İSTANBUL- Gözaltında tutulduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde işkence yapılarak öldürülen Süleyman Cihan'ın ailesi ve avukatları bugün bir kez daha başvuruda bulunarak, zanlıların cezalandırılmasını istedi.

 

Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede, şüpheliler arasında Dönemin sıkıyönetim komutanı Necdet Üruğ, sıkıyönetim adli müşaviri kıdemli hakim albay Durmuş Akşen, İstanbul emniyet 1. şube müdürü Tayyar Sever, İstanbul emniyet 2. şube müdürü Mehmet Ağar ve dönemin Bostancı emniyet başkomiserliğinde görevli İbrahim Şahin ile polisler Bayram Kartal ve Mehmet Yetiş de bulunuyor.

 

'İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ BELGELENDİ'

Dilekçede Cihan'ın 29 Temmuz 1981 tarihinde İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı, işkenceyle öldürüldükten sonra bir evin 6. katından atıldığı anımsatıldı. Dosyanın kapatıldığına dikkat çekilen dilekçede, işkence ile öldürüldüğünün İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından hazırlanan raporla da belgelendiği belirtildi.

 

Süleyman Cihan'ın kimliği belli olduğu halde "hüviyeti meçhul kişi" olarak kayıtlara geçtiğine ve kimsesizler mezarlığına gömüldüğü belirtilen dilekçede, "Düzenlenen evraklarda, belgelerde çok sayıda tutarsızlık ve çelişki vardır. Bu çelişkiler, Süleyman Cihan'ın öldürüldüğünü kanıtları olarak değerlendirilmektedir" denildi.

 

'GÖZALTINDA GÖRENLER VAR'

Dilekçede, Süleyman Cihan'ı gözaltındayken gören tanıkların bulunduğuna dikkat çekilerek, şöyle denildi: "Hasan Hüseyin Çatalkaya, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/3 esas sayılı dosyasına verdiği dilekçesinde, Süleyman Cihan'a yapılan işkencelere tanık olduğunu, Süleyman Cihan'ın gözaltındayken, öldürüldüğüne dair haber yayıldığını, ancak bu tarihte sağ olduğunu ifade etmekte ve işkence yapan polis memurlarından Bayram Kartal ve Mehmet Yetiş'i teşhis ettiğini ifade etmiştir."

 

İşkencenin insanlığa karşı suç olduğunun altının çizildiği dilekçede, "Süleyman Cihan'ı işkenceyle öldüren, suçun işlenmesine azmettiren, karar veren, suçun ortaya çıkmasını önlemek için delilleri karartan, kovuşturmayı önleyen"lerin yargılanması ve cezalandırılması istendi.

 

Suç duyurusu öncesinde adliye önünde açıklama yapan Süleyman Cihan'ın ailesi, arkadaşları, avukatları ve İHD üyeleri, katillerin yargılanmasını istedi.

 

'SUÇ ORTAKLARI DA YARGILANMALI'

Cihan'ın ağabeyi Ahmet Cihan, 12 Eylül darbecilerinin suç ortaklarına dikkat çekti, "12 Eylül darbecileri, insanlık suçunu tek başına işlemediler. Türkiye'nin bütün şehirlerinde sıkıyönetim komutanları, emniyet mensupları ve suç ortakları bürokratlarla beraber, Türkiye'de çok ciddi bir yara açan süreci işlettiler" dedi.

 

"Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin tek başına yargılanmaları bir şeyi değiştirmez" diyen Cihan, şöyle konuştu: "Onların suç ortakları, yaptıkları anayasa ve yasalar, tümden ortadan kaldırılmadıktan sonra Türkiye'de gelecekte çocuklarımızın yaşam kaygıları ve korkuları devam edecektir."

 

Cihan ailesinin avukatlarından Erdoğan Aydın da, başka sıkıyönetim komutanı olmak üzere Süleyman Cihan'ın ölümünden sorumlu olanların yargılanması gerektiğini belirtti.

 

12 Eylül sonrasında siyasi davaları takip eden ve bir dönem milletvekilliği yapan avukat Mehmet Ali Eren, 12 Eylül döneminde gözaltına alınan binlerce insanın işkencelerden geçirildiğini, bazılarının öldürülerek bedenlerinin kaybedildiğini belirterek, "30 yıldır çocuklarının akıbetini öğrenmek isteyen anneler, babalar var. 12 Eylül döneminde gözaltında merkezlerinde yapılan bu işkenceleri de unutmamak gerekiyor" dedi.

 

İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, Süleyman Cihan davasının takipçisi olacaklarını, başta Mehmet Ağar olmak üzere işkenceden ölümlerin sorumlusu olanların peşini bırakmayacaklarını belirtti. (ETHA)