Kobani'nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere dün İstanbul'dan Urfa'nın Suruç ilçesine gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 300 gencin konakladığı Amara Kültür Merkezi'nde meydana gelen patlamanın ardından HDP harekete geçti.

Katliamın ardından HDP olağanüstü toplantı kararı alırken, bütün yetkili kurullarını toplantıya çağırdı. Bu arada, başta Urfa milletvekilleri olmak üzere HDP'nin bütün bölge milletvekilleri de Suruç'a yönlendirildi.

ACİL GÖREV YARALILARIN DURUMU

Konuya ilişkin DİHA'ya bilgi veren HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, süratle harekete geçtiklerini ve acil bir koordinasyon merkezi oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, "Başta yaralıların sağlık durumunu olmak üzere durumu organize etmek için arkadaşlarımızı yönlendirdik. Acil gündemimiz yaralıların süratle sağlık kuruluşlarına ulaştırılması ve sağlıklarına kavuşturulmasıdır. Belli ki Urfa hastaneleri yetmeyecek. Sağlık Bakanlığı ile görüşüyoruz. Ambulans yetersizliği söz konusu. Ailelerin haberdar edilmesi, kamuouyunun bilgilendirilmesi, olayın araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması gibi işleri yapmaya çalışıyoruz" dedi.

'BU ALÇAKÇA SALDIRILAR DAYANIŞMA DUYGUSUNUN ÖNÜNE GEÇMEYECEK'

Saldırıya ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Önder, "Sadece Kobanê zaferi değil, barbar çeteler tarafından tahrip edilen Kobanê ve genel anlamda Rojava'nın yeniden inşa edilmesinde egemenleri en çok rahatsız eden şey enternasyonalist dayanışma pratiğiydi. Kürdü kendi derdiyle baş başa bırakma politikası yıllardan beri ince ince örülen bir egemen yaklaşımdı. Kürt halkı ile onun siyasi mücadelesiyle dayanışma gösteren siyasi yapılara dönük amansız operasyonlar bunun en büyük göstergesiydi. Bugünde Suruç'ta meydana gelen katliam tam olarak bu dayanışma duygusunu hedef almaktadır. Bilmedikleri şudur; dayanışma duygusu bu tarz alçakça korkutma, sindirme ve imha politikalarıyla geriletilebilecek bir şey değildir" dedi.

'OLAYI YAPAN DEĞİL YAPTIRAN ÖNEMLİ'

Olayın kimler tarafından gerçekleştirildiği ve IŞİD'in nasıl Türkiye'de bu kadar rahat hedef odaklı eylem gerçekleştirdiği yönündeki soruları da yanıtlayan Önder, "IŞİD artık homojen bir yapı olmaktan çıkıp çok başlı çok kontrollü bir taşeron yapıya dönüşmüştür durumdadır. Dolayısıyla biz değerlendirme yaparken, bu katliamlardan kullanılan yapıdan çok bununla murat edilen düzlemin ne olduğunu ve bundan hangi siyasal ve uluslararası güçlerin fayda göreceğine bakmak durumundayız. Gerek devlete dönük baskılarımız, gerek kendi kaynaklarımızla yürüttüğümüz çalışmalar bütün hızıyla sürmektedir. Unutulmasın ki gerek Adana ve Mersin bombacısına dönük manipülasyonun, gerekse de Diyarbakır katliamındaki örtü çekme çalışmalarının boşa çıkarılması bizatihi HDP ve diğer kurumlarımızın ısrarlı çalışmaları ve teşhirleri neticesinde olmuştur" şeklinde konuştu.