Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici Gezi eylemleri sırasında Star'da Elif Çakır'ın yazdığı “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu” başlıklı yazının gazetenin internet sitesinden 'uçtuğunu' yazdı. Bildirici, bir süredir Karar gazetesinde yazan Çakır'a yazının neden kaldırıldığını sorduğunu yazarken "O da yazısının kaldırıldığını bilmiyordu, benim sorum üzerine baktığında öğrendi bu gelişmeyi" diye yazdı.

Gezi Parkı eylemleri sırasında 1 Haziran 2013'te Kabataş'ta, "belden yukarıları çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 70-100 kişilik bir grubun, başörtülü bir kadını dövdüğü ve üzerine idrarlarını yaptığı" hükümete yakın gazetelerde çıkan haberlerle gündeme gelmişti. AKP'li milletvekillerinin de "ellerimizde kayıtlar ver, yayınlarsak infiale yol açar" iddialarının ardından Star yazarı Elif Çakır'ın Zehra Develioğlu ile yaptığı röportajla (13 Haziran 2013) aylarca tartışmaya konu olmuştu.

Faruk Bildirici de bugünkü "Fatih Portakal, Kabataş ve Elif Çakır'ın yazısının silinmesi" başlıklı köşesinde Çakır'ın bu yazısının Star gazetesinin internet sitesinden silinmesini ele aldı.

Bildirici'nin yazısının ilgili kısmı şöyle:

FOX TV’nin anchormani Fatih Portakal’ın, Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi Seddar Yavuz’a, "İt" dediğini duyduğunu savunarak, "O görüntüyü izlememiş olsaydım o cümleleri etmezdim” demesi “Kabataş vakası”nı anımsattı.  

Ahmet Hakan, “Portakal’ın Kabataş’ı, Kabataş’ın Portakal’ı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. İsmail Saymaz, Twitter’da, “Fatih Portakal ‘ın varlığından söz ettiği görüntüleri yayınlamaması halinde hiç hak etmediği halde üzerine ‘Kabataş’ gölgesi düşeceğini” yazdı.  Portakal’ı görüntüyü yayınlayarak sözlerini kanıtlamaya çağıran Kadri Gürsel de “Videoyu izledim, maalesef doğru’ minvalli konuşmak Kabataş yalanını hatırlatıyor” dedi.  Sosyal medyada da yayıldı bu yaklaşım…

Kabataş denilince de benim aklıma Elif Çakır’ın, Star gazetesinde yazdığı “üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başları tuhaf bantlı 70-100 Gezi Eylemcisi”nin başörtülü bir kadını taciziyle ilgili fantastik öykü gelir. O çarpıcı öyküyü yeniden okumak için Star gazetesinin web sayfasına girdim ama bulamadım. Yoktu…

Yazarlar bölümünde Elif Çakır’ın yazılarının olduğu sayfada, 12 Haziran 2013 tarihli yazısı duruyordu; onun üzerinde de 16 Haziran 2013 tarihli yazısı. Ama ikisinin arasında olması gereken 13 Haziran 2013 tarihli “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu” başlıklı yazı uçmuştu.

Star gazetesi yönetimine sordum, yazının neden kaldırıldığına dair açık bir yanıt alamadım. Bir süredir Karar gazetesinde yazan Elif Çakır’a da sordum, o da yazısının kaldırıldığını bilmiyordu, benim sorum üzerine baktığında öğrendi bu gelişmeyi.

Doğrusu, Elif Çakır’ın bütün eski yazıları Star’ın arşivinde dururken Kabataş yazısının oradan tesadüfen silinmiş olduğuna inanamıyorum.

Bu yazının o dönemdeki kritik etkisini anlayabilmek için biraz geçmişe gitmek gerek…

Görüntüyü gördüm dedi ama…

Kabataş’taki taciz iddiası önce sosyal medyada dillendirildi. Bazı gazeteciler de Twitter’da yazdılar bu iddiayı. Ama iddiayı asıl gündeme getiren o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran 2013’teki grup konuşmasındaki “Çok önemli bir yakınımın gelinini yerlerde sürüklediler” diyebaşlayan sözleriydi.

Kabataş’ta, Gezi eylemcilerinin bebek arabasıyla yürürken taciz ettikleri söylenen türbanlı kadın kim, bu olay nedir diye aranmaya başlandı. Bu sırada Hürriyet yazarı İsmet Berkan, Twitter’da 12 Haziran 2013 günü, “Çok ama çok acı bir öykü. Maalesef gerçek” diye yazdı; ardından da “Mobese görüntüleri dahil pek çok şey var, savunulur tarafı olmayan bir olay” tweeti attı. “Siz izlediniz mi?” sorusuna da yine Twitter’da “evet” yanıtını verdi. Berkan, görüntüleri gördüğünü daha sonra bir tv programında da yineledi

Hemen ertesi gün de Star gazetesinin manşetindeydi bu iddialar. 13 Haziran 2013 tarihli Star’da “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu” manşetinin üzerinde “Başörtüsü nedeniyle gezi protestocularının saldırısına uğrayan genç kadın yaşadığı korku dolu anları Elif Çakır’a anlattı’ anonsu yer alıyordu. Adı sadece Z.D. olarak verilen kadın, Elif Çakır’ın yazısında olayı özetle şöyle anlatıyordu:

“Ne olduğunu anlayamadığım bir anda üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın ortasında kaldım. Bebek arabam elimden gitti. Bir kadın ‘Ne geldiyse bu ülkenin başına bunların başörtüsü üzerinden geldi vurun şuna’ deyince, bir adam arkamdan tekme tokat vurmaya başladı.  Bir amcaydı sanırım müdahale etmeye çalıştı onu da öldüresiye dövdüler kızıyla birlikte. Sonra uzaklaştılar. Kendime geldiğimde üzerim idrar kokuyordu. Yerimden kalktım bebeğimi bulmaya çalıştım.”

Daha sonra Habertürk’ten Balçiçek İlter de görüştü, Zehra Develioğlu adlı bu genç kadınla. O da yazdı. Ama bir süre sonra Zehra Develioğlu’nun “üzerleri çıplak, deri eldivenli, bandanalı 70-100 Gezi eylemcisi” fantazisinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Kanal D’de yayımlanan görüntülerde Kabataş’ta yürüyen genç kadına yönelik hiçbir hareket olmadığı anlaşılıyordu. Sadece bir ağacın arkasından geçtiği saniyelerde ne olduğu belli olmuyordu. Orada da bir söz atma ya da itekleme vb olduysa bile Zehra Develioğlu’nun söyleşide anlattığı gibi bir taciz vakası olmadığı kanıtlanıyordu.  Zaten tacizle ilgili soruşturma açılıp ifadeler alınsa da sonra dava konusu bile olmadı.