslararası finans kurumlarından kredi bulmak amacıyla hazırlanan ÇED raporunda belirlenen kültür varlıklarından İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin ve koruma kurullarının haberinin olmadığını, Yenikapı’da arkeolojik kazılarında olduğu gibi projenin uzaması riskine karşılık müzenin devre dışı bırakıldı duyurulmuştu. 2 günlük yüzey araştırmasında bile çok sayıda paleolitik dönem, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler bulunduğuna dikkat çekilmişti.

Bunun üzerine İstanbul Arkeoloji Müzesi köprü güzergâhının yapıldığı alana 3 kişilik arkeolog ekibi gönderdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da onayı alınarak başlatılan incelemede güzergâh boyunca bağlantı yolları ve moloz döküm sahalarında arkeologlar yüzey araştırması yapacak. Aynı zamanda hafriyat yapılan alanları da inceleyecek olan arkeologlar kültür varlığı tespit edilen yerlerde iş makinelerini durdurup gelinen noktayı bir rapor halinde ilgili kültür varlıkları koruma kuruluna bildirecekler.

Yüzey araştırması sırasında tespit edilen mimari yapı ya da kültür varlıklarında yine ilgili koruma kurulunun vereceği karar doğrultusun da sondaj kazılarına başlanılacak. Bilimsel arkeolojik kazı durumu ise koruma kurulununun vereceği karar ile yapılabilecek. Güzergâhın 1 ve 3. derece sit alanlarından geçen bölgeleri ile etki alanındaki araziler de incelemeye tabi tutulacak.

1. derece sit alanı olan güzergâhının Silivri ve Çatalca hattında İnceğiz Mağaraları, Maltepe Antik Nekropolü ve Yerleşim Alanı ile Anastasius Surları ekibin ilk inceleme yapacağı alanlar olacak. Ispartakule Spradon Antik Kenti (1. ve 3. derece arkeolojik sit alanı içinde güzergâhın geçtiği noktalar belirlenecek ve burada kurulun vereceği karar doğrultusunda sondaj kazıları gerçekleşecek. Yine Çatalca İğneağzı, 1. derece doğal ve 2. derece arkeolojik sit alanı içinde kalan Kartepe (Umurtepe) Mağara ve Antik Taş Ocağı da arkeologların incelemesi gereken önemli alanlar olacak. 1. derece arkeolojik sit olan Arnavutköy’deki Filiboz Antik kentinin de incelemeye tabi tutulacak önemli yerlerden biri olduğu belirtiliyor.

Yaklaşık 114 km’lik güzergâh üzerinde çok sayıda sit alanı olduğu biliniyor. Aynı zamanda 2 günlük yüzey araştırmasında bile dudak uçuklatan cinsten arkeolojik veriler elde edildiği gerçeğine bakarak inşaatın duracağını söylemek yanıltıcı olur. Bazı noktalarda belki de güzergâh değişikliğine gidilebilir. Çünkü müze arkeologlarının 2863 sayılı yasa kapsamında bir kültür varlığına rastlaması durumunda bu durumu ilgili koruma kuruluna bildirecekler. Kurul önüne gelen rapor doğrultusunda kararın verecek.

Bu tür hallerde kurullar bazen sondajın derinleştirilmesini ve alanda daha fazla sayıda sondaj açılmasını istedikleri oluyor. Çıkacak kültür varlığının niteliği ölçüsünde bilimsel kazılara devam ya da tamam kararı yine kurullarca verilecek. Arkeologların bu çalışmaları bazen haftalar hatta aylar alabilir. Saha bilimsel çalışmalar tamamlandıktan sonra inşaat yapan firmaya terk edilir. Henüz müze arkeologları sahaya yeni gitmişken, inşaat duracak ya da yavaşlayacak gibi bir tahminde bulunmak zor. Arkeologların çalışmadığı güzergâhta yol çalışmaları devam ederken, arkeologların işlerini bitirdikten sonra o alanlara girilmesi de çalışma süresine etki etmeyebilir. Ancak ek maliyet getireceği kesin.