İstanbul'un Bağcılar ilçesinde 18 Temmuz 2020'de bir polisin ölümüyle ilgili olaydan tutuklanan 17 yaşındaki Kadir Aktar, 16 Şubat'ta tahliye edildi. Aktar aynı gün başka bir dosyadan arandığı bilgisi verilerek tutuklanan Aktar'ın daha sona cezaevinde intihar ettiği bildirildi. Avukatı Ahmet Atalay dosyalarında çok sayıda şüphe bulunan Aktar'ın intiharının da şüpheli olduğuna dikkat çekti.

Evrensel'den Meltem Akyol'un haberine göre, Bağcılar’da 18 Temmuz 2020 tarihinde polis ile durdurmak istediği kişiler arasında çıkan çatışmada polis memurlarından Erkan Gökteke öldü, Yunus Nacar yaralandı.

DURUŞMADA POLİSLER BİR BAŞKA DOSYA DAHA OLDUĞUNU BİLDİRDİ

Olay sonrası cinayet faili Serdar Baltalı ile birlikte toplam dört kişi tutuklandı. Bu kişilerin işkence gördüğün edair görüntüler basına yansıdı. Davanın 16 Şubat Salı günü görülen duruşmasında Kadir Aktar tahliye edildi. Duruşma esnasında sanıklardan Oğuzhan I. için polisler "Bir dosyası daha var, bu başka bir olay, ifadesi alınacak" dedi. Duruşma sonrası Oğuzhan I. tutuklandı. Avukat Ahmet Atalay, “Başka bir dosyası vardı ve ifadesi bu kadar elzemdi de neden o güne değin kadar beklendi?” diyerek duruma dikkat çekti.

Söz konusu dosyanın da, bir polisin öldüğü olaydan bir gün önce, yani 17 Temmuz 2020 tarihinde Bağcılarda bir kişinin ayağından vurulmasına ilişkin olduğu anlaşıldı. Bu olayın failinin de Serdar Baltalı olduğu belirtildi. 

Baltalı’nın olay yerine bir ticari taksi ile geldiği ve o taksinin içinde de Kadir Aktar ve Oğuzhan I'nın olduğu iddia ediliyordu. Oğuzhan I.'nın tutuklanırken, polisin vurulmasıyla ilgili davada tahliye olan Kadir Aktar da bir gece evinde kaldıktan sonra gözaltına alındı. 

'KAŞI GÖZÜ PATLAMIŞ, DARBELERE MARUZ KALDIĞI HER HALİNDE BELLİ'

Avukat Atalay, Kadir Aktar’ın gözaltında şiddete maruz kaldığını dair bulgular olduğumu belirtti. Atalay şunları anlattı:

“Kadir’in kaşı-gözü patlamış, birtakım darbelere maruz kaldığı her halinden belli. Kadir de bana, hırpalandığını beyan etti. Ama onun haricinde de Kadir'i çok farklı gördüm, yani ilk olayda da Kadir tutukluydu, ağır bir durumdan geçmişti ama o gün başka bir hali vardı. Kadir'e sordum, tam bir cevap alamadım. Bakırköy Adliyesi Çocuk Savcılığında dosyaya baktım. Bir tutanak tutulmuş, tutanağa göre Kadir evinden gözaltına alınırken ‘ben gelmiyorum’ demiş, direnmiş, merdivenlerden indirilirken kafasını duvarlara vurmuş. Zorluk çıkardığı için de ‘kendisine orantılı olarak güç kullanılmış’, Tutanakta Böyle yazıyordu. Kadir tutuklanacağını biliyordu, bana duruşma öncesinde ‘Abi beni tutuklayacaklar’ dedi. Ve tutuklamaya sevk edildi. Mahkemede sadece ‘Ben o gün orada değildim’ dedi. Duruşma sırasında hakim bey dosyayı uzun süre inceledi. Biz savunmamızda dosyada Kadir’in aleyhine hiçbir beyan olmadığını, olayın asıl faili olan Serdar Baltalı’nın daha ifadesinin bile alınmadığını, Kadir’in tutuklanmasını gerektirecek bir durum olmadığını anlattık. Suçlama ‘kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde ateşli silahla yaralama’, ama Kadir ne bu suçu gerçekleştirmişti ne de yardım etmişti. Taksi Şoförü dahi Kadir olduğunu söylediği kişi için ‘arabanın arkasında oturuyordu, 10 TL taksi parası uzattı’ diyor. Fakat buna rağmen Kadir’e tutuklama kararı verildi.”

CEZAEVİNDE BİR GECE KALDIKTAN SONRA ÖLDÜ

Maltepe Çocuk Cezaevine götürülen Kadir Aktar bir gece cezaevinde kaldıktan sonra, 19 Şubat'ta ölüm haberi geldi. Adli Tıp Kurumunda gerçekleştirilen otopsi ön raporunda Aktar'ın 'ası' sonucu öldüğü belirtilirken, bacaklarında ve kollarında iç kanama bulguları olduğu belirtildi. Avukat Atalay, “Kadir'in buralardan birtakım darbelere maruz kaldığı tespit edilmiş. Ancak ana rapor çıktığında göreceğiz. Bu çocuk 17 yaşındaydı, 17. Ve kendini asacak birisi değildi” dedi.