İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, dün akşam Avcılar'da düzenlenen 'Demokrasi Nöbeti'nde darbe girişimine katılıp, hayatını kaybedenlerden birinin "vatan hainleri mezarlığına gömüldüğünü" söylemişti.

Topbaş'ın dile getirdiği o mezarlık bugün görüntülendi.

Darbe girişimi sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Pendik'te kurulan mezarlığa "Hainler Mezarlığı" tabelası konuldu.

Büyükşehir Belediyesi'nin Tepeören'de sahipsiz hayvanlar için kurduğu barınağın olduğu alanda kurulan mezarlığın hemen girişine "Hainler Mezarlığı" yazılı tabela yerleştirildi.

Mezarlığa ilk gömülen kişinin ise Acıbadem Mahalle muhtarını öldüren Yüzbaşı Mehmet Karabekir olduğu öğrenildi.

TOPBAŞ NE DEMİŞTİ?

Darbe girişimini protesto etmek amacıyla Avcılar'da düzenenen 'Demokrasi Nöbeti'nde konuşan İBB Başkanı Kadir Topbaş, "Tankların, topların namluların önünde durdunuz. Ama FETÖ'nün asker kisveli teröristlerinin geleceğimizi karartmalarına izin vermediniz. Bütün niyetleri sizler bozdunuz. Sevgi selini bu güzelliği kısır çekişmelere kurban etmeyelim. Yarınları güzel kılalım. Devletin bekası ve geleceğini düşünelim. Onlardan bir tanesi bugün (pazartesi) benim bahsettiğim 'Vatan Hainleri Mezarlığı'na gömüldü. Bir tanesi gömüldü. Ailesi istememiş ve 'Vatan hainleri mezarlığına' gömüldü. Bu millete ihanet edenler kabirlerinde dahi rahat edemezler" demişti.

EREN KESKİN: GÖMÜLME HAKKI BİLE YOK SAYILIYOR

Bianet’e konuşan hak savuncusu, avukat Eren Keskin, gömülme hakkının bir insan hakkı olduğunu belirterek "hainler mezarlığı" uygulamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

“Bir insanın gömülme hakkının dahi elinden alındığı bir coğrafyadayız. İnsanlığın bittiği nokta. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şeyin olduğu sanmıyorum. İnsan haklarına tamamen aykırı. Aynı zamanda hiçbir dini inançla da bağdaşmayan bir durum. Üstelik “vatan haini” ilan ettiklerini hayvan barınağının yanına konarak hayvanlara da hakaret edilmek isteniyor.

“Asker aileleri çok korkuyor. Biz er ailelerine ‘İnsan Hakları Derneği'ne başvurun’ dedik. Şu ana kadar 15-20 aile sadece telefonla bilgi aldı, kimse yazılı başvuru yapmak istemiyor. Korkuyorlar ve bunu dile getiriyorlar. Askeri darbeye karşı yine militarist yöntemle mücadele ediliyor. Oysa askeri darbenin karşısında duracak tek şey demokratikleşme ve sivilleşmedir.”