Evrensel yazarı İhsan Çaralan, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kuruluşunu ilan ettiği Gelecek Partisi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AKP’nin bir süredir “ikiz doğuma gebe” olduğunu ifade eden Çaralan, ilk doğumun Davutoğlu öncülüğündeki Gelecek Partisi ile gerçekleştiğini anımsatarak ikinci doğumun (Ali Babacan'ın kuracağı parti) aralık sonunda kurulacağını söyledi.

Gelecek Partisi’nin tek özgünlüğünün “Davutoğlu’nun partisi” olduğunu savunan Çaralan, “Nitekim Davutoğlu dün partisini bilinen hamaset ve klişelerden oluşan bir sunumla tanıttı! Bu yüzden de Gelecek Partisi’nin geçmişi Davutoğlu’nun geçmişidir. Bu partinin geleceği de Davutoğlu’nun geçmişiyle sıkı sıkıya bağlantılıdır” dedi.

Davutoğlu’nun fikirlerinin iktidarda olduğunu ifade eden Çaralan, “Nitekim bu tarihten itibaren Türkiye’nin dış politikası hızla değiştirilmiş, bugün tartıştığımız “yeni Osmanlıcı”, “yayılmacı”, “İslamist-fetihçi-cihatist” değerler üstünde biçimlendirilen bir dış politikaya dönüştürülmüştür. Kısacası Davutoğlu bugün, yeni parti kuracak kadar AKP’den ayrı düştüğünü söylemektedir ama fikirleri AKP ile iktidarda olmaya devam etmektedir. Belki daha pragmatist bir çizgide olma farkıyla” değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu’nun parti kurmasının “memleket meselesi” olarak değerlendirilemeyeceğini savunan Çaralan, “O zaman burada Davutoğlu neden parti kuruyor sorusu gündeme gelmektedir. Bu sorunun yanıtı, Davutoğlu’nun başbakanlıktan indirilme “darbesi”ne kadar gitmektedir. Çünkü Davutoğlu, Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca artık AKP’nin kendi partisi olacağını düşünmüş, 1 Kasım “seçim zaferi”ni de arkasına alarak, AKP’yi “Davutoğlu partisi” olarak biçimlendirecek adımlar atmaya yönelmiştir. Yani sorun AKP’nin kimin partisi olacağı sorunudur. Erdoğan bunu kendi geleceğine tehdit olarak görerek, Davutoğlu’nu bir darbe ile tasfiye etmiştir. Bu yüzden de Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki sorun bir “memleket sorunu” değil AKP’ye kimin sahip olacağı sorunu olarak ortaya çıkmıştır. Bu yüzden Gelecek Partisi, ancak AKP’nin geleceğinin partisi olabilecektir; Türkiye’nin değil!” değerlendirmesinde bulundu.

Yazının tamamı burada.

Kaynak: Evrensel