Resmi veriler ve bazı uzmanların çalışmaları, BM'nin 2 milyon 900 bin olduğunu açıkladığı Türkiye'deki mülteci sayısının 3,5 milyondan aşağı olmadığını gösteriyor. Dünyada en çok göçmen ve sığınmacının barındığı Türkiye, Suriye'deki 6 yılı dolduran savaştan kaçanların yarıdan fazlasına ev sahipliği yapıyor.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2 milyon 900 bin sığınmacıyla halen dünyada en çok mülteci barındıran ülke olduğunu bildirdi. Ancak, gerek resmi rakamlar, gerekse bazı bağımsız uzmanların görüşlerine göre, bu sayı BM'nin açıkladığından çok daha fazla.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun geçen Şubat ayında gazetecilerin sorularını yanıtlarken verdiği rakama göre, Türkiye'de toplam 3 milyon 550 binin üzerinde göçmen ve mülteci var. İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, yalnızca geçici koruma kapsamındaki Suriyeli sığınmacıların bugünkü sayısı 3 milyon 50 bine yakın.

Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (HÜGO) Müdürü Doçent Murat Erdoğan, bu rakama, henüz güvenlik soruşturması tamamlanmadığı için geçici koruma statüsü altına alınmayan yaklaşık 300 bin Suriyeli'nin daha eklenmesi gerektiği görüşünde. Erdoğan, güvenlik soruşturması tamamlanmadığı için, Türkiye'nin bu kişiler hakkında BM'ye bildirimde bulunmadığını belirtiyor.

Doçent Erdoğan, "Ek olarak, Suriyeli olmayan yaklaşık 300 bin sığınmacı daha var Türkiye'de. Afganistan'dan, Irak'tan, İran ve bazı Afrika ülkelerinden. Bu hesapla, Türkiye'deki toplam sığınmacı sayısı en az 3 milyon 600 bin" diyor.

KAYITLI OLMAYAN 100 BİN İLE 300 BİN ARASINDA SURİYELİ GÖÇMEN VAR

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır da, Türkiye'de kayıtlı olmayan 100 bin ile 300 bin arasında Suriyeli daha olduğunu tahmin ettiklerini söylüyor. "Bunlar, kayıt altına alınırlarsa, bir şekilde Avrupa yolunun kapanacağını düşünen Suriyeli sığınmacılar. Bu nedenle, kayıt altına girmekten kaçınıyorlar" diyor.

Çorabatır, düzensiz göçmen diye anılan ve ekonomik nedenlerle yasal ya da yasadışı yöntemlerle Türkiye'ye giriş yapmış en az birkaç yüz bin kişinin daha bulunduğunu belirtiyor. Bu kişilerin ağırlıklı olarak Afrika ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelenler olduğunu, Türkiye'de iş bulup çalışmayı veya Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşmayı hedeflediklerini kaydediyor.

Türkiye, Suriye'de 6 yılını dolduran savaş nedeniyle ülkesini terk eden 5 buçuk milyondan fazla sığınmacının yarıdan fazlasına ev sahipliği yapıyor. Bunlardan 250 bine yakını Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki 10 ilde yer alan 24 kampta yaşıyor. Suriyeli sığınmacıların yüzde 90'dan fazlası ise kentlerde. Suriyeli sığınmacı sayısı, 80 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun yüzde 4'ünü aşıyor. HÜGO verilerine göre, 510 milyona yakın nüfusa sahip Avrupa Birliği'ndeki mülteci sayısı ise, 1,5 milyon civarında.

Resmi verilere göre, yalnızca Türkiye'de doğan Suriyeli bebeklerin sayısı 180 bine yakın. HÜGO Müdürü Doçent Erdoğan'ın bu yılın başında hazırladığı rapordaki tahmini ise, 230 bindi. Suriyeli sığınmacıların yarıya yakını bebek ve çocuklardan oluşuyor.

'MEDYA ATEŞİN ÜZERİNE BENZİNLE GİDİYOR'

Suriyeli sığınmacılarla ilgili en büyük sorunların başında ise, bütünleşme ve uyum geliyor. Sığınmacılarla bulundukları yerleşim birimlerinin yerlileri arasında zaman zaman linç girişimlerine varan çatışmalar yaşanıyor. Bunun son örneği, geçen hafta Sakarya'nın Hendek ilçesinde görüldü. İki kişi arasında başlayan tartışma önce kavgaya, sonra da yüzlerce kişinin 6 Suriyeli sığınmacıyı linç etme girişimine dönüştü.

İGAM Başkanı Çorabatır, bu tür çatışmaların temel nedenlerini, Suriyeliler'in iş imkanlarından pay almaya çalışmalarının yarattığı gerilime ve medyadaki yaygın nefret söylemine bağlıyor. Medyanın, ateşin üzerine benzinle gittiğini söylüyor.

HÜGO Müdürü Doçent Erdoğan, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların en az 500 bin haneden oluştuğunu belirterek; her ailede en az bir kişinin çalıştığı hesabıyla, ağırlıklı olarak tarım ve inşaat sektörlerinde 500 binden fazla Suriyeli'nin iş gücüne katıldığını tahmin ettiklerini belirtiyor. (Kaynak: Deutsche Welle Türkçe)