Suruç Aileleri İnisiyatifi her ayın 20’sinde Suruç Katliamı’na ilişkin düzenledikleri Adalet Nöbeti’nin 58. ayında da Kadıköy Halitağa Caddesi’nde bir araya geldi.

Açıklamada konuşan HDP Milletvekili Dilşat Cambaz, katliamda yaşamını yitirenleri andı.

Canbaz, tek amaçları savaştan çıkmış çocuklara oyuncak olan gençler için adaletin hala yerine getirilmediğini vurgulayarak, adalet arayışına devam edeceklerini söyledi.

‘TRAŞ EDİLEREK SERBEST BIRAKILDI’

Daha sonra açıklama yapan Suruç Aileleri İnisiyatif Sözcüsü Koray Türkan, bugün Urfa’nın Hilvan ilçesinde görülen duruşmaya ilişkin, “Davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin duruşma salonuna getirilmeyerek duruşmalara SEGBİS yöntemiyle katılmaktadır. Yakup Şahin mahkeme salonuna getirilerek ailelerin önünde yargılansın. Katliamın yaşandığı gün olay yerinin fotoğraflarını çekerken orda bulunan halk tarafından yakalanarak polise teslim edilen ve çantasından İŞİD bayrağı çıktığı iddia edilen Abdullah Ömer Arslan polis tarafından sakalı tıraş edilerek serbest bırakılmış” dedi.

‘ARSLAN SANIK OLARAK YARGILANMALI’

Arslan hakkında ailelerin ve dava avukatlarının ısrarlı taleplerine rağmen hakkında herhangi bir suç duyurusunda bulunulmadığını ifade eden Türkan,  katliamı gerçekleştiren Abdurrahman Alagöz’e yardım ettiği yönünde güçlü şüphelerin olduğu Abdullah Ömer Arslan sanık olarak yargılanması gerektiğini söyledi.

‘GÖZDEN UZAK TUTULMAYA ÇALIŞILIYOR’

Dava dosyasında katliamın planlayıcısı olarak yargılanan ve hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarılan İlhami Bali hakkındaki yakalama kararının uygulanması gerektiğini savunan Türkan, “Hatırlanacağı üzere hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı olan İlhami Bali 2016 yılının Mart ayında Ankara’da bir otelde MİT görevlileriyle birlikte kaldığı iddiaları basında geniş yankı buldu. Bu iddialarla ilgili resmi makamlara sorulan sorular cevapsız kalmıştı. Suruç katliamı davası buradan binlerce kilometre uzakta Urfa’nın Hilvan ilçesinde bulunan bir hapishane kampüsünde görülmektedir. Duruşmaların hapishane kampüsünde görülüyor olması duruşmaların herkes tarafından izlenmesine engel oluyor. 33 kişinin öldüğü bir katliamın davası gözlerden uzak tutulmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

‘KARANLIK AYDINLATILINCAYA KADAR VAZGAÇMEYECEĞİZ’

“Biz Suruç aileleri yaralıları ve katliamda ölümsüzleşenlerin yakınları olarak davanın herkese açık olarak görüleceği bir mahkeme salonuna taşınmasını istiyoruz” ifadelerini kullanan Türkan, son olarak “Bu gün mahkemeye gidememiş olabiliriz ancak Suruç için adalet talebimizi haykırmaktan vazgeçmiyoruz. Bizim için gerçek duruşma salonu 58 aydır adalet istediğimiz Halitağa Caddesi’dir. Katliamın geçekleşmesinde parmağı olan herkes yargılanıncaya kadar, katliamın arkasındaki karanlık aydınlatılıncaya kadar Suruç için adalet demekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Açıklama katliamda yaşamını yitirenlerin isimlerinin okunması ardından son buldu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı