ARTI TV'de ekrana gelen "Artı Gerçek" programında, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in yayınladığı videolarla gündeme oturan siyaset-mafya ilişkisi konuşuldu.

Artı Gerçek Genel Yayın Yönetmeni Celal Başlangıç ile Artı Gerçek yazarları İnci Hekimoğlu, Koray Düzgören ve Eser Karakaş ve ARTI TV programcısı Erk Acarer'in yer aldığı programın açılışında Celal Başlangıç, "Devlet-mafya-siyaset kıskacı, bu iktidar döneminde Susurluk'u bile geride bıraktı. İşin ilginci, kimse Sedat Peker'in açıklamalarını yalanlayamıyor. Saray iktidarına tırmanmış suç örgütleri ve devletin düştüğü aciz durumla başlayacağız" ifadelerini kullandı.

'PEKER, DEVLET İÇİNDE, ŞU ANDA HAKİM OLMAYAN BİR GÜCÜN SÖZCÜSÜ OLARAK BUNLARI YAYINLIYOR'

Başlangıç, "Bu hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku, diyerek iktidara gelen Erdoğan, Türkiye'yi sonunda mafyanın üstünlüğüne mi teslim etti?" diye sordu.

Koray Düzgören, "Koalisyonun ortağı olan Devlet Bahçeli, bir mafya liderinin hapisten çıkarılmasını talep ediyor, iktidar partisi olan AKP buna 'evet' diyor, onun için özel af çıkartılıyor, sonra Devlet Bahçeli içeriden çıkardığı mafya liderini yanına alıp 'Devlet için çalışan dava arkadaşımızdır' diyor. Yani, bunun daha ötesi yok ki. Tamamen mafyöz bir şekilde çalışan ve mafyayı koalisyonun bir ortağı gibi getirip lanse eden ve bunu kamuoyuna hiç çekinmeden anlatan, kabul ettirdiğini zanneden bir iktidardan bahsediyoruz. Çakıcı'nın çıkmasından sonra kendisi 'daha has' bir mafya lideri olarak benimseniyor, Sedat Peker de, iktidarın destekçisi ve yandaşıyken, dışlanıyor. Ülke dışına çıkan Sedat Peker de dışlanmanın verdiği bir takım yaklaşımlarla bu videoları yayınlıyor, yayınlamaya devam edecek. Ama şunu unutmayalım, arkasında bir güç olmadan bu videoları bu şekilde yayınlayamazdı. O da devlet içindeki güçlerden birine, şu anda hakim bir güç değil, o gücün sözcüsü olarak bunları yayınlıyor. Bunlar bilinen şeyler."

'AKLIMIZLA ALAY ETMİYORLAR, DOĞRUDAN KÜFREDİYORLAR'

"Sedat Peker'in yayınladığı dört videodan sonra şöyle bir teşhis yapabiliriz: Susurluk'tan da beter. Hakikaten böyle bir durumla mı karşı karşıyayız?" diye soran Başlangıç'a, İnci Hekimoğlu'nun yanıtı şöyle oldu:

"Tabii, Susurluk'tan beter. Susurluk'ta en azından şu vardı: Bir araştırma komisyonu kuruldu. O komisyonu MİT raporları geldi ve o raporlar kamuoyu ile paylaşıldı. Bugünkü gibi tamamen bir sessizlik, iktidar kanadındaki sessizlik ve bunların meclis gündemine gelmemesi gibi bir dönem olmadı. Tabii, şöyle bir fark da var: Bugün meclis yok. En azından 90'larda soruşturma açan savcılar vardı, hukuk işlemese bile yasanın gereğini yerine getiren. Şimdi tamamen AKP ve MHP'nin yargıçları olduğu için artık bir istisna bile göremiyoruz. Bir önemli fark daha var: 90'lardaki uyuşturucu çeşitliliği ve miktarı bu kadar değildi. İstanbul'da kokainin kilosunun 60-65 bin dolara satıldığı söyleniyor. Üstüne bugün, işin içinde bir de enerji rantı var. 90'larla benzerliği, kadronun aynı olması. Ve üstelik Alaattin Çakıcı, 'devletin bağırsaklarını temizleyecek' demesi; artık aklımızla alay etmiyorlar, doğrudan küfrediyorlar."

'TÜRKİYE'Yİ 'MAFYA DEVLETİ' OLARAK LANSE EDERKEN, İNANILMAZ DEVLET ÇETELERİNİ GÖRÜYORUZ'

"Bana göre işler şöyle yürüyor" diyen Erk Acarer de şunları söyledi:

"Geçen hafta Koray Abi (Düzgören) çok önemli bir şey söylemişti, ben onu referans alarak anlatmak istiyorum. Devletin yapısı değişti Türkiye'de. Bildiğimiz bir derin devlet sistemi vardı. Bunun üzerine cihadizmle beslenen, paramiliter çetelerle beslenen ve üstüne her dönem olduğu gibi mafya binen bir sistem oldu. Aslında öznelere bir bakmak lazım. Siyasiler ve Cengiz gibi rantçılar, bir tarafta bu var. Diğer tarafta cihatçılar ve paramiliter çeteler var. Bir altında da mafya var. Peki, para kazanma yöntemlerine bakalım: Uyuşturucu, silah ve enerji. Taşıma yerlerine bakalım, özneler bu işe sponsor, mallar ortada; limanlar ve karayollarından taşınıyor. Aslında Türkiye'yi bir 'mafya devleti' olarak lanse ederken, inanılmaz devlet çetelerini görüyoruz biz burada. Ruslarla yapılan işbirliklerini, devlet başkanları düzeyinde Azeri devletiyle yapılan anlaşmaları görüyoruz."

'SÜLEYMAN SOYLU REZİL OLDU; BU DURUMA DÜŞMESİ BERAT ALBAYRAK VE ERDOĞAN'IN HOŞUNA GİDİYOR'

Programın ikinci kısmında, Koray Düzgören şu yorumda bulundu:

"Soylu, Sedat Peker'in son videosunda söylediklerinin hiçbirisine yanıt vermiyor. Süleyman Soylu'nun havasını alan bir şey oldu. Soylu, ülkeyi yöneten ikinci bir odak gibi konuşuyordu değil mi? Sınır ötesindeki askeri operasyonlar hakkında bilgi veriyor, dış politika hakkında konuşuyor, geleceği hakkında konuşuyor, 2023 potansiyelinden bahsediyor; sanki bir lider gibi. Siyasetin içindeki çekişmede bunlar kullanılıyor gibi geliyor bana. Bir sürü çekişme var; Berat Albayrak meselesi var, bir sürü güç odakları var. Sedat Peker, açıklamalarıyla Soylu'yu bu kadar zor durumda bırakarak bu siyasi çekişmedeki taraflardan bir tanesini neredeyse tasfiye edecek duruma getirdi. Şu anda istifa etmesi lazım, rezil oldu Süleyman Soylu, bana kalırsa. Ama Süleyman Soylu'nun bu hale gelmesi kimin hoşuna gidiyor? Berat Albayrak'ın hoşuna gidiyor, muhtemelen Erdoğan'ın hoşuna gidiyor. Kimin hoşuna gitmiyor, Bahçeli'nin. Burada devletin içindeki, derin, sığ neyse, bir aracı, bir aparatı olarak bunlar konuşuyorlar."

Kaynak: Artı Gerçek