AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Ankara’nın ardından İstanbul’da da doğrudan merkeze bağlı takviye hazır kuvvet müdürlüğü kurulması “özel polis örgütü” tartışmalarına neden oldu.

Cumhuriyet Gazetesi'nden Alican Uludağ'ın haberine göre; Merkezden talimat alarak yönetilecek ekiplerin, seçim mitingleri, büyük toplumsal olaylar gibi olağanüstü durumlarda görev yapacağı öğrenildi.

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, “Cumhurbaşkanı kararının gerekçesiz, kapsamı belirli olmayan, görev ve yetkilerinin ne olduğu konusunda hiçbir bilgi içermediğine” dikkat çekerken, bu kararla kanunsuz yeni bir kolluk kuvveti kurulduğunu kaydetti.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Yardımcısı Hüseyin Özbek ise “Tek adam rejimine geçerek kuvvetler ayrılığını geride bırakmış bir Türkiye’de, tek kişinin tercihiyle kullanılan gücün hukuk dışına çıkması kuvvetle muhtemeldir” dedi.

Erdoğan’ın 21 Ağustos’ta imzaladığı kararla, İstanbul’da doğrudan merkeze bağlı olarak takviye hazır kuvvet müdürlüğü kurulması eleştirilere neden oldu. Daha önce de 2018’de, Ankara’da benzer bir müdürlük kuruldu. Takviye hazır kuvvet müdürlüğünün İzmir, Adana, Diyarbakır, Bursa gibi büyükşehirlerde de kurulmasının planlandığı da öğrenildi.

Alınan bilgiye göre, Emniyet’in farklı şubelerinde görevli polis ekiplerinden oluşan takviye hazır kuvvet müdürlüğü ekipleri, seçim mitingleri, büyük toplumsal yürüyüş, miting ve etkinlikler gibi olağanüstü durumlarda görev alacak. Takviye hazır kuvvet müdürlüğü ekipleri, gerekli görüldüğünde yakın illere de gönderilecek.

‘HUKUK DIŞINA ÇIKAR’

Hukukçular ise merkeze bağlı çalışacak olan yeni müdürlüğün kuruluşunu eleştirdi. TBB Başkan Yardımcısı Hüseyin Özbek, meselenin temelinde, Türkiye’nin kuvvetler ayrılığından vazgeçmesi olduğunu söyledi.

Yasama, yürütme ve yargı olarak tanımlanan kuvvetler ayrılığının demokrasiyi dengede tuttuğuna işaret eden Özbek, şunları kaydetti:

“Şu anda bu anlayış değiştiği için, tek adam yönetimi, tek merkezli tek bir kişinin belirleyiciliği her alanda söz konusu olduğu için, yeni oluşturulan uygulamayı da bu kapsamda değerlendiriyorum. Yani tek irade, yasamanın, yürütmenin, yargının üzerinde oluşturulan pratikte ve uygulamada bir tek güç var bugün ülkemizde. Yeni kolluk yapılanmasını da olgusal anlamda bu mantık zinciri içinde bir uygulama olarak değerlendiriyorum. Bunu son derece yanlış buluyorum. Kolluğun, diğer devlet gücünün nasıl kullanılacağı kanunlarla belirlenmiştir. Ve gerektiğinde kolluğu harekete geçirme elbette hukuki dayanağı olan bir yöntemdir. Ama bu düzenleme doğru değildir. Burada tekrar edilmesi gereken şey, tek adam rejimine geçerek kuvvetler ayrılığını geride bırakmış bir Türkiye’de, tek kişinin tercihiyle kullanılan gücün hukuk dışına çıkması kuvvetle muhtemeldir. Türkiye bu nedenle bir an önce kuvvetler ayrılığına dönmek zorundadır.”

‘TEHLİKELİ GELİŞME’

İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan, zaten bir fiili durum olduğunu ifade ederek, “Bir gösteri yapılacak, kitle toplanıyor. Normalde o gösteri ile güvenlik şube müdürü veya çevik kuvvet şube müdürünün ilgilenmesi gerekiyor. Ancak bir bakıyoruz, telsizli sivil kişiler geliyorlar ve seri talimatlar veriyorlar. Güvenlik şube ve çevik kuvvet devre dışı kalıyor. Bunlar bakanlığın görevlendirdiği kişiler deniyor. Zaten İçişleri Bakanlığı kendine bağlı birilerini illerde görevlendirmiş” dedi.

Türkiye’de güvenlik devleti oluşturulduğunu vurgulayan Türkdoğan, yeni kurulan müdürlük ile “güvenlik devleti”nin fiili uygulamaların resmiyete konulacağını kaydetti.

Türkdoğan, “Asayiş sorunu olunca Emniyet müdürü ve valinin ilgilenmesi gerekirken, bununla merkezden müdahale edilecek. Böylece yerel otorite devre dışı kalacak. Toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı tamamen ortadan kalacak. Merkezdeki yapı, yerel otoritenin gösterilerde insanlarla diyalog kurması halini baltalayacak. Bu tehlikeli bir gelişme. Bu tamamen antidemokratik bir uygulamadır” dedi.

CHP’li Karaca ise “Cumhurbaşkanı kararının gerekçesiz, kapsamı belirli olmayan, görev ve yetkilerinin ne olduğu konusunda hiçbir bilgi içermediğine” dikkat çekti.

Yürütmenin başı olan AKP Genel Başkanı’nın bu kararla, kanunsuz yeni bir kolluk kuvveti kurduğunu söyleyen Karaca, şunları kaydetti: “Kanun ile kurulsa parlamentoda önümüze gelmesi gerekecek. Kamuoyunun taleplerini duyuracağız, halkın bilgi almasını sağlayacağız, bunun için parlamentoya getirmeyip karar ile kuruyorlar. Şu anda ne için kuruyorlar, neden gereksinim duyuldu hiçbir bilgi yok.”

EMNİYET: TASARRUF

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Türkiye genelinde toplumsal etkinlik ve olaylarda valiliklerimizce yapılan takviye kuvvet taleplerinde, il emniyet müdürlüklerimizin çalışma koşullarının bozulmaması, personelimizin ek görev yüküyle performansının olumsuz etkilenmemesi amacıyla kurulan Takviye Hazır Kuvvet Müdürlükleri toplumsal eylem/etkinliklerde, riskli spor müsabakalarında, afetlerde görevlendirilmektedir” denildi.

Türkiye’de her yıl 30 milyon kişinin katıldığı 48 bin eylem/etkinlik düzenlendiği ve 140 bin personelin değişik illerden takviye görevlendirildiği ifade edilen açıklamada, “Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüklerimizin kurulması ile toplumsal etkinliklerde alınacak önlemlere yardımcı olunması, personelin sevklerinde ekonomik yönden tasarruf edilmesi sağlanmıştır, iş veriminin artırılması hedeflenmektedir” görüşü savunuldu.

PÖH, İSTİHBARAT VE BEKÇİLER

15 Temmuz darbe girişiminin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimlerinde ve bunlara bağlı polis sayılarında ciddi artış yaşandı. 2017’de çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle ilk olarak Emniyet’e bağlı Özel Harekât Dairesi’nin statüsü başkanlık seviyesine çıkarıldı.

Özel Harekat Daire Başkanlığı’na bağlı 8 bölge müdürlüğü kurulması da kararlaştırıldı. 15 Temmuz’dan sonra alınan 10 bin kişiyle birlikte özel harekât sayısı en az 25 bine çıktı. Özel Harekât’a son dönemde ağır silahların da alındığı öğrenildi. 17 Ocak 2020’de ise Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nın statüsü yükseltilerek İstihbarat Başkanlığı kuruldu.

“Yurttaşları fişleme” yetkisine sahip olan İstihbarat Başkanlığı, elindeki teknik imkânlarla binlerce kişinin telefonlarını dinleyebiliyor, muhalifleri izliyor. İç güvenlikte, bekçi uygulaması da yeniden yürürlüğe girdi. Son alımlarla birlikte bekçi sayısı 30 bine çıkarken, Meclis’te kabul edilen yasayla bekçilere yurttaşların üzerine ve araçlarını arama ve silah kullanma yetkisi verildi.