Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ın taş atan çocuklar ile ilgili "5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'na istinaden bu çocukları ailelerinden alıp Sevgi Evleri'ne yerleştireceğiz" açıklamasına insan hakları savunucuları ve hukukçular sert tepki gösterdi. İnsan hakları savunucuları söz konusu uygulamanın 1937-1938 yıllarındaki Dersim katliamında ailelerinden alınarak rütbeli askerlere verilen çocuklara yönelik uygulamayı hatırlattığını belirtirken, hukukçular ise Vali Toprak'ın dayanak olarak gösterdiği 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'na da aykırı olduğuna dikkat çekti.

İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu Üyesi Av. Keziban Yılmaz, "Çocuk Koruma Kanunu'na göre çocuğun anne babadan uzaklaştırılabilmesi için, çocuğun ailenin istismarına maruz kalması gerekmektedir" diyerek uygulamanın 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'na da aykırı olduğunu söyledi. "Böyle bir kararın uygulanması yasal olarak mümkün olmayacaktır" diyen Yılmaz, "Burada ailelere şu denilmek isteniliyor, 'Çocuklarınızı gösterilere siz gönderiyorsunuz, suçlaması yöneltilmeye çalışılmaktadır. Hiçbir anne baba çocuğunu şiddet içerikli bir olaya teşvik etmez, göndermez" dedi.

BU UYGULAMALAR ÇÖZÜM OLMAZ

Taş atmakla suçlanan çocukların gizli tanık beyanları ve polis tutanakları ile tutuklandığını, suç işledikleri sabit olmamasına rağmen tutuklandıklarını belirten Yılmaz, "Daha önceden cezaevlerine gönderilip toplumdan uzaklaştırılırken, zaten çocuklar devletle olan bağları koparılmıştı. Bu şekilde çocuklar ailelerinden koparılarak 'Sevgi Evleri'ne yerleştirilmeleri çocukları devlete kazandırmaz, çocuk ve ailesinin devletten duygusal olarak kopmasına yol açacaktır" şeklinde konuştu. Uygulama ile ailelere, "Sen çocuğu dışarı yollarsan, bir suç durumu olursa alırım" denilmeye çalışıldığını ifade eden Yılmaz, "Çocuğun sokakta, parkta oynama hakkı elinden alınmak isteniyor. Çocuğun taş atmasına neden olan nedenlere yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Böyle yasalarla örtüşmeyen komik uygulamalar çözüm olmaz" dedi.

DERSİM’DE DE AYNISI YAPILMIŞTI

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, uygulama ile ilgili "Bunun düşünülmesi dahi insanlık dışı bir uygulamadır ve insanlığa, hukuka aykırıdır" dedi. Çocukların ailelerinden alınmasının başlı başına bir hukuksuzluk olduğunu dile getiren Bilici, "Valiye şunu söylemek gerek; bu tür insanlık dışı yöntemler sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Bu uygulama ile bu sorunu çözemezsiniz. “

 

Bilici, "Geçmişte Dersim katliamı sonrasında çocuklar ailelerden alınıp başka yerlere götürüldü. Ailelerin çocuklarına ulaşamamasının tekrarı mıdır bu? Kabul edilecek bir şey değildir. Vali beye tavsiyemiz şudur; bir açıklama yapacaksa, demokrasi ve barış projelerini ortaya koysun. İnsanları tutuklamadan, insanların yaşamına son vermesini engelleyen projelerini dinlemek istiyoruz" dedi.

 

“SORUN SİSTEM SORUNU”

MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Abdurahim Ay da, uygulamanın çok soyut ve güvenlik eksenli bir politikanın ürünü olduğunu kaydetti. Ailelerin sanki sorunun nedeniymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Ay, "Sorun sistem sorunudur. Sorun Kürt sorunundan kaynaklanıyor. Kürt sorunu çözüme girdiğinde bu sorun da çözülecektir. Dolayısıyla Kürt sorununun çözülmesi gerek. Çözüm yolu bu değil. Çocukların ailelerinden koparılması başka sorunlara neden olacak. Kaygı verici bir gelişme" şeklinde konuştu. (ANF)