6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobani eylemlerine ilişkin yedi kentte 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesi, yıllar önce açılan soruşturmanın neden şimdi yeniden tozlu raflardan indirildiği sorusunu da beraberinde getirdi.

HDP, “Etkinleşen siyasetimiz engellenmek isteniyor” derken bazı muhalefet partileri ise “Ülkenin kötü koşulları yüzünden gündem değiştiriliyor” değerlendirmesinde bulundu. Aralarında Merkez Yürütme Kurulu eski üyelerinin, İmralı heyeti üyesinin, mevcut belediye başkanının ve RTÜK üyesinin de bulunduğu çok sayıda HDP’linin gözaltına alınması, parti yönetimi tarafından “siyasi sopa” olarak değerlendiriliyor.

Dün akşam saatlerinde olağanüstü MYK toplantısını gerçekleştiren parti yönetimi, HDP’nin son zamanlarda gerçekleştirdiği yürüyüş, konferans, buluşma ve yayımlanan deklarasyonlar nedeniyle hedef haline geldiğini savunuyor.

HDP’nin hukukçu milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, BirGün’e yaptığı değerlendirmede, “Anayasa Mahkemesi’nin bile hukuksuzluğunu tescil ettiği soruşturma bugün yeniden açıldı. Her şey çok belirsiz ve kapalı ilerliyor. Net bilgi verilmiyor. Zaten bu konuda yaptırıma uğramış kişiler yeniden cezalandırılmak isteniyor. Tüm detaylar açıklanmalı” ifadelerini kullandı. Özellikle Ayhan Bilgen’in durumuna dikkati çeken HDP yönetimi, 2017 yılında bu soruşturma ilk açıldığında Bilgen’in zaten tutuklandığını, yedi ay sonra tahliye edildiğini ve AYM’nin de “hak ihlali” kararı verdiğine dikkati çekiyor.

AYM’nin o kararında, “Uygulanan tutuklama tedbirinin hukuki olmaması ve soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, tutuklama dolayısıyla milletvekilliği görevinin yerine getirilememesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiği” tespitine yer verdi. Bilgen’e ise 20 bin TL tazminat ödenmesine hükmedildi.

STRATEJİK KOLTUKLAR

Dönemin milletvekili Bilgen’in şimdi belediye başkanı iken gözaltına alınmasıyla seçme ve seçilme hakkı yeniden ihlal edildiğini ifade eden parti yönetimi, aylardır kayyum atanmak için hiçbir gerekçe üretilemediğini, Kars’taki belediye başkanlığının da bu yolla değiştirilmek istendiğini dile getirdi. HDP, RTÜK üyesinin de gözaltına alınmasını “stratejik noktaların hedef alınmasına” örnek olarak gösterdi.

‘GÜNDEM DEĞİŞTİRME’ DİYEN DE VAR

Salgın hastalığın olumsuz seyri ve ekonomide yaşanan büyük krizin “terör” gündemiyle gölgede bırakılmak istendiğini savunanlar da oldu. Gelecek Partisi başta olmak üzere bazı muhalefet partileri, AKP ve MHP bloğunun yeni bir gündeme ihtiyaç duyması nedeniyle böyle bir soruşturmanın açıldığını bildirdi. Saadet Partisi ve CHP kurmayları da soruşturmanın siyasi olduğunu ve gündem değiştirme amacıyla altı yıl sonra harekete geçildiğini ifade etti. n

NEDEN HDP, NEDEN ŞİMDİ?

Bu sorunun tek bir yanıtı yok. Beli olan tek şey belli düzeyde önü arkası planlanmış bir sürecin parçası olduğu. Bir bakanlık ya da iktidar içi bir güç odağının tercihi değil. İktidarı HDP operasyonuna iten tek bir neden yok. Birden fazla motivasyonla hareket ettiği ortada. Ama kafasında bir seçim ve o seçimde Kürtleri etkisiz kılma isteği kendini çok belli ediyor.

-Erdoğan’ın ajandasında erken seçim var. Her adım erken seçim düşünülerek atılıyor. Son 3 seçimde olduğu gibi Kobani, Kürt ve HDP kartı yine sahnede.

-Olası bir erken seçim sürecinde Cumhur İttifakı’nın başarısı Kürtlerin denklem dışı kalması ya da seçim yasasında yapılacak kısmı değişikliklerle en azından etkisiz hale getirilmesiyle mümkün. Yerel seçimlerde iktidarın yaşadığı yenilgide HDP’nin aldığı pozisyonun etkisi biliniyor.

-Cumhur İttifakı içinde yaşanan kapışmayı görünür kılmak, enerjiyi “ortak düşman”a yöneltmek tercihi hayata geçirildi. İttifakı oluşturan ya da parti içinde olan tüm kliklerin arkasında duracağı bir operasyon yapıldı. Operasyonun Kobane gerekçesiyle yapılması, parti içinde yer alan Kürtlerin itirazını engellediği gibi, muhafazakâr Kürtler arasında sempatiyle karşılanacağı düşünüldü.

-AKP, ülkede sürekli kendi gündeminin konuşulmasını istiyor. Ayasofya, Libya, Doğu Akdeniz, Karadeniz doğalgazı sürekli bu arayışların sonucu. İki hafta içinde tükenen gündemin hemen yenilenmesi gerekiyor. Bildik bir gündem belirleme hamlesi.

-Yeniden hareketlenmeye başlayan sokak muhalefetine HDP üzerinden gözdağı verme girişimi. İktidar sokağa taşabilecek her türlü itirazı bölücülük ve FETÖ’cülük kodlarıyla kamuoyuna sunuyor.