Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 100 günü aşkın bir süredir yaşanan savaş koşullarından en çok etkilenen çocuklar oldu. BBC Türkçe’den Burhan Ekinci, çocukların yaşananlardan ne kadar etkilendiğini uzmanlara sordu.

Gazeteci Ekinci’nin görüşlerini aldığı Rehber öğretmen Abbas Şahin, çocukların yaşadıklarını "savaş travması" olarak yorumluyor. Şahin, "Yaşanan bir deprem travması değil, savaş travmasıdır" diyerek çocukların bu durumdan kurtulmalarının ne kadar zor olduğunu anlatıyor.

Haberin ilgili bölümü şöyle:

ÇATIŞMALAR EĞİTİMİ ETKİLEDİ

Eğitim - Sen Diyarbakır 2 Nolu Şubesi'nin verilerine göre Diyarbakır genelinde 517.708 öğrenci, 18.110 öğretmen bulunuyor. Aynı verilere göre Sur'da 30.251 öğrenci, 1381 öğretmen vardı.

Eğitim - Sen'e göre, çatışmalar ve sokağa çıkma yasaklarından dolayı Sur'da 15 okul, 7.450 öğrenci, 300 de öğretmen birinci dereceden etkilendi.

Bu okullardan Süleyman Nazif İlkokulu, Cumhuriyet Ortaokulu, Yavuz Selim Ortaokulu ile Mardinkapı İlk ve Orta Okulu çatışmalardan dolayı tahrip olmuş durumda ve eğitim yok.

Sur'un yasaklı olmayan mahallelerindeki 11 okulda eğitim sürüyor. Buradaki öğrenciler, her gün silah sesleri altında eğitim görüyor.

Dicle Üniversitesi öğretim görevlisi Tuğba Yüksel'e göre, Sur'da eğitim gören çocuklarda, diğer çocuklara göre, stres, kaygı bozuklukları ve depresyon riski daha fazla.

Yüksel, "Böyle bir risk var. Stres altındalar. Travma devam ediyor" diyor.

ÇOCUKLARA GRUP TERAPİSİ

Eğitim - Sen Diyarbakır 1 No'lu Şubesi, kentteki birkaç sivil toplum örgütüyle psikolojik sorun yaşayan Sur mağduru çocuk ve ailelere ulaştı.

Sendika, 7.450 çocuğa psikolojik destek vermeyi hedefliyor.

Psikolojik destek programı altı bölümden oluşuyor. Grup terapisi 2.5 saat sürecek 20'şer gruplar halinde olacak. Çocuklara öncelikle grup terapisinin ardından müzik, resim, drama atölyeleri ve spor etkinlikleri düzenlenecek.

Çalışmayla ilgili şubenin örgütlenme sorumlusu Abbas Şahin ile görüşüyorum.

Rehber öğretmen Şahin, "Bu insanlar kendi ülkelerinde mülteci durumundalar. Kadınların yanısıra en çok da çocuklar etkilendi" diyor.

Sohbetimiz esnasında Sur'dan art arda patlama sesleri geliyor. Abbas Şahin, her gün bombaların patladığı bir ortamda öğrencilerin sağlıklı eğitim alamayacaklarını vurguluyor.

Şahin "Çocuklar depresif davranışlar sergiliyor. Tepki gösterip okula gitmeyenler var" diyor.

'DEPREM DEĞİL, SAVAŞ TRAVMASI'

Abbas Şahin, çocukların yaşadıklarını "savaş travması" olarak yorumluyor.

O'na göre travmayı atlatmaları çok zor. "Yaşanan bir deprem travması değil, savaş travmasıdır" diyen Şahin devam ediyor:

"Bu süreç de devam ediyor. Çalışmamız, rehabilite değil. Yaşanmış, bitmiş bir olay yok ki, etkilerini silmeye çalışalım. Amacımız, ailelerin ve çocukların travmaya karşı direnç göstermeleri, yalnız olmadıklarını hissettirmek ve korkularını yenmek. Çalışmamız tek başına elbette yeterli değil. Ama bu bir adımdır. Kent geline yaygınlaştırmaya çalışacağız."

[Burhan Ekinci'nin araştırma yazısının tamamını şuradan okuyabilirsiniz]