Ruken Adalı / ANF

12. gününde devam eden Taksim direnişinde hayat tüm hızıyla devam ediyor. Çadırların sayısı giderek artıyor. Devrim marketten revirlere, çay bahçesinden devrim müzesine park adeta küçük bir kent görünümünde. En çok konuşulan, yazılan söz ise "çapulcu".

Taksim direnişi, Başbakan'ın bütün tehditlerine rağmen 12. gününde. Başbakan'ın "bir avuç çapulcu" sözü, "marjinaller" sözünde olduğu gibi, direnişçiler tarafından "Hepimiz çapulcuyuz" denilerek Erdoğan'a iade edildi. Çapulcu sporculardan çapulcu akademisyenlere, çapulcu sanatçılardan çapulcu doktorlara, adeta dünyanın bütün çapulcuları birleşip, Taksim'e akın ediyor. Sık sık tekrarlanan sloganlardan biri de; "Tencerem var tavam var, çapulcuyum havam var."

Çadırların sayısı giderek artıyor. Devrim marketten revirlere, çay bahçesinden devrim müzesine park adeta küçük bir kent görünümünde. Çapul.tv'nin ardından devrim müzesi oluşturuldu. Direniş fotoğrafları, yazılamalar, taleplerin yer aldığı kağıtların bulunduğu Devrim Müzesi, Taksim'e ilk gelenlerin de uğrak yeri.

Parkın çeşitliliği her geçen gün artıyor. Bir grup kadın yogo için, bir grup sporcu "spor olsun" diye Taksim Gezi Parkı'nda.

KÜRTLERİN İLGİSİ ARTTI

KCK'nin "Kürtler süreçte inisiyatif alsın" açıklamasından sonra Kürtlerin ilgisinin daha yüksek olduğunu söylemek mümkün. BDP'nin kurduğu çadırın etrafında Abdullah Öcalan posterleriyle KCK, PKK ve Konfederalizm bayrakları dikkat çekiyor. Gençler çadırın etrafında halaylar ve marşlarıyla direnişe katılıyor.

Zaman zaman ırkçı gruplarla Küdtler arasında gerilim yaşanırken, Kürt gençleri, "Ne AKP ne de Kemalizm. Faşizme geçit yok-Apocu Halk İnisiyatifi" yazılı pankartla ulusalcı saldırılara yanıt veriyor.

TURGUT UYAR ŞİİRLERİ

Taksim Meydanı'na çıkan yollardaki duvarlarda, örgütlerin imzaları, sloganlar ve küfürlerin yanı sıra şiirler de yer alıyor. En çok tercih edilen şair Turgut Uyar. Şairin "Yokuş Yol"a şiirinden "Muş-Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan/ eşkiyayar kanar kötü donatımlı askerler kanar" sözü, Fransız Konsolosluğu'nun duvarlarını süslüyor. Yunanistan'daki sol ittifak Sriza'nın bile yazılaması bulunuyor.

En çok dikkat çeken slogan ise: Çarkıfelekle büyüyen çocuklar, çarkına çomak soktu.

DALGACI MAHMUTLAR İŞ BAŞINDA

Sabaha karşı Taksim Meydanı'na uzakta bulunan duvarlardaki yazılamalar, belediyenin zabıta ekipleri tarafından siliniyor. Ancak belediyenin isyanın izlerini silme çabaları boşuna. Çünkü, Orhan Veli'nin şiirindeki Dalgacı Mahmutlar o duvarları bir nakış gibi her gece bıkmadan usanmadan yeniden işliyor.

Alanda en çok satılan şey; hala gaz maskesi ve gözlük. Bunlara son bir iki gündür sprey boyaların eklendiği görülüyor. 

Direnişçiler her ihtimale karşı gaz maskeleri ve baretlerle dolaşıyor.

POLİS HELİKOPTERİNE BÜYÜK TEPKİ

Ortalıkta polis gözükmüyor. Ancak polise öfke dinmiş değil. Belirli aralıklarla alan üzerinde uçan polis helikopteri, direnişçilerin büyük tepkisini çekiyor. Alandan bir anda yuhamalar, ıslıklar ve "Hükümet istifa" sloganları yükseliyor.

Eylemler genellikle akşam saatlerinde yapılıyor. Gündüz saatleri dinlenmenin yanı sıra genelde eylem hazırlıklarıyla geçiyor. Her yerde taleplerin yazılı olduğu küçük, büyük onlarca kağıt asılı. Bunların sayısı da sürekli artıyor.

AKM DE TARİH SAYFASINDA YERİNİ ALDI

Başbakan Erdoğan'ın "illa da yıkacağım" dediği Atatürk Kültür Merkezi, Türkiye devrimci hareketinin siyasi haritası gibi. 1977 yılı 1 Mayıs'ında "zincirlerini kıran işçi" görüntüsü ile belleklere kazınan bina, bu kez rengarenk pankartlı haliyle ezilenlerin mücadele tarihinde yerini aldı.

Taksim, büyük bir tarih yazılırken, insanların kişisel tarihlerinde de belgelemek istedikleri bir yer.  Yanmış otobüslerin, tahrip edilmiş canlı yayın araçlarının, barikatların önünde poz verip fotoğraf çektirenlerin sayısı hiç de az değil.

ABDULLAH CÖMERT BARİKAT BAŞINDA

Direnişin Antakya şehidi Abdullah Cömert'i alanda yaşama çabası yoğun. Gümüşsuyu'nda bir durağa onun adı verilmiş. Geceleri, direnişçiler Abdullah Cömert adını verdikleri bir barikatta polise karşı direniyor.

Ayrıca Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe ve 19 Aralık Cezaevi Katliamı'nda öldürülen Murat Ördekçi'nin isimleri barikatlara verilmiş.

Özetle, devrim marketten barikatlara, Taksim Gezi Parkı'nda hayat her an gürül gürül akıyor.