Birleşmiş Milletler'in verilerine göre Türkiye'de çoğu Suriyeli 4 milyondan fazla göçmen yaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da önceki gün G20 Zirvesi öncesi yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son altı yılda dünyanın en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğunu söyledi.

Rakamlar büyük, ancak Türkiye göçmenlerin uyumu konusunda ciddi sorunlar var.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü ile Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin yaptığı çalışma, Türkiye'nin bu yöndeki gelişimini gözler önüne seriyor.

"Göç ve Entegrasyon Politikaları İndeksi (MIPEX) 2016-2020 Türkiye Karnesi" adı verilen araştırmada Türkiye 100 üzerinden 43 aldı.

Araştırmaya katkıda bulunanlardan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Neva Övünç Öztürk, MIPEX’in göçmen entegrasyon politikalarının karşılaştırması için en kapsamlı araçlardan biri olduğunu söyledi. Projeye farklı ülkelerden akademisyenlerin katıldığını belirten Öztürk, proje kapsamında 8 farklı alanda inceleme yapıldığını şöyle aktardı:

"Eğitim, sağlık, siyasal katılım, işgücü piyasası hareketliliği, aile birleşimi daimi ikamet, vatandaşlığa erişim ve ayrımcılıkla mücadele alanlarında değerlendirme yapılıyor. Sabit belirli soruların objektif şekilde cevaplandırılmasıyla gerçekleştiriliyor. Ağırlıklı olarak da mevzuat üzerinden cevaplandırılıyor sorular. Yeri geldiğinde de uygulamaya da değiniliyor."

"TÜRKİYE'NİN GELİŞİME İHTİYACI VAR"

MIPEX'in 2004'ten bu yana yapılıyor. Türkiye'ye 52 ülke arasında puanını en çok yükselten ülke. En son 5 yıl önce yapılan MIPEX çalışmasına göre Türkiye 38 ülke arasında arasında 37 sıradaydı. Ancak son çalışmada 10 sıra birden yükseldi.

Öztürk'e göre bunun sebebi, göçmenlerin uyum sürecine ilişkin son dönemde çıkarılan yeni yasalar. 100 üzerinden 43 puan almayı "Henüz yolun yarısına bile değiliz" diyerek tanımlayan Öztürk, uygulamalar açısından Türkiye'nin gelişmeye ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

DW Türkçe'den Serkan Ocak’ın haberine göre,  İstanbul Bilgi Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü Müdürü Prof. Ayhan Kaya da 2010 ve 2015'te yapılan çalışmalara göre Türkiye'nin göçmenler konusunda sistematik bir uyumun olmadığı bir ülke, son yapılan çalışmada ise uyumun sistematik bir şekilde sorunsallaştığı ve uygulandığı ülke kategorisinde bulunduğunu belirtti.

Türkiye'nin özellikle göçmenlerin eğitime ve sağlığa erişimi konusunda AB ülkeleri ortalamasının üzerinde yol kat ettiğini belirten Prof. Kaya, hukuki metinlere bakarak sergilenen bu ilerlemenin diğer konularda sıkıntılı olduğunu şu sözlerle açıkladı:

"Pratikte sağlık ve eğitim hizmetlerine erişim konusunda çok önemli kazanımlar elde edildiğini biliyoruz göçmenlerin ama siyasal haklara erişim, iş piyasalara erişim konusunda ciddi sıkıntılar çektiğini görüyoruz."

"KALICILIĞA YÖNELİK POLİTİKA OLUŞTURULMALI"

Mültecilerin eğitim, sağlık ve adalet hakkına erişimi konusunda hizmet veren Göçmen Dayanışma Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Ödemiş ise geçmişe göre özellikle mevzuatlar konusunda Türkiye'de olumlu adımlar atıldığını anlattı. Ancak bu yasaların haklara erişim konusunda mültecilerin karşılaştıkları problemleri ortadan kaldırmadığının altını çizen Ödemiş, bu konuda ciddi problemlerin olduğunu şu sözlerle açıklıyor:

"Temelde mültecilerin Türkiye’de kalıcı olamayacaklarına yönelik bir politika kurulmuş durumda. Ancak mültecilerin Türkiye’de kalacak bir politikanın oluşturulması gerekiyor. Aynı zamanda mültecilerin insan haklarını ihlal eden bir durum da mültecilerin uluslararası alanda pazarlık konusu edilmesi."

Türkiye, MIPEX kriterlerine göre 2014'te eğitim konusunda 12 puan alırken 2020’de 52 puan aldı. En önemli gelişmelerin yaşandığı sağlık alanında da 2014'teki 40 olan puan, 2020'e 69’a çıktı. Ancak iş gücü piyasasındaki hareketliliği 2014'te 11'den 2020'de ancak 22 puana yükselebildi. Türkiye’nin en düşük notu ise mültecilerin siyasal hayata katılımı konusunda. Yıllardır bu puan 5 olarak görünüyor.