Rusya bu hafta Suriye konusunda Soçi’de düzenlenecek 3’lü zirveye ev sahipliği yapıyor. Ancak zirve öncesinde Rusya ve Türkiye arasında başta İdlib’deki durum ve Türkiye sınırındaki güvenlik kaygıları olmak üzere anlaşmazlıklar yaşanıyor.

Moskova, Ankara’dan Suriye’de rejim karşıtı grupların elinde kalan son bölge konumundaki İdlib’de daha kararlı adımlar beklentisi içinde.

Ankara ise Türkiye-Suriye sınırının korunması için Suriye içinde güvenli bölge oluşturulması talebine destek arıyor.

Rusya ve İran Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’a, Türkiye de Suriyeli muhalif grupları desteklemesine karşın ülkeler Suriye iç savaşının “Astana Süreci” olarak adlandırılan süreç kapsamında sonlandırılması çabalarında ortak paydada buluştu.

Ancak analistlere göre, ülkelerin birbiriyle çelişen gündemleri ve çıkarları işbirliği imkanını zorlaştırabilir.

Moskova İdlib konusunda Ankara’ya yönelik tepkisini dile getiriyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Türkiye vardığımız anlaşmaya uymalı ve İdlib’deki cihatçı savaşçıların temizlenmesi konusunda daha fazla şey yapmalı” ifadelerini kullanmıştı.

Rusya’nın geçtiğimiz Eylül ayında vardığı uzlaşı kapsamında Ankara İdlib’deki radikal cihatçı grupların silahsızlandırılacağı ve bölgeden ayrılacağı teminatını vermişti. Anlaşma sonrası Moskova Şam yönetiminin İdlib’e askeri operasyonu ertelemesini sağlamıştı.

Ancak Aralık ayında raidkal selefi gruplar İdlib’in önemli bir bölümünü ele geçirmiş, Türkiye’nin desteklediği ılımlı muhalif grupları da bölgeden püskürtmüştü.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu Pazartesi günü Ankara’da Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar’la İdlib konusundaki görüş ayrılıklarının aşılması amacıyla Soçi’deki zirve öncesinde görüşmüştü. Temaslar öncesinde açıklama yapan Şoygu “Bugün önemli konularda anlaşmaya varmayı umuyoruz” demişti.

Pazartesi günü iki savunma bakanının toplantısı sonrası tarafların yaptığı ortak açıklama görüşmelerde bir açılıma işaret etmemiş, her iki taraf da birlikte çalışmaya devam etme konusunda kararlılıklarını ifade etmişti.

Siyaset bilimci Cengiz Aktar, Ankara’nın manevra alanının olmadığını, İdlib’in radikal unsurlardan temizlenmesi görevinden kaçış olmayacağını belirtiyor.

Analistlere göre Ankara Moskova ile varılan İdlib anlaşmasının çökmesinin Suriye hükümetinin İdlib’e saldırısının önünü açacağının farkında. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden Hüseyin Bağcı İdlib’e bir operasyon olması halinde Türkiye’ye mülteci akınının olacağına dair endişenin olduğunu, bunun da şimdiye kadar Moskova ile varılan anlaşma sayesinde gerçekleşmediğini belirtti.

Türkiye şu anda 3 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Ankara’ya göre Suriyeli mültecilerin ülkeye maliyeti 30 milyar doların üzerinde. Türkiye’de yapılan anketlere katılanlara göre, Suriyeli mülteciler sorunu Türkiye’nin en önemli sorunları arasında yer alıyor.

Analistlere göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, iktidardaki partisi AK Parti’nin Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde oy kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde önceliği İdlib’e yönelik bir operasyonun ertelenmesi olabilir.

Şimdiye kadar Suriye hükümeti güçlerinden İdlib’e yönelik bir operasyon için hazırlık yapıldığına ilişkin bir haber gelmedi. İdlib’de sayıları onbinleri bulan cihatçılara yönelik olası bir operasyonda Rusya’nın hava gücüne ihtiyaç duyulması muhtemel.

Analistlere göre Moskova Ankara ile son dönemde gelişen ilişkilerinin İdlib sebebiyle bozulması riskini almaya hazır olmayabilir. Putin de Erdoğan’la ilişkisinin NATO içinde yarattığı endişenin farkında.

Türkiye’nin Washington’un NATO müttefikine yönelik olası yaptırım uyarısına ragmen Rusya’dan satın aldığı S-400 füze sistemlerinin bu yıl sonunda teslimatının yapılması planlanıyor. Amerika, füze sisteminin NATO silah sistemlerini riske atabileceğini söylüyor.

Türk-Amerikan ilişkileri de Washington’un Ankara’nın terör örgütü olarak gördüğü YPG’ye verdiği destek sebebiyle zorda. ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’nin Suriye sınırını koruması için gündeme getirdiği güvenli bölge önerisi başlangıçta iki ülke arasındaki gerilimin düşmesini sağlamıştı.

Ancak güvenli bölge konusunda ilerleme sağlanamaması Ankara’nın güvenli bölgeyi tek taraflı olarak yaratma tehdidinde bulunmasıyla sonuçlanmıştı. Analistlere göre böyle bir adım Rusya’nın da desteğini gerektirir. Erdoğan’ın konuyu Soçi’deki zirvede gündeme getirmesi bekleniyor.

Soçi Zirvesi öncesinde Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar Brüksel’de düzenlenen NATO toplantısı kapsamında ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan’la bir araya geldi.

Hem Rusya hem de Amerika Kürtleri desteklediği için Türkiye’nin her iki ülkeyle de görüşmesi gerektiğini belirten analistler Amerikalıların Suriye’de Türkiye’nin olası bir müdahalesine karşı olduğunu ve Putin’in bu konuda Türkiye’ye destek vermediğini söylüyor.

Bölgede daha önce görev yapan eski bir diplomat Aydın Selcen Ankara’nın orta yolu yine de bulabileceği kanısında. Şam ya da Moskova YPG unsurlarını Türkiye sınırından çekmezse, Ankara’nın İdlib’deki radikal gruplara yönelik adım atması halinde Rusya’nın YPG’ye yönelik geniş kapsamlı olmasa da sınırlı bir operasyon için sarı ışık yakabileceği görüşü dile getiriliyor.

Kaynak: Amerika'nın Sesi