Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, katledilişinin 2. yılında öldürüldüğü yerde anıldı. Elçi’nin faillerinin bulanacağının sözüne rağmen 2 yıldır faillerin bulunmadığını dile getiren Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, devlete failleri bulma çağrısı yaptı.  

Tahir Elçi’nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare’nin olduğu sokak polis bariyerleri ve branda ile kapatılırken, anma için geçişe izin verilmedi. Polis bariyerlerinin olduğu yere karanfil ve Tahir Elçi’nin fotoğrafı bırakıldı.

Anmaya Elçi’nin eşi Türkan Elçi, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım, HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Osman Baydemir, Nimetullah Erdoğmuş, Ertuğrul Kürkçü, Emek Partisi MYK Üyesi Levent Tüzel, Yazar Oya Baydar ve Hicri İzgören’in  yanı sıra 20’nin üstünde baro başkanı, insan hakları örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Elçi için saygı duruşunda bulunulmasının ardından Elçi’nin Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı son konuşma dinletildi.

‘ÜLKE BARIŞTAN UZAKLAŞTI’

Anmada konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, Elçi’nin öldürülmesi sonrasında yaşanan olumsuz sürecin ardından ülkenin hiç olmadığı kadar baskıcı bir rejim sürecine girdiğini kaydetti. Tahir Elçi’nin katledildiği tarihin Türkiye’nin demokrasiden ve barıştan uzaklaştığı sürecin miladı olduğunu belirten Özmen, “Çözümün diyaloğun ve müzakerenin yerini maalesef yeniden şiddet ve güvenlikçi politikalar almıştır. Geçen 2 yıllık süre zarfında ebedi başkanımızın dikkat çektiği ve engellemek için hayatını ortaya koyduğu olaylar bütün ağırlığıyla yaşanmış ve toplumda izleri silinemeyecek derin yaralar açılmıştır” diye konuştu.

‘TAHİR ELÇİ DOSYASI SIRADAN BİR DOSYAYA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR’

Suikastın üzerinden geçen 2 yıla rağmen soruşturma dosyasında faillerin tespit edilmesine dönük somut adım olmadığına dikkat çeken Özmen, “Tahir Elçi dosyası önemsenerek itinayla soruşturulan bir dosya olmaktan ziyade sıradan bir soruşturma dosyası haline  dönüştürülmektedir. Dönemin başbakanı ve adalet bakanının faillerinin bulunacağı taahhüdüne rağmen söz verenlerin bu resmi söz ve taahhütlerine aykırı davranması tipik bir devlet refleksi örneğini oluşturmaktadır. Tahir Elçi suikastının tüm yönleriyle aydınlatılması güçlü ve etkin bir kamu iradesinin ve hükümet desteğinin ortaya konmasıyla mümkün olacaktır. Devlet olmanın sorumluluğu gereği bu beklenti talep ve temennimiz haklı ve meşrudur. Bu ülkenin Başbakanı oldukları dönemde Dicle Nehri kenarında kurdun kaptığı bir kuzunun mesuliyetini üstlenenlere bir kez daha sesleniyoruz: Tahir Elçi Dicle’nin kıyısında değil Diyarbakır’ın merkezinde onlarca kameranın önünde adeta canlı yayında katledildi. Bugün ki Cumhurbaşkanı olarak mesuliyetinizin gereğini yerine getirmenizi bekliyoruz” dedi. 

KIŞANAK: ‘VİCDAN’ TAHİR ELÇİ’Yİ ANLATAN EN İYİ KELİME

Kayyım atandıktan sonra tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gülten Kışanak, tutuklu bulunduğu Kocaeli Cezaevinden Tahir Elçi için yazılı mesaj gönderdi. 

“Ömrünü insan hakları, adalet ve hukuk mücadelesine adayan Sayın Tahir Elçi, insanlık tarihinin kültürel mirasını korumaya çalışırken tarihi katledenlerin hedefi oldu” diyen Kışanak, “2 yıl geçti ama yaramız hâlâ kanıyor. Katiller bulunmadı. Hukuk adına, adalet adına acımızı bir nebze de olsa dindirilecek bir adım atılmadı. ‘Vicdan’ Tahir Elçi’yi en iyi anlatan kelime olsa gerek. Ölümlere, yıkıma, tarih katliamına sessiz kalmadı. Hesapsız, kaygısız yüreğini ortaya koydu. Vicdanın ölmediğini göstermek isterken ölümsüzleşti. Saygıyla, minnetle anıyoruz” dedi.

Kaynak: Evrensel