Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili olarak, İstanbul 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Alp Gürkan ve Mustafa Yiğit'in yanı sıra yaklaşık 50 madenci ailesi müşteki olarak katıldı.

Hakkında dava açılan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin sahibi Alp Gürkan'ın talimatla ifade vereceği Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde madenci aileleri basın açıklaması yaptı.
 
Ellerinde, 'Soma'yı unutmadık unutmayacağız. Sorumlulardan hesap soracağız' yazılı ve ölen madencilerin isimlerinin bulunduğu iki ayrı pankart taşıyan grup adliye önünde toplandı. Kalabalık burada slogan attıktan sonra basın açıklaması yaptı.
 
İstanbul 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Alp Gürkan ve Mustafa Yiğit'in yanı sıra yaklaşık 50 madenci ailesi müşteki olarak katıldı.
 
Müştekilerin yoklaması ve sanıkların kimlik tespitinin ardından sanık Alp Gürkan'ın savunmasına geçildi. Alp Gürkan sanık kürsüsüne çıktığı sırada mahkeme başkanına "Kulağım çok iyi duymuyor, o yüzden size bazı şeyleri tekrar ettirmek zorunda kalabilirim" dedi.
 
Bunun üzerine müştekilerden Elmas Kaya ayağa kalkarak "İhtiyarladın mı?" diye bağırdı. Mahkeme başkanının uyarısı üzerine salondaki gerginlik kısa sürede son buldu.
 
Mahkeme heyetine yazılı savunma sunan Alp Gürkan, "Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suçsuzum ve beraatimi istiyorum" dedi. Gürkan'ın avukatı Abdurrahman Gök söz alarak müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını istedi. Müştekilerden biri yine ayağa kalkarak "Niye onun ayrıcalığı mı var?" diye bağırdı.
 
Müşteki avukatları Alp Gürkan'ın yazılı ifadesini özetlemesini isteyerek buna göre kendisine soru soracaklarını belirttiler. Sanığın avukatı müştekilerin soru sorma hakları olmadığını, soru sorabilmeleri için katılan sıfatlarının bulunması gerektiğini söylese de mahkeme başkanı sanık Gürkan'a ifadesini özetlemesini söyledi.
 
Tekrar sanık kürsüsüne çıkan Alp Gürkan, "Ben 2013 yılı Aralık ayında yaşımın ilerlemesi nedeniyle yönetim kurulundan istifa ederek ayrıldım. Ondan sonraki süreçte işletmeyle bir ilgim kalmadı. Şirkette neler oldu, ne gelişmeler vardı bir bilgim yok. Oğlumun madencilikle bilgisi ve ilgisi olmadığından dolayı işletmeden ayrıldıktan sonra Ramazan Doğru'yu yönetim kuruluna aldım. Mevzuata, bütün kurallara uyulmuştur, dışına çıkılmamıştır. Bu şirket Türkiye'de ileri madencilikle ilgilenmiş, 7 bin kişinin çalıştığı bir işletmedir. Bu olayın herhangi bir maden kazası olduğuna emin değilim. Bütün raporları takip ediyorum. Bilirkişilerin vermiş oldukları raporlar kurgudan ibaret. Ben hukukçu değilim, mühendisim" diye konuştu.