“KCK üyesi olmak ve KCK adına sendikal faaliyette bulunmak” suçlamalarıyla yargılanan 22’si tutuklu 72 KESK’linin yargılandığı davanın ilk duruşması sona erdi. Mahkeme heyeti, 22 KESK’linin tahliyesine karar verdi.

72 KESK’linin yargılandığı davanın ilk duruşmasının öğleden sonraki ikinci oturumunda yargılanan sendikacılar savunmalarını verdi.

Duruşmada ilk savunma yapan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, gözaltına alındıkları sırada kamuoyunda çıkan kimi haberlerle teşhir edildiklerini söyledi.

Özgen, “Hukuksuz uygulamalar ve hasmane yaklaşımlarla gözaltına alındık. Bulunduğum yer bilinmesine rağmen Silvan’a giderken 3 adet zırhlı araçla yolum kesilerek durdurulup gözaltına alındım. Sıkıyönetim ve OHAL manzaralarına maruz bırakıldım. 12 Eylül sonrasında bu şekilde gözaltına alınan ilk genel başkanım. Faaliyetlerimiz yasadışı ilan ediliyor. Dosyada gizlilik kararı var dendi. Ancak gözaltına alındığımız ilk 4 gün boyunca gizlilik kararı var denilen dosya basına servis edildi. Bunun hukukla ilgisi yok” dedi.

İki yıl boyunca telefon görüşmelerinin takip edilmeleri ve izlenmelerine rağmen iki ihbar maili neticesinde bu operasyonun yapıldığını belirten Özgen, "Yasadışı eylemlerle sendikayı ele geçirmeye çalıştığımız iddia ediliyor. DEMEP zaten yasadışı değil, konfederasyon seçimlerinde faal olan bir yapıdır” ifadelerinde bulundu.

YARGILAMANIN ÖZÜ KÜRT KİMLİĞİNDEN KAYNAKLIDIR

Kürt sorununa karşı da duyarlı bir konfederasyon olduklarının altını çizen Özgen, “İnkar siyasetine karşıyız. Çözüm için katkı sunacağımıza inanıyoruz. Kürt siyasetinde kullanılan kavramları kullanmamız ise delil olarak gösteriliyor. Bu suçlama kararı yapılamaz. Kürt’üm, sendikacıyım ve de sosyalistim. Yasal mücadele yürüten Kürtler her alanda olduğu gibi sendikal mücadelede de yasadışı bir konuma itilmek isteniyor. Bu hukuksuzluktur. Sendikacılar hedef olmuştur. Gazeteciler, öğrenciler, siyasiler, emekçiler bundan ötürü hedef oluyor. Kürt kimliğinden dolayı yargılanıyoruz” dedi.

KÜRTLER KENDİ KİMLİKLERİYLE SENDİKAL MÜCADELEDE YER ALIYOR

Özgen, kendi şahsında KESK’in yargılanmasının hakaret içerikli yaklaşımla örgütle bağlantı kurulmaya çalışılarak gerçekleştirilmek istendiğini söyleyerek, şunları ifade etti:

“Kürtler sendikal alanda kendi kimlikleriyle yer alıyor. KCK yapılanması olmadan önce 1989’dan bu yana yer alıyoruz. Kürt emekçileri sendikal mücadele yürütüyor. Savcının örgüt üyeliği yaklaşımı ise ayrımcı, ötekileştiricidir. KESK resmi bir kurumdur. Yuvalanma, sızma gibi hakaret edici yaklaşım haksızdır. KESK’lileri zan altında bırakmaktadır. Çeşitli sivil toplum örgütlerinin de yer aldığı 34 etkinliğin ‘örgüt talimatıyla’ yapıldığı iddia ediliyor. Hakkaniyet, bu iddiaların dosyadan çıkarılmasını gerektiriyor. Suçlamaları kabul etmiyoruz.”

‘KESK ŞAHSINDA DEMOKRASİ GÜÇLERİ YARGILANIYOR’

Onca etkinlik hakkında 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten hiçbir şekilde dava açılmadığını dile getiren Özgen, "Hukukla ilgisi olmayan bu davada sadece KESK’liler değil, demokrasi güçleri de yargılanıyor,” dedi.

‘YÜRÜTÜLEN MÜCADELE MEŞRU SENDİKAL MÜCADELEDİR’

Özgen, okuduğu savunmayı daha sonra mahkeme başkanına iletti. Özgen’in ardından diğer 15 sendikacı da yazılı olarak savunmalarını sundu.

Ancak her KESK’li yazılı savunmanın yanı sıra sözlü olarak da savunma verdi. Sendikacıların savunmalarının ortak paydası suçlamaların hukukla bağdaşmadığı ve yürütülen sendikal, emek mücadelesinin meşru olduğunun altı çizildi.

Ayrıca yargılanan KESK’liler, katılmadıkları toplantılara katılıp konuşma yapmış gibi iddianamenin şişirildiğine de dikkat çekti. 7 sendikacı da tercümanlar eşliğinde savunmalarını Kürtçe olarak yaptı. Yazılı olarak savunmalarını mahkeme başkanına sunan 7 sendikacı, ayrıca sözlü olarak da savunma yaptı.

‘DELİLLER YASAYA AYKIRI’

KESK’lilerin savunmalarının ardından savcı tutuklu 22 sendikacının adli kontrol hükümleri uygulanmak şartıyla tahliye edilmelerini talep etti. Savcının talebinin ardından söz alan KESK’lilerin avukatlarından Öztürk Türkdoğan, Levent Kanat ve Mehmet Tiryaki, yaptıkları savunmalarda delillerin yasaya aykırı olduğunu, telefon dinlemelerinin yasaya aykırı yapıldığını vurguladı. Avukatlar, müvekkillerinin tutuklu kalmalarını gerektirecek durumlarının söz konusu olmadığını belirterek, tahliyelerini talep etti.

Mahkeme duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, 22 KESK’linin tahliyesine karar verirken, bir sonraki duruşmayı 8 Temmuz’a erteledi. (ANF)